Telefonda
konuşmak nasıl oluyor da bir serüven haline geldi? Öyle rahat rahat biriyle
sohbet ettiğimi, telefonun diğer ucundaki kişinin söylediklerini iyice duyduğumu,
yani sessiz sakin bir ortamda telefonla görüştüğümü neredeyse hatırlamıyorum
artık. Dünyanın en normal ve günde onlarca defa yaptığımız şey çocuk sahibi
olunca adeta bir mücadele haline geliyor!
Çocuklar ayaktayken ve evdeyken telefonda konuşmak için eşim bahçenin en dibine kadar gidiyor. Ben ise evin üst katlarında bir yere saklanıyorum. Neden? Çünkü o şekilde en azından birkaç dakika telefonda konuşabiliyoruz. Aksi halde durum şöyle…
Telefon
çaldığında melek sesiyle “Mama telefonun çalıyor” diye beni uyarıyor Leon.
Dersin ki bu kadar düşünceli bir çocuk telefonda olduğum sürede anlayış
gösterecek. Ha! Sadece birkaç saniye sonra evdeki sesler inanılmaz bir seviyeye
yükseliyor. Leon ve Luka oyun oynuyorlarsa, tam o anda kaza olup siren sesi
taklit etmeleri gerekiyor. Ya da bağıra bağıra tüm şarkı repertuvarını
duyurmalarının arzusuna giriyorlar. Ya da sağa sola koşarak köpekleri ayağa
kaldırmanın ne güzel bir oyun olduğuna karar veriyorlar. Ya da Luka cıyak cıyak
ağlamaya başlıyor. Ya da, ya da, ya da, sayfalarca devam edebilirim. O anda ses
ve gürültüye neden olmak için sanki hayal güçleri sonsuz bir kaynağa sahiptirler.
Biz de “özür
dilerim, burada çok gürültü var da” diyerek soluğumuzu başka bir odada
alıyoruz. Ancak telefondaki kişiyle özür ve anlayış cümlelerinin ardından henüz
konuya geri dönmüş değiliz ki, tekrar bölünüyoruz. Çünkü tam o anda bana
söylemeden edemeyecekleri bir şey akıllarına geliyor “Mama, sana bir şey
söylemeliyim” diye yanımda genelde Leon belirleniyor. Duymazlıktan geldim, işe
yaramadı. Sakin bir anda bunu izah ettim, işe yaramadı. “Telefonda konuşuyorum”
dedim, işe yaramadı.
Kıyamet tipi
haberleri soğukkanlılıkla karşıladığımdan beri Leon’un yöntemi benim
dediklerimi duymazlığa gelip konuşmaya devam etmek oluyor. Çünkü o zaman ben
telefondakini duyamıyorum! Artık asıl sorun Leon’un konuya gelmemesi çünkü
“Mama, sana bir şey söylemeliyim” den başka bir şey söylemiyor. Ta ki ben telefondaki
kişiye “bir saniye daha rica edeceğim” deyip Leon’a yönelene kadar. O kadar
acil söylemesi gereken şey tabi ki hiç de acil veya önemli değil. Üstelik bir
türlü sonlanmıyor! Eninde sonunda ona kızıp odadan kovmak zorunda kalıyorum. Ama
olsun, o benim dikkatimi çekebilmiş ya. O mutlu. Ben ise sinirli. Bu haldeyken
nasıl telefon görüşmesi yapacağım?
------------------------------
Hayatımda en çok zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum ve Alternatif Anne, Martı Dergisi ve Hassas Anne’deki yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm herşeyi başta Facebook ve Twitter hesaplarımdan takip edebilirsin.
Hayatımda en çok zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum ve Alternatif Anne, Martı Dergisi ve Hassas Anne’deki yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm herşeyi başta Facebook ve Twitter hesaplarımdan takip edebilirsin.
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
Copyright 2013 - Ticari olmadığı sürece yazılarımızı ilgili resimlerle birlikte olduğu gibi link olarak paylaşabilirsin. Resimlerimizi yazımız olmadan ve ticari olmayan kullanımı için de bizden yazılı iznimizi almak zorundasın.
aynı mücadeleyi ben de yaşıyorum. Ne kadar zor çocukların olduğu ortamda telefonla konuşmak
YanıtlaSilHer ebeveynini kaderi galiba :)
SilYazılarımın linkini paylaşabilirsin tabi ki. Bir özet yazıp linki vermek beni sevindirir. Ben de aynı şekilde başkaların makalelerle öyle yapıyorum, çünkü yazı yazarak para da kazanan bir insan olarak yazılı emeğe saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. Dediğim gibi, özet ve link çok güzel olur.