24.04.2014

Güvenlik kültürü – arabaki çocuklar

Türkiye'de güvenlik kültürü yok demişti geçen gün Nasuh Mahruki. Kesinlikle katılıyorum. Bir çok konuda çocukları güvenliğini düşünmesi gerekirken Türkiye’de maalesef bir ciddiye alınmazlık hakim. Başta çocuklarla araba yolculuğu geliyor. Yasal zorunluluk olmasına rağmen çocuk koltuğunu ne alan ne de başka şekilde bağlayan ebeveynler var. Çocuk koltuğu almış ama çocuğunu oraya oturtmayan ebeveynleri bile biliyorum.

Geçen gün tanık olduğum minibüs tipi arabada şoförün yanında çocuk koltuğunda oturan ama bağlı olmayan kızın en hafif fren durumunda ön camdan fırlayabileceği babasının aklına gelmiyor galiba. Araba koltuğunu "sevmiyor", "oraya oturunca ağlıyor" bahanelerle çocuğun güvenliğini yok sayıp arka koltukta serbest bırakan ya da daha kötüsü ön koltuğunda kucağına alanları da çok görüyorum. Örneğin, anaokulumuzun otoparkında bugüne dek çocuk koltuğu olan sadece iki aile gördüm. Dehşet bir durum bu! Tüm arkadaş ve tanıdık çevresinde küçük çocuğu olup arabada çocuk koltuğu olan sadece üç aile biliyorum! Diğerlerinde maalesef yok. Bana göre bu ağır bir ihmal.

Mesele para mı? Hayır. Bizden kat kat kazanan aileler var aralarında. Kaldı ki bin liralık koltuğa gerek yok. İyi bir marka olup 150TL olanlar da var. Mesele eğitim seviyesi mi? O da değil. Çocuğu bağlamayıp serbest arabada gezdiren ilk okul mezunu olduğu gibi üniversite mezunu da var.





Tamam, eskiden biz de serbest arka koltukta otururduk ve başımıza bir şey gelmemiş. Ama kaza da yaşamadık. Ailelerimiz kaza yapmış olsaydı ne olurdu acaba? Benim gençliğimde araba kazasında hayatını kaybeden çocuk bilmezdim. Arabaların hava yastığı yoktu, ama o kadar hız da yapmazdı. Trafik o kadar yoğun ve kötü değildi. Son yıllarda tanıdık çevremizde arkada serbest oturan çocuğu araba kazasında kaybetmiş aileleri tanıyan var. Yetmez mi? Bana göre fazla bile. Tam iki çocuk fazla bu!

Onun için çocuklarımızı arabada çocuk koltuğunda oturtup bağlamamızın önemini unutmamamız lazım. O koltuk hayat kurtarır çünkü. Leon doğduğunda onu hastaneden eve kadar araba da ana kucağında götürdük. Luka da öyle. 8 aylık olunca normal çocuk koltuğu aldık ve artık öne bakarak gidebildikleri için çok mutluydular. Daha önce ağlamadılar mı? Tabi ki bazen ağladılar. Hele bir dönem vardı ki artık sağa sola merakla bakmak istediler ve şoföre sırtı dönük hafif yatarak hareketsiz oturmalarından dolayı istedikleri yere bakamamak hiç ama hiç hoşlarına gitmemişti. Yine de koltuktan çıkartmadık. Birimiz arkada yanına oturup onunla ilgilendi, ama asla koltuktan çıkartmadı.

Çünkü kaza anında bağlı olmayan çocuk arabada öne doğru fırlar, camdan bile fırlayabilir ve arabada bir yerlere kontrolsüz çarparak hayati tehlikede olacak. Çocuk koltuğu bunu engeller. Boyu normal emniyet kemerinin doğru şekilde bağlanacağı güne dek çocuk çocuk koltuğunda oturmalı. Çünkü sayesinde çocuğunun kafası sağa sola çarparsa bile koltuğunun başlığı tarafından korunur. Bu nedenle başlığı doğru yüksekliğe, yani çocuğunun kafasını koruyacak şekilde ayarlanmış olması önemli. Koltuk ayrıca sıkıca bağlanmış olmalı. Zira kaza anında çocuk koltukla beraber öne fırlamasın. Üçüncü önemli nokta ise çocuğunun koltuğa doğru şekilde bağlanmış olması. Koltuk çocuğun daha iyi dışarıya izlemesi için olmadığı gibi, o kemerler süs diye de konulmadı. Sıklaştırmaları için kolay aparatlar bile konulmuş. Zira gevşek emniyet kemeri hem çocuğunun yolculuk sırasında kemerlerin içinden çıkmasına fırsat tanıyor hem de kaza anında çocuğu tutmak yerine çocuk bir anda iki çubuğun üstüne fırlamışçasına benzer şekilde yaralanabilir.

Unutmayın, kaza anında devreye giren güç öyle kuvvetli ki, çarpmanın gücü nedeniyle çocuk doğru şekilde bağlı olsa bile önündeki koltuğun sırtına yaklaşmış oluyor ve ardından koltuğuna geri fırlatılıyor. Bu kadar güçlü bir öne arkaya fırlatışın serbest düşüşe dönüşmesini kimse istemez. O yüzden çocuklarımızı çocuk koltuklarına oturtalım ve doğru şekilde bağlayalım.

Çocuk koltuğunun yanı sıra önemli bir güvenlik unsuru daha var. Arka kapılar içeriden açılmayacak şekilde ayarlanmış olmalı. Zira araba hareket ederken çocuğunuzun arka kapıyı açmasını istemezsiniz. Arka koltuğa oturan yetişkinler kapılarını açamayacak olmalarına katlanmalı bence. Çünkü şoför olarak mekanizmanın açık mı kapalı mı olduğunu sürekli aklında tutamaz. O yüzden hep devrede olsun derim. Eski modellerde bu arka kapı açıkken yandaki mandalı çevirerek yapılıyor, yeni modellerde şoförün yanında bir düğme ile devreye sokulabilir.  

Çocuklarımızın yaralanma riskini minimuma indirelim! 

------------------------------
Hayatımda çok zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum, Alternatif Anne, Martı Dergisi ve Radikal Blogdaki yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm her şeyi başta Facebook hesabımdan takip edebilirsin.
Facebook: Xlargeaile veya ben
Google+ sayfamız: 
Xlargeaile 
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile


2 yorum:

  1. Olcan; Hamsi24/4/14 14:30

    Turk milleti kaderci, bize birsey olmaz havasindalar genelde...
    Bence de cocuklarin cocuk koltugunda oturmalari cok onemli!!
    Ben bundan bir kac ay once bir kazaya sahit oldum, cocuk arkada kemeri bagli degildi, araba kaza yapti, cocuk arabanin icinde ordan oraya firladi :(
    Son pismanlik fayda etmez! Cocuklarimiza yemek konusunda gosterilen ilgiyi, trafikteki guvenligi icinde gosterelim derim!!

    YanıtlaSil
  2. Ay yine diline eline sağlık Regina! Türkiye'ye ziyarete geldik, ben oto koltuğunu da getirdim tabii, bizim kız 10 aylık, tabii ki arada koltukta sıkılıyor ağlıyor. Annemle babam ki kendileri doktor demez mi "yazık ama sıkıldı çocuk, işkence koltuğu gibi" ay eve gidene dek ağladıkça bu tip yorumlar tekrarlandı, eve 1km kala babam bombayı patlattı "hadi bari aç artık bak geldik nerdeyse!" nasıl yaaa! Ya sıkılsın, ağlasınlar ama koltuklarında güvenle yolculuk etsinler lütfen dikkat edelim! Bu arada önceki yorumcuya katılıyorum, yemeği zorladığımız enerjinin %10'unu kemere zorlasak valla ne canlar kurtulur.. :)

    YanıtlaSil