Bizim hafta sonumuz oldukça hareketli geçti. Hem de her konuda.
Cumartesi sabah Leonun külotunu ne zaman çıkarttığını
bilmiyorum ama erkek olan pipisiyle oynar, bunu biliyorum artık. Hele bu yaşta
ilk duyguları hissettiğinde çıplakken pipisiyle oynamadan rahat edemiyor. Sonuç
ancak tahmin ettiğin gibi değil. Tüm bunlar yatakta oluyorsa sonuç çiş oluyor! İki
yıldır bez takmayan Leon’un yatağında tabi ki yatak koruyucu yoktu. Nereden
aklıma gelecekti bu kadar süre sonunda
böyle bir şey yaşayacağımız. Bezsiz hayatımızda bu sabah ilk defa Leon’un
yatağını komple çıkartıp yıkamak zorunda kaldım. Tabi ki yatağındaki pelüş
oyuncak köpeği ve ayıcığı da…
Her şeyi makineye sokuşturduktan sonra artık aşağıya indim. Daha
kahvaltı sofrası kurmaya sıra gelmemişti bir baktım ki bizimkiler bahçedeki
çocuk havuzuna her şeyi götürmüşler. Toplar, arabalar, oyuncaklar…
Güya evde temizlik var diye Leon ve Luka da oyuncaklarını
temizleyeceklermiş. O kadar hevesliymişler ki soyunmadan onlar da girmiş
havuza! Tişört, şort, külot, her şey sırılsıklam…
Nihayet kahvaltımızı yapabildik. Ardından, tüm hafta yavaş yavaş
üzerinden çalıştığımız ahşap bahçe terasına devam edecektik, tellere bir kuş
takıldı! Tabi ki o hemen kurtarılmalıydı. Hiçbir canlıdan ayrılmak istemeyen Luka
bu kuşu bile göndermek istemedi. “Hayııır! Uçmasın, kuş bizde kalsın!” diye
haykırdı. İyi ki işleri çoktu. Beş dakika sonra kuş unutulmuştu bile. Çünkü Leon
ve Luka ahşap teras yapımında babalarına bolca yardım ettiler.
Pazar sabahı biz kalkar kalmaz Tara bebişlerini dünyaya getirmeye
başladı. Öğleden sonra ise sürpriz misafirlerle geçirdik. Hem çocukların,
özellikle Leon’un taptığı amcası ile eşimin ve benim çok sevdiğimiz 1 yaşındaki
kuzeni geldi, hem de Lili’nin kışın sahiplendirdiğimiz kızı ve sahipleri. Kısacası,
hafta sonumuz süperdi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder