Bakma onun böyle masum bakışına! Bu küçük hanım efendi bana Cuma günü öyle
şeyler yaşattık ki...
Cuma günü eşim Leon ve Luka ile pazara peynir almaya çıktılar. Oh, bir saat
kafa dinleyecektim. Hele hasta halimle bu çok ta güzel olacaktı. Ancak öyle
olmayacaktı... Eşim ve çocuklar çıktıktan birkaç dakika sonra PC'nin başına
yeni oturmuştum, dışarıdan bir ses duydum. Sanki dışarıda biri bize sesleniyor.
Kapıdan çıktım ve baktım ki komşu çocuklarından biri "Abla,
köpeklerinizden biri kaçmış ama yakalattırmıyor kendini!" -?!?!? Hepsi
burada, nasıl olur bu? diye düşünürken çocuğun parmağının işaretlediği yere
baktım ve kimi gördüm? Pia! Bu yetmezmiş gibi beni görür görmez ana yola doğru
koşmaya başladı. Lanet olsun!
Dışarıya fırlayacaktım ama anahtar yoktu yanımda, arkamdan bahçe kapısını
kapatamıyordum. Açık ta bırakamazdım yoksa diğer köpekler de çıkacaktı! Gence
seslendim "ne olur, sen şu kapıyı tutar mısın? Ama kapanmasın, anahtarım
yok." Çocuğu kahraman ilan ediyorum. Çünkü ödü koptuğu Rottweiler’imiz
Shiva’nın kapının diğer tarafında beklemesine rağmen kapıyı tuttu.
Ama kız gelmedi! Çağırıp durdum, yok. Peşinden bir adım attığım anda ana
yola doğru ilerliyordu. Off... Belli ki eşimin peşinden gitmeyi takmıştı
kafasına, arkasından zaten hep kıyamet kopartıyor. Ne yapabilirdim ki? Arka
cebimde duran telefonu hissedince aklıma bir fikir geldi. Eşimi aradım ve
Pia'ya seslenmesini istedim. Hoparlörleri açtım ve... Pia eşimin sesini duyar
duymaz geldi! Tam da telefonu merakla koklamaya başlamışken kaptım onu
ensesinden!
Eh, hala güzel bu havada hepimiz evde hapsolmamak için Pia artık kapalı bir
odada eşimin dönmesini beklemek zorunda! Nereden mi, nasıl mı kaçtı? Hiç bir
fikrim yok. Muhtemelen 1,80'lik garaj kapısının üstünden atlayarak...
Ay Allah'ım öldüm gülmekten yerim ben onu ya ne kadar tatlı anlatışınızda beni benden aldı :) Bu kadar bağlı olmasıda ayrıca şaşırttı çocuk gibi kaçmış baba baba diye ;)
YanıtlaSil