Ne zaman yemek yediği odaya sabahleyin girdiğimi görürse Gümüş miyavlıyor.
Artık öyle bir duruma geldik ki günün yarısı mama bekliyor şekilde takılıyor.
Zannedersin aç bırakıyoruz. Tabi ki öyle bir şey yok! Gündelik mama miktarını
sabah ve akşam bölerek veriyorum. 19 yıldır öyle yapıyorum, ama son zamanlarda
aç gibi davranıyor. Mama verdikten sonra miyavlıyorsa "Oğlum, yemeğini
yedin. Artık akşam bir daha" diyorum.
Tuhaflaşan davranışları geçen yaz başlamıştı. Odadaki değişiklikten dahi ilk
gün ürken Gümüş, hatırlıyorum ki teraslı bir eve çıktığımda tam bir yıl boyunca
korkudan terasa çıkmamıştı. Şimdi yedi yıldır bahçeli bir evde yaşıyoruz.
Bahçeye çıktı mı? Tabi ki hayır! Ta ki geçen seneye kadar. Bir baktık ki,
bahçeyi geçip yanımıza gelmiş. O zaman bunamaya başladığına karar verdik.
O gün bugün Gümüş bahçede geziyor. Şimdi mama konusunda tuhaflaştı. 12 yaş
üstü kediler için özel mama yiyor. Birkaç ay öncesine kadar kuru olarak
veriyordum. Hem o hem de ben mutluyduk, çünkü vermem zamanımı almıyor, mama
kokmuyor ve yaş mamaya göre kuru mama daha hesaplıdır. Ancak o mamayı yememeye
başlayınca yeter ki yesin diye aynısından yaş olanı vermeye başladım. Az ya da
çok bundan ve biraz ondan diye gidiyorduk işte. Buraya kadar yer şey normal.
Ancak birkaç haftadır mamasını yedikten sonra tekrar başıma dikiliyor
“miyav, miyav” diye. Sanki hiç mama yememiş gibi mama vermem istiyor. Pazar
sabahı bunu yine yaşarken artık "Olsun, istediğin kadar ye" dedim. Belki
yetmiyor verdiğim miktar derken Gümüş ikinci porsiyonunu yemiş oldu. Dersin ki
artık tok. Ama yok! İki dakika sonra benim o odaya tekrar girdiğimde görünce
işte başa döndük. “Miyav, miyav, bana mama ver!” dedi Gümüş. Ahhhh! “Bunaldın
sen! Biraz önce iki kere verdim ya.” Peki… Gümüş üçüncü porsiyonu yedi. Kaç
kere yaptık bunu dersin? Kesin kes Alzheimer bu. Yediğini hatırlamıyor, tok
hissi de mi yok acaba? Tam 5 kere mama verdim! Artık günde yemesi gereken
miktarın yarısı değil, tam 2,5 katını sabahleyin yedi. Oğlum, sen böyle mama
yemeye devam edersen, senin mama masrafların bizim dört kişilik ailenin yemek
masraflarını bile geçer…
güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSil