Leon bugünlerde sokağın karşısına geçerken "Ama ben
yapabilirim! Bakıyorum!" diye ısrar ediyor. Elime tutmadan sokağın karşısına
geçmek istiyor. Birçok konuda korkusuz olup çocuklara güvenmemiz lazım diyorum.
Ancak konu trafiğe gelince ben çok tereddütte kalıyorum…
Birkaç ay önce Almanya’daki bir annenin yazısını okumuştum.
Altı yaşındaki oğlu yüzme dersinden tek başına eve gitmek istemiş. Havuz ile ev
arasında ki yol sadece 5 dakika ve tek bir sokak geçmek zorundaymış. Bu nedenle
annesi çocuğuyla bir kaç kere bu yol çalıştıktan sonra tek başına gitmesini
izin vermiş. Her anne gibi o da tabi ki heyecanla evde beklemiş. Ama bunun ilk
defa yaşayan annenin, çocuğu hangi yaşta olursa olsun fark etmediğini, aynı
şekilde hissettiğini demişti. Çocuk isteyince, hazır olunca bir fırsat vermek
gerektiğini düşünüyordu. İşte o zaman ben de düşünmeye başladım...
Konumun henüz tek başına bir yere gitmek değilse bile, elimi
tutmadan trafiği olan bir sokaktan geçmek bana yetiyor. Çünkü bu macera ile
tehlikeler de birlikte geliyor. Her anne gibi ben de çocuklarım bu tehlikeleri
doğru oranda algılamayacaklarından korkuyorum. Bu yüzden bir karar verdim. Ne
kadar erkenden bu konuda eğitime başlarsak o kadar iyi. Yani, iki yıl sonra
örneğin tek başına bakkala gitmesini izin vermek istiyorsak (gerçi köyümüzde
bakkal yok, ama neyse), şimdiden en azından elimi tutmadan sokağın karşısına
geçmesine öğrenmesi gerekiyor. Nasıl olsa birimiz hala yanındayız.
Henüz telefon numaramızı ezberi bilmiyorsa da, sokağı
karşısına geçerken önce sola, sonra sağa bir bir daha sola bakması gerektiğini
ve ona göre karşıya geçeceğini öğrenemez mi? Bence 4 yaşındaki bir çocuk bunu
öğrenir. Ancak şimdiden başlarsak bir iki yıl içerisinde birkaç tehlikeli anlar
yaşamış oluruz. Örneğin sokağın karşısında tanıdık bir kişi görebiliriz. Bu
gibi anlar çocukların dikkatleri dağıldığı durumlar olur, değil mi? Onları
yaşamadan nasıl davranmaları gerektiğini öğretemeyiz bence. Hadi , Leon elimi
tutmadan sokağın karşısına geçsin bakalım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder