28.06.2013

Köpekle eğlenceli oyunlar - 1

Birçok köpek evin içerisinde sürekli yaramazlık yapar. Ancak bazıları genç olmalarına rağmen, eskisi kadar hayat dolu da olmayabilir. Onların mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlamak aslında zor değil. Evde ve dışarıda rahatça oynayabileceğin, birkaç kolay oyunla dostunun keyifli vakit geçirmesini sağlayabilirsin! Köpeğinle oynayabileceğim oyunları kısa bir yazı dizisi olarak her cuma günü kaçırma bence…

27.06.2013

Hayatımın en zor işi; annelik

Martı dergisinin yeni sayısı çıktı! Haziran-Temmuz sayısındaki yazımı aşağıda okuyabildiğin gibi bu linkten elektronik haline tüm resimlerle ulaşıp derginin tamamını da okuyabilirsin. Tavsiye ederim!

Evde olup çocuklarına bakan kadınlar için hep ne kadar rahat olduklarını düşünmüştüm. İkinci oğlumla hamile kalınca artık çalışmayıp o “rahat” işi tercih ettiğimde 40 yaşındaydım. O güne kadar okumuşum, çalışmışım, artık evde takılıp rahat olayım demiştim. Ne kadar da yanılmışım! Boşu boşuna demezler ki, bilmeden, yaşamadan konuşmamak lazım! Luka ve Leon henüz 3 ve 4 yaşında ama şimdiden diyebilirim ki, meğersem çocuk büyütmek bugüne dek yaptığım en zor işmiş…

26.06.2013

Ah, bu kelime de ne?!

Leon ilk küfürlü kelimeyi kullandığında şok olmuştum. Bu birkaç hafta önce olmuştu bu. Tabi ki o gün sadece başlangıç olacaktı…

25.06.2013

Dün Luka’nın doğum günüydü!

Dün Luka’nın üçüncü doğum günüydü. İki ay önceki Leon’un doğum gününü hala iyi hatırladıklarından olsa gerek, bu hem Leon hem de Luka’nın, yani ikisinin ilk defa çok bilinçli yaşadıkları doğum günüydü.

24.06.2013

Hayvanat bahçesi diye tutturunca...

Birkaç ay önce dedemiz Leon’a hayvanat bahçesinden bahsetmişti. Bir gün Almanya’ya geldiğinde onu oraya götüreceğini söylemişti O günden beri hayvanat bahçesi Leon’un dilinden düşmüyordu. Bizim burada minik bir tane var, ama olsun Leon muradına ersin diye çocukları oraya götürdük. Benim bir daha içim gitti tabi ki…

21.06.2013

Çocuğun hangi oyun tipi?

Leon ve Luka birbirinden çok farklı şekilde oyun oynar. Luka uzun süre tek başına oynayabilirken Leon beş dakika geçmeden sıkılmaya başlar. Leon genelde hangi oyunun nasıl oynanacağına karar vermek isterken Luka aşağı yukarı tüm kararlara uyar. Leon istediği oyun oynamayınca olay çıkartmaya başlarken Luka “peki” deyip arkadaşının oynamak istediği oyunu oynar. Luka sessiz oyun oynayabilirken Leon için bu imkansız görünüyor. Ne oynarsa oynasın daima gürültülüdür. Ancak ikisini kıyaslamak da doğru olmaz. Çünkü tıpkı karakterleri gibi Leon ve Luka’nın oyun oynama şekli de değişik. Yani farklı oyun tiplerine sahiptir. Evet, araştırdım, oyun tipi tanımlaması varmış! Çocuklarımız hangi oyun tipi acaba?

20.06.2013

Çocuklarla güvenli bir ev - 3. bölüm

Son iki gündür yazdığım çocuk güvenlik ürünlerinin üçüncü son bölümüne geliyoruz. Özellikle ocak koruyucu çok uzun süredir kullanıyoruz ve ne olur ne olmaz deyip birkaç yıl daha da orada kalacak. Çünkü dün gibi hatırlıyorum "elektrikli ocağa elimi koyarsam ne olur acaba" diye merakıma yenik düştüğüm günü. Annem yıllardır "eleme, acı çekersin" demesine rağmen içim rahat etmemiş anlaşılan ve 11 yaşındayken (!!!) onun sözünü dinlemeyin elimin tersiyle sıcak elektrikli ocak gözüne dokundum. Dört parmağım dakikalar içinde su toplamıştı. Umarım Leon ve Luka bu konuda bana çekmez...

19.06.2013

Çocuklarla güvenli bir ev - 2. bölüm


Dün Leon ve Luka evde güvenli bir ortam oluşturmak için aldığımız ürünlerden bahsetmeye başladım. Aldığımız en pahalı ürün olmakla birlikte en çok kullandığımız ürün 5 parça ve bir kapıdan oluşan metal oyun bahçesi oldu. Üstelik oyun bahçesi olarak da hiç kullanmadık! 

18.06.2013

Çocuklarla güvenli bir ev - 1. bölüm

Bugün gözüm çocuk güvenlik ürünlerine çarptı. Neler almıştık? Hangisi kullanışlıydı? gibi sorular aklıma geldi. Çünkü Leon emeklemeye başladığında çocuk güvenlik ürünleriyle ilgilenmeye başlamıştık. Gözümün önünde her türlü senaryo canlanıyordu o zaman. Oturmaya başlayınca sivri nesnelerle prizi araştıran bir keşifçi, ilk adımları atınca ‘Yupi! Artık her yere ulaşabilirim’ diye düşünen bir merak küpü. Çekmeceleri açıp bıçakları ele geçiren bir mini kasap, merdiven basamaklarını gizlice yukarıya tırmanıp oradan düşen bir ‘akrobatçık’. Ya da pencereyi açıp dengesini yitiren ufak bir taklitçi... Evimizde bu kadar dört patili dostlar varken gözlerimizin her an çocuklarımızın üstünde olması imkansız. En iyisi Leon herhangi bir şeye ulaşamadan evi güven altına almaktır. Dedik ve başladık araştırmaya.

17.06.2013

Tzzzz - bugün çarpıcı bir gün

Bana elektrik çarpmasıyla bu sabah tüm planlarımız alt üst oldu. Çok kötü bir çarpılma değildi, ama bana yetti açıkçası.

12.06.2013

...ve deniz sezonu açıldı!

Leon ve Luka ayaktayken bugüne kadar televizyonu hiç açmamıştık. İnternete de gündüz az girdik. Ta ki bir hafta öncesine kadar. Günlerimiz artık televizyon ve internet arasında geçiyor gibi. Bunun için dün öğleden sonrayı çocuklara ayırıp deniz sezonu açmaya karar verdik! Deniz buz gibi soğuktu ama gerçekten değdi. Hepimiz denizi özlemişiz…

11.06.2013

Dünyanın dört bir köşesinden doğal tedavi yöntemleri

Dün çok ilginç bir yazıyı rastladım ve bunu paylaşmak istedim. İki uzman dünyanın dört bir köşesinden doğal tedavi yöntemlerini değerlendirdiler!

10.06.2013

İlaç alırken greyfurt yok!

Greyfurt meyvesinde bulunan bazı maddelerin birçok ilaçlarla etkileşimde olup ciddi yan etkilerine neden olabiliyor.

Yıllar önce Kanada’da başka bir konu üzerine yaptığı araştırmada David Bailey bunu tesadüfen fark etmişti. Şimdi ise hangi ilaçlarla bir etkileşimin olduğunu yayımladı. Etkileşim görüldüğü tam 85 maddeyi tespit eden araştırmacılar 43 ünde greyfurtun ciddi yan etkilerine neden olabildiğini vurguluyorlar. Örneğin, eritromisin adlı antibiyotiğin greyfurtla birlikte alındığında kalp aritmilerine bile görülebilir. 200ml greyfurt suyu, yani bir adet meyve bunun için yeterliymiş! İlaç ve meyve alımı arasında saatler olsa bile pek bir şey değişmiyor, çünkü ilaçlar genelde çok uzun sürede vücudumuzda kalıyor. Farmakoloji Profesörü Uwe Fuhr bu nedenle ilaç alan kişilerin greyfurtun meyvesinden ve başka greyfurt ürünlerinden uzak durmasını tavsiye ediyor.


Araştırmalar artık greyfurtun ilaçları etkileşim şeklini de buldular. Birçok ilaç bir enzim sayesinde vücuttan atılıyor. Greyfurtta bulunduğu bazı maddeler bu enzimi etkisiz halde kılıyor ve dolayısıyla ilacın vücutta kalmasına neden oluyor. Yani, dikkat edelim! Ne olur ne olmaz deyip, ilaç aldığımız dönemde greyfurt tüketmemek daha iyi gibi görünüyor. 

7.06.2013

Cuuuf Cuuuf, yolcu kalmasın!

Tren raylarını kurmak bana göre olmadığını düşünüyordum. Geçen sene giriştik bu anne-oğul aktivitesine. Bugün herkese taş çıkartacak yolları kuruyoruz. Kendimizi kaptırdık gidiyoruz…

6.06.2013

Mutfakta gizlenen tehlikeler

Leon dün sebze bahçemizin gübrelemesini üstendi. Her bir domates fidanımız için teker teker uğraştı ve bir saksı dolusu doğal gübreyi çuvaldan alıp bitkinin dibine yaydı. İlk domateslerimiz, kabağımız ve bu yıl nihayet ilk defa meyve veren üzümleri resimledim. Henüz yeşil olan domateslerin resmini çekerken başta sebze olmak üzere bazı gıdalardaki bakteriler, zehirli maddeler ve parazitler aklıma geldi. Mesela patlıcan, domates, patates ve baklagiller bile karın ağrısına, kusma ve ishale neden olabildiğini biliyor muydun?

5.06.2013

Olayların arkası kesilmiyor...

Bana kalsa hayatımız olduğu şekilde bile yeterince kadar yoğun... Dün yazamadım çünkü Mart’ta yaşadığımız konu tekrar hayatımıza girdi. Belki hatırlıyorsundur, eşimin onunla alakalı olmayan bir olay için arandığı ortaya çıkmıştı. Onunla ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Pazartesi akşamüstü ise aynı olay devam etti. Eşim yine GBT’ye girmiş ve yine gözaltına  alındı. Sadece bu sefer ilgili savcılıkta kimse bulunamayınca sabaha kadar karakolun misafirpeverliğini (burada bir ironi yapmıyorum. Gerçekten çok iyi davranmışlar.) tatma fırsatı oldu.

Tabii ki avukatla da görüştüm. Bazılarınız erkenden haberdar oldu ve çok ilgili davrandı, bunun için teşekkür ederim. Olayların bitmeyeceğine göre ilgimizin olmadığını kanıtlamaya çalışacağız. Bir sürü uğraş demek tabi ki. Umarım kanıtlayabileceğiz. Çünkü aksi halde bu iş avukata kalacak. Ama yapmadığımız bir şey için ceza çekmeyelim. Ki suçlamalar hırsızlık. Gerçi , telefon hatımızın alınma tarihinden önce meydana gelen bir telefon hırsızlığıyla nasıl sorumlu tutabileceğimizi bu seferki savcı da anlamamış ama maalesef dosyaya bakan o değil.

Bizimkiler tabi ki gene yaramazlıklarını yaptılar. Ben aşağıda bir işle uğraşırken eşim çocuklarla yukarıdaydı. Fıısss, fııısssss ses duyduğumda yukarıya çıktım. Eşim uyuya kalmış, Leon ve Luka banyonun her yerine tıraş köpüğü sıktıktan sonra sıra deodoranta gelmiş anlaşılan. Ona nasıl ulaştıkları konusunda hiç bir fikrim yok ama çünkü duvara asılı bir dolabın üstünde duruyordu... Anlaşılan bu günlerde onları gözümüzün önünden ayırmamız lazım.  

Bir de beni üzen başka bir konu yaşandı. Türkiye genelinde yaşayanlar daha önce sorunsuzca birlikte dayanışma içerisinde olan grupları ayırmaya başladı. Bildiğin gibi, sosyal medyadaki bir kaç anne/anne-çocuk gruplarına üyeyim. Bazılarında siyaset konularına izin vermezken eskisi gibi yoğunlukta olmazsa da yine de eskiye yakın gibi devam ediyor. Başkaları dondurulmuş durumda. Yine başka gruplarda gündem değişmiş olaylar tartışılıyor. Ve yine başka bir grup, üstelik binlerce üyesi olan grup güncel olayların tartışılması ve doğan kavgalar yüzünden kapanmış durumda. Ben buna gerçekten çok üzüldüm. Çünkü moderatörler şu anda çok zor durumda. Güncel konuları tartışmaya izin vermediklerinde gerçekdışı olarak suçlanırlar. İzin verdiklerinde ise üyeleri kavga edecek belki. Ayrılanlar olacak, hatta moderatör grubu kapatmak zorunda kalacak belki. Bunlar gerçekten gerekli mi… Bizim ortak noktamız çocuklarımızın olması, onların hastalıkları, beslenmeleri ve oyunları ortaklaşa konuşmak değil miydi?  

3.06.2013

Leon boş durmaz...

Türkiye genelinde yaşananlar nedeniyle halimiz tabi ki biraz sinirli. Eh, çocuklar da bunu anında fark edip ona göre davranmaya başladılar. Yani, hem hastalıktan sıkılmış durumda hem de bizim yüzümüzden yaramazlıklarla ilgi çekmeyi çalışıyorlar. İşte bu hafta sonunda bir örnek…