biz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
biz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21.05.2014

Çocuklar ebeveyn olunca…

Geçen hafta sonu bir çılgınlık yapalım dedik. Üç hafta önce Leon'un aklına gelmişti. Bir akşam tıpkı bizim gibi canı estiği zamanda yatağa girmek istemişti. Hain anne olarak, eğer rollerini sadece akşam değil, sabahtan itibaren değiştirmek şartıyla ok demiştim. Çocuklar bunu anında kabul etmişlerdi. Çocuklar o güne dört gözle, eşim ise şüpheyle bekliyordu.Ve sonra bu büyük gün geldi…

8.05.2014

Özel okul mu devlet okulu mu?

Eşimle ben bu konuyu çok fazla düşünmeden karar verebildik. Her şeyden önce hem fikiriz. Bu da karar vermemizi tabi ki kolaylaştırdı. Bizim için en iyi okul, çocuklarımızın mutlu bir yaşam sürmesine neden olacak okuldur. Lütfen dikkat edin, mutlu oldukları okul demiyorum. Bana göre her çocuk okulunu kısmen sever ve kısmen sevmez. Bizim için önemli olan, çocuklarımızın hayatlarını mutlu yaşamaları. Tercihimizi bu yana kullanıyoruz.

30.04.2014

Biraz farklı bir faaliyet kılavuzu

Leon'la iki yıldır çok keyif alarak faaliyetler yapıyoruz. Tam bir anne-oğul ekibi olduk bu konuda. Üstelik hiç masraf da yapmıyoruz. En iyisi, bu faaliyetlerin Leon'un analitik düşünmesini, hayal gücünü kullanmasını ve çözüm bulma yeteneğini geliştiriyor olmasıdır! Luka da yetişiyor artık...

17.04.2014

Kaliteli zaman da ne?

Saat bire kadar anaokulu, ardından 15 dakikalık piyano dersine ve haftada bir gün yüzme, bir gün futbol. Artık cuma öğleden sonraları okulca basketbol da eklendi. Bunun dışında çocuklarla hafta boyunca biraz faaliyet, bazen deney yapıyorum, ormana ve plaja gidiyoruz, bazen oyun parkına ya da bisiklet binmeye gidiyoruz. Ama evde olduğumuz zamanlar da çok. Çocuklara "plan program" sunmadığımız zamanlarda vicdan azabı mı çekiyoruz? Hani değerli bir zamanın boşa gitmesine izin mi veriyoruz? Hayır! Çünkü "kaliteli zaman" geçirmek sözlerine sinir oluyorum. Çocukların oyuna ve boş vakte de ihtiyacı var!

27.03.2014

Çiş eğitimi çocuklara bırakılabilir mi?

Oğullarınıza nasıl çiş eğitimi verdiniz diye sorarsan “ne eğitimi?” diyeceğim. Çünkü aşağı yukarıya bir şey yapmadık. Biz de her anne baba gibi çiş eğitimi konusunda tabi ki bolca makale okuduk. Birkaç çabadan sonra hepsini bir kenara koyduk ve çocuklarımızı dinledik.

13.01.2014

Telefonda konuşmak adeta bir serüven

Telefonda konuşmak nasıl oluyor da bir serüven haline geldi? Öyle rahat rahat biriyle sohbet ettiğimi, telefonun diğer ucundaki kişinin söylediklerini iyice duyduğumu, yani sessiz sakin bir ortamda telefonla görüştüğümü neredeyse hatırlamıyorum artık. Dünyanın en normal ve günde onlarca defa yaptığımız şey çocuk sahibi olunca adeta bir mücadele haline geliyor! 

9.12.2013

Çocuklarla evde bir hafta – Gün 1

Henüz üç ay oldu ama Leon ve Luka’nın yani ikisinin anaokuluna gitmesinin bizi ne kadar şımarttığını yeni fark ettim. Bu hafta arabamız serviste. Haftanın çoğu için kar yağışı beklendiği için arabamız olsaydı da bir yere gidemeyiz. Tüm bunlar Pazar günü şekillenirken içimizdeki dehşet büyüyordu. Köyümüzde bakkal dahi olmadığı için alışveriş yapmak imkansız olduğu gibi anaokuluna, öğleden sonra aktivitelerine gitmek de mümkün değil. Bir hafta boyunca çocuklarla evde ne yapacağız?

14.11.2013

Kesin olan tek şey: hiç bir şeyin planlandığı gibi gitmemesi

Ailemizin küçük evreninde her gün kargaşa ön planda yerini alıyor. Hiçbir şeyin planladığımız gibi gitmemesine ayak uydurmaya çalışıyoruz işte. Hele hafta sonu annemlerin Almanya’dan gelecek olmaları durumu kolaylaştırmıyor. Her zamankinden daha fazla yetişmem gereken işlerin olduğu fikrine kapılıyorum çünkü.

Aslında her şey Leon doğunca başlamıştı. O zamana dek günlerimi çok ta güzel planlayabiliyordum ve planları aksatan tek şey İstanbul’daki trafik olmuştu. Leon’un doğumuyla birlikte daha önce hiç dikkat etmediğim kişiler bir anda hayatımda önemli bir yer edinmeyi başladılar. Nasıl? neden? Mükkemel zamanlama desem, bu sana tanıdık geliyor mu?

23.09.2013

Hadi, oyun odamıza!

Havalar bozuldu ve artık evde oynamanın vakti geldi. Bense dün çok sıkı çalıştım. Çünkü oyun odamızı elden geçirdik!

11.09.2013

Şu sosyal paylaşım ağları var ya…

Son günlerde Pinterest ve Instagram’a merak sardım. İtiraf edeyim, bir kaç ay önce Twitter'a giriştiğimde onu kullanmasını öğrenmem birkaç günümü almıştı. Eh, artık o kadar genç değiliz. Gençken anne ve babam hakkında söylediklerimi on yıl sonra Leon ve Luka bizim hakkımızda söylemesin (galiba her halikarda söyleyecekler ama), teknolojiden uzak kalmayalım deyip bu iki ağa da adım attım.

5.09.2013

Loli nereye, ben oraya...

Çocuklarla bazen çok komik diyaloglar yaşanıyor. Çoğunu hemen unutuveriyoruz maalesef. Geçen gün Luka ile alışverişteydik. Leon ve Luka’ya çok uzun zamandır vermediğimiz lolipoplar aklına gelmişti ve bir taneyi arabada vermiştim. Sayesinde o diyaloglardan bir tanesi yaşandı…

3.09.2013

Kaos kaseleri

Dün akşam uzun zaman sonra tekrar içeride yemek yedik. Ondan olsa gerek gözüm kaos kaselerimden birine takıldı hep. Evimizin muhtelif yerlerinden böyle kaseler bulunuyor. Sende de var mı onlardan?

26.08.2013

Organik işi zor...

Organik sebze meyve yetiştirmek ne kadar zormuş! Meyve ağaçlarımızda şimdiye kadar hiç ilaç kullanmadık. Ancak 6 yaşların da olmalarına rağmen henüz meyve de alamadık…

12.08.2013

Geçmiş olsun! Sıra yeni bir elektrik süpürgesinde…

Mama tüketimimiz kadar başka bir tüketimimiz daha var; elektrik süpürgesi! Bizim evde hiçbir elektrik süpürgesi bir yıl dayanmıyor. Yoğun kullanımdan olsa gerek altı ay olunca dökülmeye başlıyorlar.

31.07.2013

Heyo! Mısır ve vişne ayıklıyoruz…

Eşim meyve ve sebze almak için hale gittiğinde, Leon, Luka ve bana ertesi sabah onları ayıklayıp hazırlamak kalıyor. Yani ailece kollarımızı sıvıyoruz! 

Daha önce anlatmıştım, kendimiz yetiştiremediğimiz sebze ve meyvenin birkaçı organik alıyoruz. Ama en büyük kısmın “iyi tarım” onaylı olmasına dikkat diyoruz. Yaşadığımız yerde büyük marketlerin olmayışı iyi tarım projesinden ürün almamızı zorlaştırıyor tabi ki. Hele kışın da tüketmek için taze dondurduğumuz meyve ve sebzeleri buradan hesaplı almak tamamen imkansız. Bu nedenle eşim arada sırada hale gidiyor.

Bu yaz mısır, vişne ve kiraz dondurmaya karar verdik. Leon ve Luka üçünü
yemeye bayılıyor. Ben ise vişne ve kirazı hem dondurma hem de kek ve reçel yapımında yıl boyunca kullanırım. Onun için onları ayıklayıp yıkadıktan sonra derin dondurucuya atıyoruz. Birkaç kasa şeftali de aldık bu yıl, ama onları dondurmuyorum, onları kavanozlarda saklıyorum. Çocuklar kış boyunca kahvaltıda şeftali yemeği çok seviyorlar çünkü.

Sabah aşağıya indiklerinde birer kasa vişne, kiraz ve mısır görünce çocuklar kahvaltıdan önce hemen işe başladılar! Önce bir kasa mısır temizlediler, ardından vişne ve kirazları ayıklamaya devam ettiler! Eh, kış boyunca onların yemek keyfinin sürmesini isteyen önce biraz çalışmak zorunda, değil mi? Şaka bir yana, öyle bir zevkle bu işi yaptılar ki, ben zaten yardım ettikleri için mutluydum ama onları böyle görünce bir kat daha mutlu oldum!   

17.07.2013

Xlargeaile kabilesinde yağmur dansı

"Yağmur yağ, yağmur yağ
Yağmur gel, yağmur gel"


Bu sabah kahvaltımızı bu sözlü dans eşliğinde yaptık. Terasta bulutlu bir gökyüzünde zaman zaman kendini gösteren bir güneşin ışığında kahvaltımızı ediyorduk, gözyüzü bir anda kapkara bulutlarla kaplandı. Güneş şemsiyelerini açar açmaz yağmur da başladı. Leon ışık hızıyla tabağındakileri bitirdi ve "yağmurda duracağım" diye masadan fırladı.

8.07.2013

Balıklara ekmek verelim

Bizim sadece toynaklılarla işimiz yok buralarda. Beslememiz gereken balıklarımız da var! Onlar da geçen gün Leon’un aklına gelince “balıklara ekmek götürmemiz lazım” diye sabah aktivitemizi belirlemiş oldu.

4.07.2013

İneklere merhaba demeliyim!

Dün Luka’nın hayvan severliğinden bahsetmiştim. İki gün önce köyümüzün etrafından geçerek upuzun bir yürüyüş yaptık. İşte o zaman Leon ve Luka arasındaki farklar bir daha gözlerimin önüne serilmişti…

3.07.2013

Doğuştan bir hayvan severimiz var!

Luka’nın içinde bu var. Buna karar verdim. Leon ve Luka aynı şekilde büyüyorlar ama Luka öyle bir hayvan sever ki ben bile şaşırıyorum…