Bebek mamalarında devrim mi?

#Repost alternatifanne Bu ürün bebek maması devrinde yeni bir arz/talep dengesi yaratır mı? diye soruyor #alternatifanne yazarı @xlargeaile Regina: Bebeğinizle geziyorsunuz. Bir anda ağlamaya başlıyor. Olamaz! Yine mi acıktı? Yanınıza aldığınız biberonu biraz önce bitirmişti. Ne yaparsınız? Muhtemelen evin yolunu tutarsınız. Gıda devi Nestle'nin yeni ürünü tutarsa buna yakında gerek kalmayacak. Nestlé bebek mamalarını farklı bir boyuta taşımaya kararlı. Bebek sütünü tıpkı nespresso ürünü gibi küçük kutucuklarda satışa sunuyor. Şimdilik sadece ana merkezi bulunan İsviçre'de ve ancak seçkin dükkanlarda, ama olsun bir bakarız Türkiye'de de her AVM'de bulunuverir. Bu sistem gerçekten annelerin hayatını kolaylaştıracak mı yoksa hayatımıza giren gereksiz icatlardan bir tanesi olarak mı kalacak? Şimdi bu sabahları evde bir kahve içmek için bile vakit bulamayan kişilerin hareketli hayatlarına bir de bebek eklenince çıkacak olası bir soruna çözüm mü yoksa olmayan bir talebe arz mı sunuluyor? Merak ediyorum, dışarıdayken hiç bebek mamasına ihtiyaç duydunuz mu? Ben hiç duymamıştım. Sıcak suyu her yerde bulurum mantığıyla daima küçük bir poşet bebek maması tozu yanımda taşırdım. Siz ne yapıyorsunuz? #alternatifanne #AAelestiri #AAbebek #bebekmaması #bebek #annelik

Regina Röttgen (@xlargeaile) tarafından paylaşılan bir fotoğraf (8 Şub 2015, 13:34 PST)

Öğren ve uyu!

Batıdaki birçok çocuğun ebeveyne olan bağı yetersiz

ABD ve İngiltere’deki dört ünlü üniversiteye bağlı çalışan bilim adamları uzun süreli ortak bir araştırma sayesinde korkunç bir tabloyu ortaya çıkarttı: Batı ülkelerindeki çocukların %40’ının anne veya babasıyla bağı kötü! 

Çocuklu araba kabusu

İlk çocuğuna hamileyken neler yapacağını pembe renklerde hayal etmişsindir, değil mi? Bebeğinle yemyeşil çayırlara gidip bir ağacın gölgesine oturacağını… Emzirmek ve bez değiştirmek her yerde mümkün olduğuna göre arkadaşlarını bolca ziyaret edeceğini… Oralara nasıl gideceğini muhtemelen hiç düşünmemişsindir. Bebeğinle birlikte araba yolculuğu yapmak düşlerinde yoktu çünkü. Ancak deneyimli ebeveynler bilir ki: çocuklarla arabayla bir yere gitmek kabusa dönebilir!

Proteinli mamalar ileride obez yapar mı?

Çocuklarda obezite ele alan yeni bir araştırmaya göre bebek mamalarındaki ve ilk yıllarını beslenmedeki protein oranı çocukların kilosu ve BMI’sini yıllar sonra bile etkiliyor. Alman bilim adamı Berthold Koletzko ve ekibine göre çocuğun ilk yıllardaki beslenmesi yol gösteriyor. 

Her annenin hayalleri

Hadi bakalım, sen kaç kere "evet, bu benim" diyeceğin acaba... Çünkü bana göre çocuk sahibi olduktan sonra tüm annelerin hayalleri birbirine benzemeye başlıyor. Üstelik bu hayaller ne kadar basit olsalar da oldukça uzun bir süre için değişmiyor…

Bebeğin zekası dille gelişiyor

“Bebek dili” , hani bıcı bıcı, düt düt, hav hav veya ham ham gibi kullanarak çocuklarımıza hiç iyilik yapmıyoruz. Başından beri normal şekilde konuşulan çocuklar okula başlamadan önce bile farkla daha ilerideler. Bunu artık bilim gösterdi:

Ailenin tutumu çocukların beslenmesini etkiliyor mu?

Geçen gün bir anne bana “davranış modelinizin çocuklarınıza olan etkisini görüyorum” dediğinde çok sevindim. Çünkü çocuklarımız için iyi bir rol modeli olmamızın sadece azıcık disiplin ve biraz özveri gerektirdiğini düşünüyorum. Tıpkı yemek konusunda olduğu gibi.

Parmak emmekten vazgeçirmek mi?

Resimlerden fark ettiğin gibi Luka parmak emiyor. Her anne gibi ben de parmak emmek ve emzik hakkında çok mürekkep yaladım. Parmak yerine emziğe mi alıştırsak mı diye düşündüm bir ara. Çünkü Luka doğar doğmaz parmak emdi. Bu, tam olarak doğru değil. Doğum öncesi rutin kontrollerinden bir tanesinde Luka'nın parmağını ağzına sokmaya çalıştığını ultrasonda görmüştük. O kadar hevesliydi yani!

Güvenlik kültürü – arabaki çocuklar

Türkiye'de güvenlik kültürü yok demişti geçen gün Nasuh Mahruki. Kesinlikle katılıyorum. Bir çok konuda çocukları güvenliğini düşünmesi gerekirken Türkiye’de maalesef bir ciddiye alınmazlık hakim. Başta çocuklarla araba yolculuğu geliyor. Yasal zorunluluk olmasına rağmen çocuk koltuğunu ne alan ne de başka şekilde bağlayan ebeveynler var. Çocuk koltuğu almış ama çocuğunu oraya oturtmayan ebeveynleri bile biliyorum.

Zihinsel hastalıkların erken tespiti için yeni kan testi

Alternatif Anne için 20.1.2014'de yeni bir test üzerinde yazdığım haber: 

ABD’nın Gıda ve İlaç Ruhsatlandırma Kurumu (FDA), Amerikan Affymetrix firmasına daha önce görülmemiş bir kan testi için geçen hafta yeşil ışık yaktı. Çocukların kanını alarak genetik tarama yapan test başta bebeklerde zihinsel hastalıkların teşhisinde yardımcı olacak.

Hayatımızdaki devrim; çocuklar

Martı Dergisi için çocuklar hayatımızı nasıl değiştirdiklerini anlattım. Kasım 2013 sayısında çıkan başka yazıları bu linkte online formatında okuyabilirsin. Bilgisayarına indirmeyi tercih ediyorsan, Martı Dergisini pdf olarak bu linkten indirmen mümkün. 

Sinema ve tiyatroya gitmek, lokantada romantik bir akşam yemeği yemek veya arkadaşlarla eğlenmek.. Bunlar bir çift, ebeveyn olunca hayatındaki değişikliklerinin sadece bazıları. Yaşam temelden değişiyor çünkü! Nasıl mı? Kimsenin bahsetmediği o devrimi ben anlatayım...

Tüm gün ya da sadece iş dönüşünde, çocuğuyla ilgilenen anne ve baba ilk bir kaç yıl için dünyadan resmen kopuyor. Uykusuz geçen geceler sık olmaktan seyrek olmaya doğru bir eğilim gösterse de, yine de yıllar sürer ya da en azından sana öyle gelir. 

7/24 anne olmak eski kafalı ve modası geçmiş mi?

Alternatif Anne için tam gün annelik, anne olmanın dışında nasıl bir duygu olduğunu anlatmaya çalıştım. 28.10.2013'te yayımlanan yazım: 

7/24 anne olmak; eski kafalı ve modası geçmiş mi? Yoksa çocuk için en iyisi mi? Bir kadın bugün anne olunca doğumdan bir kaç ay sonra işe dönmesinin normal olduğu düşünülüyor. Bu öyle normal bir durum olmuş ki, çocuğu için işinden ayrılıp evde kalmaya karar veren bir kadına neredeyse eski kafalı olarak bakmaya başlandı. Ben, bilinçli olarak iş hayatına dönmemeye karar veren, nesli tükenmekte olan kadınlardanım...

Süper yetenekli ıslak mendiller

Bebişlerimizin popolarını silmek için kullandığımız ıslak mendiller bir tür süper yetenek olduğunu hiç fark ettin mi? Onlar evimize girdiğinden beri her türlü lekeyi onlarla çıkartıyoruz. Bu tabi ki çok pratik oldu. Ama pratik olduğu kadarıyla da korkutucu aslında…

Yemekte özgürlük - finger food

Martı dergisinin Nisan sayısında yayınlanan "Yemekte özgürlük - Finger food" yazımı aşağıda paylaşıyorum. Makaleyi tüm resimlerle dergide okumak isteyenler dergiye buradan ulaşabilir. Benim yazım sayfa 32-35'te. Ama bence tüm dergiye bir göz atın, çünkü çok güzel bir içeriği var. İyi okumalar!

Çocuklar hayatıma renk kattı

Bunu mecaz anlamda söylemiyorum. Çocuklar gerçek anlamda hayatıma renk kattı. Eskiden saçımı koyu kahveye boyardım ve gardolabıma göz atmış olsaydın sadece siyah giysi görürdün. Evim mobilyaları ahşap, her türlü dekorasyon kahverengi ve bej tonlarındaydı. Giysilerim gibi tabi ki kesinlikle desensiz! Taş çatlasın belki birazcık turuncu bulurdun. Ama daha fazla renk değil. Bugün ise evim ve ben sanki sulu boya kutusuna düşmüş gibiyiz…

Mentol – 3 yaşına kadar asla!

Nane, naneli, mentollü ve okaliptüslü tüm ürünlerin 3 yaşına kadar sakıncalı olduğu söyleniyor. Çünkü hepsi mentol içeriyor. Peki, mentol çocuklarımız için ne oranda bir risk oluşturuyor?

Krupp öksürüğünde yapıl(ma)ması gerekenler

Son günlerde Facebook gruplarında çocukların Krupp öksürüğü olan anneleri görüyorum. Konuyla ilgili almanca bir haber okuyunca herkesle paylaşayım dedim. Almanya’da eczanelerde ücretsiz verilen "Apotheken-Umschau" dergisinde yayınlanan makaleye göre Krupp öksürüğü söz konusu olunca eterik, yani uçucu yağlar ve soğuk algınlığında kullanılan krem ve pomadlardan uzak durulmasını vurgulanıyor.

Ben, benim hakkımda

Leon yeni dünyaya gelmişken

Birkaç arkadaşla karavanlarla tatil için Türkiye’ye gelip birkaç ay kalmaya karar verdiğimde henüz 19 yaşındaydım. Ülkeye ve insanlara –hayır, bir adama değil- öyle aşık olmuştum ki, Almanya’ya dönmek isteğim bir türlü gelmedi. Üzerinden 24 yıl geçti, hayatımın yarısından fazlasını Türkiye’de yaşıyorum ve Almanya’ya dönme isteğim bir kere olsun bile olmadı.

Kelimelerin dünyasına yolculuk

Leon ve Pablo Escobar

Geçen gün bir takipçimizden bir mail aldım. Bunları arkamızda bıraktığımız için merak ediyordu çocuklara kitap okumaya nasıl ve ne zaman başladığımızı… Kendisine buradan teşekkürler! İşte bu konudaki maceramız!

Leon henüz 1 aylıkken, ben normal doğumun zorluklarını atlattıktan sonra artık rahat olmaya başlamıştım. Her anne gibi ne kadar erken bebekle konuşursam o kadar da iyi olduğunu biliyordum. Bebek Leon’a bunu, şunu, onu anlat derken bir iki ay geçtikten sonra bu konu da tükendiğimi hissettim. Yaratıcı bir insanım ama yine de hayal gücüm sıfıra yakın. Başka ne anlatayım artık dedim? Aklıma artık bir şey gelmedi açıkçası. Bu nedenle okumaya başladığım kitabı sesli okumaya karar vermiştim. Arada sırada yorumlarımı da ekliyordum tabi ki “bak, gördün mü Leon, şimdi o bunu yapmış yaaaaa” tarzında gidiyordum…