İyisiyle, kötüsüyle Waldorf eğitimi

Baştan söylemem gerekiyor: Kalıpları sevmem. Dogmaları ve kategorize etmeyi de. Bana göre hiçbir şey siyah-beyaz değildir. Çok gri bölge vardır, üstelik bu gri alanlar her kişi için değişkenlik gösterebilir. Eğitimdeki ekollerden birini muhtemelen bu yüzden benimsemedim. Çoğunun iyi yönleri var ama “Evet, buna tamamen katılıyorum” diyebileceğim ekol yok…

Waldorf okullarıyla yakından hiç ilgim olmadı. Almanya’da okula giderken tabi ki biliyorduk ve not sisteminin olmaması bize büyüleyici gelmişti. Her öğrencinin hayaliydi Waldorf okuluna gitmek ancak ebeveynlerimiz izin vermiyordu. Yıllar sonra Waldorf okulundan mezun olan bir arkadaşım oldu. Bana anlattıkları, Waldorf okulu hakkında okuduklarımla örtüşüyordu. Waldorf okulları kurucusu Rudolf Steiner (1864-1925), hep ırkçılıkla suçlanmıştı. Arkadaşıma bunu sorduğumda bana şu cevabı vermişti “Kitaplarını oku, öyle olduğunu görürsün”. Bu okulda ırkçılık öğretiliyor demek değil tabi ki ancak Steiner’in felsefesi okulda eninde sonunda ele alınıyor herhalde. Bir öğretmende az diğerinden daha fazla. Steiner’in kitaplarını okumadığım için bu konuda yorum yapamam.

Ben sadece Waldorf’un iyi tarafı ve çevremdeki Waldorf öğrencilerinin ya da velilerin bana aktardıklarını anlatmak istiyorum. En yakın arkadaşım Waldorf mezunu. Başka bir arkadaşım çocuklarını Waldorf anaokuluna ve ardından da ilkokuluna gönderdi. Üstelik bunu yapabilmek için ülke değiştirmeyi göze aldı.

Arkadaşlarımın bana anlattıklarını merak ediyorsan, yazımın devamını Alternatif Anne'de okuyabilirsin. 

------------------------------

Hayatımda çok zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum, Alternatif Anne, Martı Dergisi ve Radikal Blogdaki yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm her şeyi başta Facebook hesabımdan takip edebilirsin.

Facebook: Xlargeaile veya ben
Google+ sayfamız: Xlargeaile 
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile