Muhtemelen her anne gibi ben de artık dört gözle anaokulunun
başlamasını bekliyorum. Bu yıl Luka da gideceği için sabahlar bize kalacağından
çok sevinçliyiz. Hele upuzun bir yazın ardından sabahtan akşama kadar iki minik
canavarla uğraşmaktan ne kadar yorulmuşuz!
Diğer yandan da anaokulu zamanından biraz ürküyorum. Çünkü
geçen yıl da olduğu gibi bir takım yeni “alışkanlıklarla” uğraşmak zorunda
kalacağız. Maalesef herkes küçük çocuklara karşı kullandıkları dile dikkat
etmiyor. Bu nedenle bazı çocuklar oldukça kaba bir dilde konuşuyor. Biz yaz
boyunca kibar bir dil kullanmaya dikkat ederken öfke konusunu da çalıştık ve
ikisini vurmaktan aşağı yukarı vazgeçirebildik.
Ancak ay sonuna doğru hepsi
boşa gitmiş gibi görünecek. Bir de Türkçeleri bir anda hakim olacağı için
Almanca konuşmamaya başlayacaklar. Hiç birini unutmamış olacaklar, bunu da
biliyorum, ancak moralimin bozulacağı kesin… Neyse ben boşa çıkan sabahlara
sevinerek moralimi yüksek tutmaya çalışayım bari!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder