kedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24.02.2014

Evcil hayvanın çocuklara olan faydaları

Martı Dergisi'nin Şubat 2014 sayısı için evcil hayvanların çocuklara olan faydaları ele aldım: 

Her çocuk evcil bir hayvan ister. Biri kedi, diğeri köpek veya tavşan ister. Genelde çocuklar için hayvan türü çok ta fark etmiyor, yeter ki ele alınabilsin ve sevilebilsin. Çünkü sevebilecekleri bir oyun arkadaşı isterler. Ancak çocuklar için bir evcil hayvan basit bir oyun arkadaşından çok daha fazlası. Bana kalsa kedi, köpek, kobay veya kuş olsun, ama evcil hayvanı olmayan çocuk kalmasın!

6.12.2013

Bu farklı bir aşk!

Martı Dergisi'nin Eylül 2013 sayısında çocukların evcil hayvanla ilişkisini yazdım:

Akşam televizyonun karşında kucakta veya ayak dibinde bir kedi veya köpeğin olması bence dünyanın en rahat anlarından biridir. Bu yüzden evimizin bol patili olmasından çok memnunum. Tabi ki oğullarım da onları çok seviyor. Tüm çocuklar gibi Leon ve Luka da kedi ve köpeklere bayılıyor. Hele yavru olunca onu sevmek, onunla oynamak, oynaşmak isterler. Tabi ki bazen çok fazla “iç içe” anlar yaşanıyor. Ancak bazı hijyen şartları yerine getirildiği takdirde bu “özel” anlar sorun olmak zorunda değil.  

13.09.2013

Kedide Alzheimer olur mu?

Ne zaman yemek yediği odaya sabahleyin girdiğimi görürse Gümüş miyavlıyor. Artık öyle bir duruma geldik ki günün yarısı mama bekliyor şekilde takılıyor.

6.05.2013

9 canlı sanat II

Küçük Ev, Küçük Kedi

Çocukluğumuzda, herkesi televizyon karşısına toplayan dizilerden biri de “Küçük Ev”di. Dizinin konusunu aldığı eserlerin yazarı ise “Little House” serisinin yaratıcısı Laura Ingalls Wilder’dı. Ve elbette, her yerde karşımıza çıkan minik panterler bu serilerde de karşımıza çıkmaktaydı. Wilder, Little House serisinin “Little House in The Big Wood” kitabını yazarken, “Black Susan” isimli siyah ev kedisinden sıklıkla bahsetmiş, aile yolculuğuna başladığı sırada arkada kaldığı için, yeni bir kitapta yepyeni bir kedi eklemişti hikayeye. Ve “In Little Town in Prairie” adlı kitabında, küçük evin kalabalık ailesine, küçücük ve çelimsiz bir yavru kedi üye daha eklemişti. Bu çelimsiz kedi, Wilder’ın 1953 yılında yazdığı “These Happy Golden Years” adlı kitapta, karşımıza bir fare avcısı ve komşu köpeğin düşmanı olarak çıkmıştı.

3.05.2013

9 canlı sanat I

Mırmırlarımız yazarların çevresinde, zihninde ve evlerinde gezinmeye devam ederken, ilham verdikleri eserlerin de ardı arkası kesilmiyor... Minik panterler, 20. yüzyıl edebiyatına da 9 can katıyor!

Hemingway’in ihtişamlı girişi ile başlayan 20. yüzyıl kedi literatürü, birçok yazara büyük başarı ve ün getiren eserlerle devam eder. Ve yüzyılın romantik ve devinimli ortamında, değişen fikirler “kedileri anlamak” için yeni bakış açıları kazandırır sanatçılara. Kediler, eserlerde artık daha “insan” gibidir. Karakterlerinin gücünü kabullenme ve buna duyulan saygı, eserlerin her birine yansımaktadır.

2.05.2013

Tozlu Sayfaların 4 Patili Kahramanları II

19-20. YÜZYIL

Kedilerin Kelimeleri

1818 yılında John Keats’in yazdığı şiir ile açılışını yapmıştır 19. yüzyılda kediler. “To Mrs Reynold's Cat” zaman ve kedi kavramını bir arada ele alarak, kedinin geçirdiği zamanı ve dakikaların akıcılığını okuyucuya aktarmıştır. Onu, Matthew Arnold’ın 1828’de yazdığı “Had Tiberius been a Cat” adlı şiiri izlemiştir.

1.05.2013

Tozlu Sayfaların 4 Patili Kahramanları I

Bu dört ayaklı minik efsaneler, elbette resim ve heykel sanatına olduğu kadar edebiyat ve sinema sanatına da esin kaynağı olmuş, sonsuz kere sarı sayfalara pati basmıştır kendilerini seven sanatçıların hayal gücü ile. Ve sonsuz kez beyaz canım sihirli dünyasına girip mırıltılarıyla anlam katmış ya da hayatımıza, sinema perdelerinden akmışlardır. Sayısız eserle, sayısız zamanlar boyunca…

30.04.2013

20. yüzyılın sanatında kediler

20. YÜZYIL

Günlük Kediler!

Elbette, bu yüzyılın da kedi sever sanatçıları vardır. Bunların en başında da Fransız ressam Pierre Bonnard gelir. İllüstrasyonları kadar, empresyonizm etkileri taşıyan eserlerinde de kedilere bolca yer veren Bonnard, onları günlük yaşamın, evlerimizin ve sokaklarımızın bir parçası olarak çizmeyi tercih etmiştir. Onun kedileri ürkek değildir, kalabalık ortamlarda, özellikle de insanların etrafında olmayı çok sevmektedir. Pazarda, alışverişte, evin içinde hatta banyoda da bile insanlarla birlikte olmayı tercih etmişlerdir. Picasso’nun da bu şekilde düşündüğünü anladığımız eseri “The Bath”da (Banyo) olduğu gibi… Banyo resminde, banyo yapan sahibi ve onun çocuğunu izleyen kedi hem ilgili hem de meraklıdır.

29.04.2013

19. yüzyılın sanatında kediler

Bu hafta minik panterlerimizin izini takip edeceğim. Zamanında Zoolistan dergisinde yayınladığımız çok güzel bir yazı dizisini okumanı tavsiye ederim...
  
Karşımıza 19. yüzyılın aşkla bakılan meraklı kediler çıkıyor…

Doğu’nun Zarafeti, Kedinin Asaleti

Ta en başından beri bu evcil panterleri dostları ve yardımcıları olarak gören ve onlara işlevsellikleri yüzünden saygı duyan doğu, kediyi keşfetmeye ve onu tüm doğallığı ile resmetmeye 19. yüzyılda da devam etmiştir.  Bir meditasyon uykusuna yatan ve akvaryumdaki balıklarla “haşır neşir” olan kediler Japon sanatçılarını daima cezp etmiş, dalgın ve ufuktan gelecek birilerini bekleyen edaları meraklarını uyandırmıştır. Ve elbette Kuniyoshi, Toko ve Hiroshige gibi doğu sanatçılarına ilham vermiştir. Doğuda kediye duyulan saygı ve sevgi, kedilerin onların gözündeki mistisizmlerini de asla kaybetmemelerini sağlamıştır. Doğulular, uykusu gelen ancak pencereden izlediği denizden gözlerini alamayan bir kediyi, daima daha gizemli bir şekilde algılamayı yeğlemiştir.

26.04.2013

Hayvanların biyolojik saati


Yaşamın eşsiz ve mükemmel döngüsünde, hepimiz gibi dostlarımızda hayatta kalmak için çeşitli biyolojik silah ve gereçlere sahip. İşte onlardan bir tanesi de dostlarımıza ne zaman uyup, ne zaman çiftleşeceklerini, ne zaman çok yiyip ne zaman az enerji harcayacaklarını söyleyen “biyolojik saatleri”dir…

25.04.2013

Dostlarımızda epilepsi

Epilepsi, kedi ve köpeklerimizde en çok görülen nörolojik hastalıktır. Ancak, epilepsi ile herhangi bir hastalıktan kaynaklanabilecek nöbetlerin ayrımı, çok dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Her nöbet epilepsiden kaynaklanmayabilir. Epilepsi nedir, nasıl teşhis konulur, dostunuz ve siz bu hastalıkla nasıl başa çıkabilirsiniz, tüm bunları yazımızda bulabilirsiniz.

17.04.2013

Bir kedinin köpeğe katılması


Dün başladığım yazıya kedinin köpekle katılmasıyla devam etmek istiyorum. Evde köpek varken kedinin oraya alışması düşünüldüğünden daha kolaydır. Çünkü köpek birçok hayvanı ve eve giren yeni bir dostu kolay kabul eder. Yeter ki getireceğin kedi daha önce köpeklerle kötü bir tecrübe yaşamamış olsun!

16.04.2013

Kedi ve köpek birbirine nasıl alıştırılır?

Üç kedim varken yuvamı Zando’ya açtım. Kedi köpekle anlaşamaz diye biliyordum. Evet, bu aslında doğrudur. Çünkü anlaşmazlıkların çoğu farklı olan vücut dillerinden kaynaklanır. Ama birbirine öyle bir alışıyorlar ki, adeta yabancı dil öğreniyorlar…

11.04.2013

Evcil dostunuzun deprem çantası hazır mı?

Her an deprem düşüncesiyle yaşanmaz ama acil durumlarda ne yapacağımızı bilmek biraz olsun içimizi rahatlatabilir. Ailemizin birer ferdi olarak kabul ettiğimiz evcil dostlarımız için bir acil yardım çantası edinirsek en azından onlar için bir tedbir almış oluruz. Peki bu acil yardım çantasının içinde neler olmalı?

9.04.2013

Kediler hakkında bir Çin miti

Tanrılar dünyayı yarattıklarında, kedilere önemli bir görev vermişler. Çünkü üstün bir varlık olarak görülüyorlardı. Dünyayı yönetecek ve çıkacak yaratıklara göz kulak olacaklardı. Bu nedenle kedilere, konuşma kabiliyeti ve Tanrılarla iletişim kurabilme yetileri verilmiş. Bu düzen uzun çok süre bu şekilde sürmüş.

Bir gün dünyanın işleyişini merak eden tanrılar dünyaya gelmiş. Her şey yolundaymış gibi görünüyormuş. Zira kediler, kedi naneleriyle mis gibi kokan yemyeşil otların içerisinde güneşleniyorlarmış. “Dünyayı yönetmek zamanımızı almıyor ki.” Demişler kediler, günlerini çimlerde yuvarlanarak ve kelebekleri kovalayarak geçirdiklerini anlatmışlar. Tanrılar kedilere dünyayı yönetme görevini biraz daha dikkatli yapmalarını istemişler. Ardından dünyadan ayrılmışlar.

6.04.2013

İlk yardım dosyası II


Kedi/Köpek

Daha önce kedi ve köpek dostlarımıza uygulayabileceğimiz ilk yardımının temellerini anlatmıştık. Kısaca özetleyecek olursak, böyle bir durumda sakin olmanızın en önemli faktör olduğunu hatırlayacaksınızdır. Olay yerini inceledikten sonra dostunuza daha fazla zarar gelmemesi için çevreyi kontrol altına almalısınız. Bundan sonra dostunuzun bilinç seviyesini, nefes alışını, kalp atışını ve nabzını kontrol etmelisiniz. Daha sonra gözlerini, kulaklarını, burnunu, boynunu, göbeğini, sırtını, ayaklarını, patilerini ve vücut sıcaklığını kontrol etmelisiniz. Yanınızda başka bir kişi varsa, sizin fark ettiğiniz anormallikleri hemen not almalı, çünkü veteriner hekime ulaştığınızda heyecandan birçok şeyi unutmuş olabilirsiniz. Telefonla hemen ulaşabileceğiniz bir veteriner hekim varsa, yanınızdaki kişi sizin fark ettiklerinizi telefonda veteriner hekime anlatıp, size yapılması gereken adımları aktarmalıdır.

5.04.2013

“Pati”kür zamanı

Yırtıcı kedilerin tırnakları, daha muhteşem bir şekilde yaratılamazdı. Ani savunmalarda, ağaç tırmanışlarında ve acımasız avlanmalarında hayatta kalmalarını sağlıyor. Evcil, minik aslanlarımızın tırnakları da akrabalarınınkiler gibidir. Tabi ki aynı işlevliliği görmelerini istemeyiz. Tırnaklarını aşındırmazlarsa, oldukça keskin olurlar. Ben hayatımda o kadar çok kedi tırnağı kestim ki… Kestiğim tırnak sayısı 12000’ü kolayca geçer.

4.04.2013

Hayvanlar alemi fıkraları


Dün tesadüfen gördüğüm bazı hayvan fıkraları çok hoşuma gitti, paylaşayım dedim. Biraz gülelim!

Hain kedi
Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde yokken, kediyi arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır. Eve geri geldiğinde kedi kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor.
Ertesi hafta daha uzağa bırakır. Eve geri geldiğinde kedi gene kanepenin üzerinde! Haftalarca aynı olay tekrarlanıyor…

1.04.2013

Zita eşelerken neden fidelerimizi uçuruyor?

Minik panterlerimiz hep eşeler. Ya Gümüş gibi minik bir kedi kumu fırtınası kopartırlar ya da Zita gibi özenle beleyip ektiğimiz fidelerin arasındaki toprağı fidelerle birlikte uçururlar. Peki, bu davranış sadece tuvaletlerini yapmakla mı ilgili? Haşır huşur, haşır huşur…

30.03.2013

Kediniz mağdur, köpeğiniz kıskanç mi?


Kedilerin kıskanç olduğu bilinen bir gerçektir. Genelde, kedi ve köpeğin aynı evde yaşadığı durumlarda, sorun çıkaran "belalı çocuk" da kedi olur. Peki ya sorun bunun tam tersiyse? Ya köpeğiniz, kedinizi deliler gibi kıskanıyorsa?

Evet, kediler krallıklarında hiç kimseyi istemeyen hükümdarlar olabilir. Ancak bu, köpeklerin de kıskançlıktan "yeşerecek" kadar hırslanabilecekleri gerçeğini değiştirmez. Onlar da kıskanç birer bombaya dönüşebilir. Çünkü mutlu etmek için her şeyi yaptığı sahibinin bir başkasının sevgisi ile istila edilmesi fikri, sevimli dostlarımızın hiç ama hiç hoşuna gitmez. Ve bu istila, elbette ki eve "yeni gelen" bir canlı olduğunda söz konusudur. Bir bebek, yeni sevgili ya da daha da kötüsü bir kedi!