Geçen yıl ilk tavuklarımızı aldığımızda bu kadar macera dolu
bir olay olacağını düşünmemiştik. Geçen hafta ikinci defa tavuklar aldığımızda
çok daha tecrübeliydik…
diğer hayvanlarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diğer hayvanlarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28.08.2013
6.08.2013
Yürüyüş, kurbağa ve kaplumbağa
Hafta sonu bir farklılık yapalım ve dışarıda kahvaltı edelim
dedik. Cumartesi günü hem Almanya’dan misafirlerimiz hem de Şile’de bulunan
arkadaşlarımızla birlikte yani beş yetişkin ile beş çocuk hep beraber balık
beslemeye gittiğimiz yerde kahvaltı ettik. Hazır oraya gelmişken yürüyüş
yapmadan da dönemezdik, değil mi? Balık, ördek ve kazların dışında yeni
hayvanları görmeden ayrılmak bizim için nedense zaten mümkün değil…
Yol kenarında bir kaplumbağa bulduklarında heyecan büyüktü.
Sanki daha önce hiç kaplumbağa görmemişler… Yine de o kaplumbağa farklıydı.
Çünkü korkmuyordu. Onu elimize alınca saklanmadı. Tam tersi tıslıyordu, yani
bize
kızıyordu. Çocuklar onu uzunca incelediler!
Bu sefer bir de yeni bir hayvan keşfettik. Birkaç gün önceki
yağmurdan kalan bir avuç dolusu su birikintisinde kurbağalar bulduk! Luka
onlara öyle bir bayıldı ki artık her minik su birikintisinde kurbağa aramaya
başladı. Eline çomak aldı, suyu karıştırdı ve kurbağa bulamayınca üzüldü. Kurbağa
bulup o hop, hop diye gidince sevinip “kurbağa gitme!” diye arkasından
seslendi… Ah, benim canlılardan ayrılmak istemeyen oğlum.
15.07.2013
Hadi kuş, uçmalısın!
Haftada en azından bir defa uzunca bir köy-orman yürüyüşü
yapıyoruz. Daha önce de onlardan bahsetmiştim. Bugün erik toplayalım derken
kendimizi yabani bir kuşu severken bulduk…
4.07.2013
İneklere merhaba demeliyim!
Dün Luka’nın hayvan severliğinden bahsetmiştim. İki gün önce
köyümüzün etrafından geçerek upuzun bir yürüyüş yaptık. İşte o zaman Leon ve
Luka arasındaki farklar bir daha gözlerimin önüne serilmişti…
18.04.2013
Biz sirk severiz, ama hayvansız olanı!
Hayvan dontörleri (yabani hayvan eğitmenleri), gösterilerde yer alan hayvanların insan
elinde büyümüş, maneje alışık ve insansız yaşamayacak hayvanlar olduğunu
söylüyor. Hayvan hakları savunucuları ise yabani hayvanların evcil hayvanlar olmadıklarını,
özgür yaşamaları gerektiğini ve manejlerin yıldızlarının şöhrete giden yolda,
ceza ve eziyet çekmek zorunda kaldığını öne sürüyor. Kim mi haklı? Gelin,
sirklerin perde arkasına beraber bakalım…
12.04.2013
Leon Paşa’yla içli dışlı olmuş - o bir koyun!
Önceki gün havanın bir anda açmasını fırsat bildik ve
akşamüstü yürüyüşü yapalım dedik. Ne yürüyüştü ama! Hayvanat bahçesinden geçtik
desek daha doğru olur...
Hiç tavus kuşu besledin mi?
Beslemediğini biliyorum alsında, beslemiş olsaydın şaşardım. Biz bu
kahvaltıda Osman’a merhaba dedik. Osman, komşumuzun tavus kuşudur. Bize 500m
kadar uzak olmalarına rağmen Osman’ın ötmeleri o kadar iyi duyuluyor ki…
Osman’ın sesini ilk duyduğumda “bu ses de ne” demiştim
eşime. Daha önce hiç duymadığımız, bağırma ve ötme arasında bir sesti. Nasıl
güçlü bir ses! Komşumuzun tavuk türleri, kazları ve ördeklerin seslerini
biliyorduk, özellikle kazları sabahleyin oldukça iyi bir konser veriyordu. Ama
bu ses yeniydi. Birkaç gün sonra komşularımızın tavus kuşu aldıklarını
öğrendik.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)