8.01.2014

Kreşe gitmek çocukların gelişimini nasıl etkiliyor?

Günü kreşte geçirmek minik çocuklarımıza yarardan çok zarar getirebilir. Çünkü 3 yaş altı çocuklar için bu stres demek. Bu düşünceyi Almanya’daki Bielefeld-Bethel Vakfının Sosyalpediatri Merkezi’nin başkanı Dr. Rainer Böhm savunuyor. ABD’de yapılan geniş çaplı bir araştırma bu tezi destekleyecek nitelikte.

Çok erken yaşta yabancı biri tarafından bakılan küçük çocukların duygusal gereksinimlerinin karşılanmama riskinin yüksek olduğunu söylüyor Böhm. Pediatri uzmanına göre bu, stres hormonu olarak bilinen kortisolun seviyesinin yüksek olduğundan anlaşılıyor. Kortisol seviyesinin daimi yüksek olması kötü sonuçlara neden olacağı Amerika’daki araştırma da göstermişti.

„Early Child Care and Youth Development“ yani erken “Çocuk Bakımı ve Gençlik Gelişimi” adlı araştırma için Amerikan kamu kuruluşu National Institute of Child Health and Human Development (NICHD) 1500 çocuğu tam 15 yıl boyunca inceledi. Hükümetin böyle bir araştırmaya ihtiyaç duyması  80’li yıllarda yaşanan bir tartışmadan kaynaklanıyor. O günlerde küçük çocuklara çevresel değişikliklerin zararlı olup olmadığı tartışmalar alevlenmişti. Özellikle Vermont Üniversitesinde Gelişim Psikoloğu olan Thomas Achenbach tarafından gerçekleşen ve 15 yıl süren bir araştırma bu yöndeki tartışmaları körüklenmişti. 3000 öğrenci ile yapılan araştırma, 70’li yıllardaki gençlere göre 80’li yılların gençleri psikolojik ve davranışları açısından daha kötü durumda olduğunu göstermişti. Yani, gitgide daha fazla çocuk erken yaşta bakıcı ve kreşlere emanet edildiği yıllarda gençlerin artık daha depresif, agresif ve sinirli davranırken; konsantrasyon süreleri azalmış ve suç işleme oranının yükselmiş olduğunu söylüyordu Achenbach. Kontrol edilen 42 davranış tarzında tek bir tanede bile olumlu bir gelişme tespit edememişti. Bu, kreş ve bakıcılar için felaket bir haberdi. NICHD ise bu araştırmanın işaret ettiği gelişmeyi kontrol etmek amacıyla kendi araştırmasını başlattı. Çoğunlukla orta sınıf beyaz ırk ailelerinden oluşan araştırma grubunun tam 1300 bir aylık bebekleri çok detaylı bir şekilde önümüzdeki 15 yıl boyunca takip edildi.

Sonuçlar bana göre dehşet verici. Çocukların 900’ünde kortisol seviyesi gün boyunca akşam saatlerine kadar yüksek çıktı. Erken ve uzun süreli kreşlerde kalan çocukların arasında ilerideki yaşlarda davranış sorunları sergileyen çocuk sayısı fazlaydı. Ailenin dışında biri bakıma üstlendiği taktirde doğabilecek sonuçları göz önüne serdi. Genel olarak bakımın kalitesinin çok önemli olduğunu söyleyen bilim adamları, erken ve uzun süreli yabancı birinin bakımını gören çocuklarda bakımın kalitesiyle eşit oranda bir gelişme gözlemlendi. Bakım kalitesi ne kadar düşük ise okul öncesi çocukların kognitif becerileri o kadar da düşük, okul çağında psikolojik rahatsızlıkların görülme riski o kadar da yüksek olduğu kaydedildi.

Kreşle ilgili bulgular daha da moral bozucu. Diğer faktörler ne kadar iyi veya kötü olsa da çok erken ve uzun süre kreşe giden çocukların sosyal duygusal becerilerinin ciddi anlamda etkilendiğini tespit ettiler. Çocuklar ne kadar çok kreşte vakit geçirdilerse ileride o kadar da kavgacı tavır, kaba güç kullanımı, zarar verme, yalan söyleme, acımasızlık ve bağırma gibi asosyal davranışları sergiledi. Tüm gün kreşte geçiren çocukların %25’inde 4 yaşındayken klinik davranış sorunları görüldü. 15 yaşına gelince ise o çocukların arasında alkol, sigara veya uyuşturucu kullanan, hırsızlık veya başkalarının mallarına zarar verme gibi olumsuz davranışlar izlendi. Bu olumsuz davranışlar kreşin kalitesine bakılmaksızın görüldü. Yani kreşin kalitesi önemli bir faktör oluşturmadı. Çok erken ve uzun süreli kreşe gitmek önemli bir etken olduğu ortaya çıkarmış oldular. Buna rağmen bilim adamları ebeveynlerinin etkisi, kreşten daha önemli bir belirleyici olduğunu savunuyorlar.

Araştırmacıların çıkarttığı sonuçlarından başka bir tanesi ise kreşin ancak sosyal açıdan zayıf ailelerin çocukları için yararlı olduğu oldu. Çünkü o çocukların kreşte aldıkları ilham sayesinde dili olumlu yönde geliştirildiğini düşünüyorlar.

Hani, tek bir araştırmadan net sonuç çıkartılmaz desek bile kortisol üzerinde yapılan başka bir araştırma bu sonuçları destekliyor. 90’lı yılların sonunda ABD’de iki kreşteki çocuklar belli bir süre için izlendi. Çocuklar aileleriyle birlikte olduğu günlerde kortisol seviyesi normal çıktı. Yani sabah saatlerinde yüksek ve ilerleyen saatlerde gittikçe düşen bir seviye. Ancak tam gün kreşte olduğu günlerde bakımı orta kalitede olan kreşte tüm çocukların kortisol seviyesi gün boyunca arttığı izlendi. Bakım kalitesi yüksek olan kreşte bile çocukların %75’i akşam saatlerinde kortisol seviyesi yüksek olduğu kaydedildi. Dokuz benzer araştırma bu sonuçları doğrulayınca, uzmanlar, kreşe giden çocukların kortisol seviyesi aşırı stres yaşayan müdürlerinkine benzer olduğu kanaatine vardı.

Böhm’e göre bu veriler tek bir sonuca çıkıyor. Kreşe giden çocukların çoğu için, erken yaşta günün çoğu için ailesinden ayrı kalmak aşırı duygusal bir stres demektir. NICHD araştırması bu stresin ileride nelere neden olacağını gösterdi. Artık 15 yaşına gelen katılımcı çocukların sabah saatlerindeki kortisol seviyesi ve davranış profilini çıkarttıklarında çok üzücü bir tablo ortaya çıktı. Çok erken yaşta kreşe giden çocukların profili tıpkı duygusal istismara uğrayan çocuklarınkiler gibi.

Artan talep nedeniyle birçok ülkedeki kreş sayısının çoğaldığını biliyoruz. Uzmanlara göre bu, kreşlerin başarısından değil, ebeveynlerin çalışmak istedikleri veya zorunda kaldıklarından kaynaklanıyor. Dr. Rainer Böhm tüm anneleri bu yüzden uyarıyor; iki yaş altındaki çocuklar asla tam gün kreşe gönderilmemeli. Bakıcıya ihtiyaç duyulursa evde bir bakıcı tutulmalı. İkinci ve üçüncü yaş günü arasında en fazla yarım gün kreşe gidebilir, ama haftalık toplam saati 20’i geçmemesine özen gösterilmeli diyor. Üç yaştan itibaren duruma göre tam gün anaokuluna gitmelerinin mümkün olduğunu belirten Böhm kalitesi yüksek olanının tercih edilmesi gerektiğini de vurguluyor.

Böhm’e göre ebeveynlerin çocuklarıyla tüm gün ilgilenmesi son derece önemli olduğunu ve daha fazla duyurulması gerektiğini savunuyor. Türkiye’ye baktığımızda sanki ABD’nin 80’li yıllarında olduğumuz gibi görünüyor. Erken yaşta aile dışındaki çocuk bakımı her geçen gün artıyor çünkü. Kreşler rağbet görmeye başladı. Hükümetin planladığı reformlar da bu yönelimi destekliyor. Aman, anneler siz siz olun ve çocuğunuzu iki yaşına kadar kreşe vermemeye çalışın. Başka çareniz yoksa, kuzunuzu özel bakıcı veya aile fertlerinin yanında bırakın bence.

------------------------------
Hayatımda en çok zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum ve Alternatif Anne, Martı Dergisi ve Hassas Anne’deki yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm herşeyi başta Facebook ve Twitter hesaplarımdan takip edebilirsin.
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile

11 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. harika bir yazı olmuş, şimdilik çocuk sahibi olmasam da bu konu hakkında bilgi edinmek istemiştim.

    ayy ben bu blogu şimdiye kadar nasıl keşfedememişim yaa!
    Merhaba, sevgiler. :)

    YanıtlaSil
  3. selamlar, aşağıda bahsettiğiniz araştırmanın makalesine nasıl ulaşabilirim acaba? teşekkür ederim.
    Early Child Care and Youth Development“ yani erken “Çocuk Bakımı ve Gençlik Gelişimi” adlı araştırma için Amerikan kamu kuruluşu National Institute of Child Health and Human Development (NICHD) 1500 çocuğu tam 15 yıl boyunca inceledi.

    YanıtlaSil
  4. https://www.nichd.nih.gov/publications/pubs/documents/seccyd_06.pdf

    YanıtlaSil
  5. Serilere tek tek buradan da ulaşabilirsiniz:
    http://www.icpsr.umich.edu/icpsrweb/ICPSR/series/233

    YanıtlaSil
  6. çok teşekkür ederim hemen cevap rediğiniz için..

    YanıtlaSil
  7. 3 yaşından büyük çocuklar içinde aynı durum geçerli mi acaba ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala stres diyor uzman, ama duruma göre azaltılabilirmiş.

      Biz bu kararı biraz çocuklarımıza bırakıyoruz aslında. Anaokuluna gitmeleri evet şart, ama ne kadar kalacaklarını onlara bırakıyoruz. Bizim bir asgari saat dilimimiz var, o sürede orada olmalılar 10:00-13:00. Bunun dışında daha fazla anaokulunda geçirmek istiyorlarsa söylüyorlar bize. Mesela birkaç haftadır orada kahvaltı etmek istiyorlar ve 9:00'de bırakıyoruz. Sonra kitap okuma saatini kaçırmak istemediler, 13:30'da alıyoruz artık.
      Luka örneğin, 3 yaşından beri anaokuluna gidiyor, severek de gidiyor, ama az saat orada olmak istiyor. 13:30 oldu mu, kalmak istemiyor. Leon 5 yaşında ve güzel oyun oynanırsa o anda, tiyatro falan varsa kalmak istiyor (Luka o zaman bile kalmak istemiyor), ama temel olarak öğleden sonra Leon da evde olmak istiyorum diyor. Yoksa evde oyun oynamak için bana vakit kalmıyor diyor :)
      Öğretmenler de aynı şey söylüyorlar. Öğle yemeğinin ardından uyku vs, var ama çocuklar o saatlerde artık zorlanmaya başlıyormuş, hemen hemen hepsi ya annesi ya babasını soruyormuş öğleden sonraları. Yaş büyüdükçe o azalıyormuş.

      Sil
  8. Ben bir eğitimci olarak, 3- 6 yaş arası çocukların kesinlikle okula gitmesi taraftarıyım. Burada önemli olan nokta okulun kalitesi. Niteliği yüksekokul öncesi eğitim kurumlarının çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkilerine dair binlerce yayın bulabilirsiniz. Öte yandan okul öncesi eğitime katılmamış çocukların gelişimsel olarak okula giden akranlarına göre ne noktada olduklarını gösteren ve yine okula gitmenin olumlu etkisini vurgulayan hem yurt içi hem yurtdışı yayınlar var. Eğitim ve psikoloji bilimleri artık okul öncesi eğitimin gerekliliğini değil kalitelisini sorgular durumdalar. Bu bağlamda, yazınızda doğru noktalar olmakla birlikte velileri okul öncesi eğitimden soğutucu bir havası var. Lütfen araştırmalara biraz da bu yönden bakın ve tekrar ediyorum nitelikli - küçük grup, iyi öğretmen - çocuk oranları, iyi bir program, nitelikli bir çevre, uyarıcı ve yaratıcı bir oyun ortamı ve bol oyun fırsatı sunan , okulların çocukların özellikle 3-6 yaş çocukların eğitim ve gelişiminde çok önemli yeri olduğunu unutmayın!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, yorumunuz için teşekkür ederim. Ancak yazıya sanki önyargıyla yaklaşmış konu 3 yaş önceki çocuklarının olduğunu kaçırmışsınız. 3 yaştan itibaren ilgili uzman tam gün olur diyor ama kaliteye dikkat edilsin diyor.
      Benim düşüncem sadece son paragrafta yazdım. Her yere 0-3 yaş kreş yapacağız, anneler çalışabilsin diye 0 dan itibaren şirketlerin kreş bulundurmasına zorlarız diyen bir iktadarımız var. Yine de söylüyorum ve bunu son derece destekliyorum, iki yaşa kadar anne baba bakmalı imkan varsa yoksa aileden biri, üç yaşa kada olsa çok daha iyi olur.
      Bir önceki yorumuna olan cevabımı okumuş olsaydınız, 3 yaştan itibaren olan tutumumu da bilirdiniz. Gerçi yazının içeriğyle bir alakası yok çünkü yazıda bahsettiğim araştırmalar ilk paragrafta yazdığım gibi üç yaş öncesi üzere ;)

      Sil
    2. Yorumunuzun 3-6 yaşla ilgililerin altına imzamı atarım bu arada, sadece yazımın içeriğiyle maalesef alakasız oldu :-)

      Sil