2.03.2013

İlk Yardım Dosyası



Kedi/Köpek

Dostlarımızın sağlığıyla ilgili bir değişikliği fark etmek hayvan severlerde endişe uyandırıyor. Bazı durumlarda, veteriner hekime başvurana kadar geç bile kalmış olabileceğimizi düşünürüz. Bu nedenle evcil hayvan besleyen kişinin dostunun acil müdahale durumunda oluşacak değişiklikleri doğru yorumlaması son derece önemlidir. Her şeyden önce hastalıkları erken fark etmemiz çoğu zaman dostlarımızın daha uzun yaşamalarını sağlar. Fakat hastalık belirtilerini anlayabilmek ve gerekirse ilk yardımı yapabilmek için dostunuzun bedeni ve normal hareketleri hakkında iyi bilgiye sahip olmanız gerekir. Siz, dostunuzu herkesten daha iyi tanıyorsunuz. Profesyonel yardımın ne zaman gerekli olup olmadığına da siz karar vermek zorundasınız. Bazı zamanlarda, bu kararı vermek kolay olurken, öyle durumlar vardır ki, ne yapacağınızdan emin olamazsınız. Profesyonel yardıma hangi durumlarda başvurmanız gerektiği konusundaki bilgilerinizi bu dosya ile sınamanızı istiyoruz. Acil müdahale gerektiren durumlarda yapılması gerekenleri size ‘’İlk Yardım Dosyası’’nda anlatacağız. Kedi ve köpekte ilk yardım çok farklı olmadığından dolayı ikisini de beraber ele aldık.

İlk yardım gerektiren bir durum olup olmasın, veteriner hekiminizin size daima daha kolay yardım edebilmesi için dostunuza ait bütün evrakları düzenli tutmanızda fayda var. Önemli evrakların kopyalarını toplayın ve bu şekilde röntgen, kan tahlilleri, aşılar, önemli test sonuçları, verilen ilaçlar vb. belgeleri içeren bir dosya hazırlayın. Dostunuzu veteriner hekime götürdüğünüzde daima bu dosya yanınızda olsun.

Kısa Muayene

Dostunuzun hasta olup olmadığını tespit edebilmeniz için onun sağlık durumunu iyice gözlemlemiş olmanız gereklidir. Bu nedenle, her şey yolundayken dostunuzu arada bir aşağıdaki şekilde ‘kısa muayene’ edebilirsiniz. Herhangi bir sorun olduğunu düşündüğünüz de veteriner hekimine başvurmanızı tavsiye ederiz. Kısa muayeneye başlamadan önce dostunuzu birkaç dakika gözlemleyin. Duruşu, hareket seviyesi ve genel görüntüsü size çok şey anlatabilir. Dostunuzu ne kadar sık gözlemlerseniz, sıra dışı durumları kolayca fark edebilirsiniz.   

Burun:

Dostunuz sağlıklıysa burnu temiz ve hafif nemlidir. Çatlak veya kuru olması normal değildir. Burun akıntısı veya kanlı akıntı da dostunuzun sağlığında bir sorun olduğunu gösterir.

Gözler:

Sağlıklı dostlarımızın gözleri hafif nemli ve temizdir. Göz bebekleri aynı boyutlarda olup, ışık alınca eşit küçülür ve kısa bir süre için kapatılınca eşit şekilde de büyürler. Gözün beyaz kısmında ise sadece az sayıda damar görülür. Gözlerin kuru ve akıntılı olması, göz bebeklerinin eşit olmaması ve ışığa yanıt vermemesi bir hastalık belirtisidir. Gözün beyaz kısmı sarı, kahverengi veya kırmızı olması da dostlarımızın gözlerinde bir sorun olduğu gösterir.

Kulaklar:

Kulaklar kuru ve temiz olmalı, neredeyse kokmamalı ve dokunduğunuzda dostunuza acı vermemelidir. Kulaklarında akıntı, nemlik, koku, acı ve herhangi bir yara veya şişlik fark ettiğinizde dostunuzu bir veteriner hekime götürmenizde fayda var.

Ağız:
  
Diş etlerinin pembe; dişlerin de temiz ve beyaz olması dostunuzun ağız sağlığının yerinde olduğunu gösterir. Eğer dostunuz izin verirse, diş etine parmağınızı hafifçe bastırıp çekin.
Diş etinin normal rengini almasını bekleyin. Bu şekilde kapilar damarlarının dolma hızını ölçebilirsiniz. Kalp ve dolaşım sistemi iyi çalıştığında 1–2 saniyede normal rengini alacaktır.
Diş etlerinin aşırı derecede kırmızı, renksiz, iltihaplı olması veya diş etinin normal rengine yavaş dönmesi gibi durumlarda dostunuzu bir veteriner hekime götürmeniz gerekmektedir.

Boyun, göğüs ve nefes alışı:

Normal soluyan, nefes nefese kalmayan bir hayvanın nefes alışını hissetmek oldukça zordur. Nefes alırken ve verirken göğüs kafesinin hareket ettiğini izleyebilirsiniz. Göbek civarında bir hareketlilik hemen hemen hiç görülmez. Dostunuzun boynunu ve göğsünü okşarken herhangi bir şişlik olup olmadığına bakınız. Bunu yaparken dostunuzun solunum hızında bir değişiklik gözlenmemeli, son derece rahat olmalıdır.
Dostunuzun nefes alıp verirken anormal bir ses çıkarması, göğüs kafesini şişirmesinde zorluk çekmesi ve solurken göbeğinin belirgin bir şekilde hareket etmesi muhtemel bir hastalığın belirtileridir. Göğsünü ve boynunu incelerken dostunuzun acı veya rahatsızlık hissetmesi bir sorun olduğu anlamına da gelebilir.
Bir köpeğin normal solunum hızı dakikada 15–30, kedininki ise dakikada 20–40 arasındadır. Bu hız, az da olsa her hayvanda farklılık gösterebilir. Bunun için solunum hızı ölçümünü sıkça denemeniz gerekir. Ancak, dostunuzun o zaman normal solunum hızını tespit edebilir ve anormal durumları kolayca fark edebilirsiniz.

Göbek:

Dostunuzun arkasından kolunuzu dolayarak göbeğini yoklayın. Ellerinizi hafifçe kaburga kemiklerine bastırarak muayeneye başlayın ve onu okşuyormuşsunuz gibi elinizi arkaya doğru götürün. Şişlik veya yara olup olmadığını ellerinizle anlamaya çalışın. Eğer dostunuz kısa süre önce mama yediyse, sol kaburga kemiklerinin altında hafif bir şişlik hissedebilirsiniz. Bu durumda endişelenmenize gerek yoktur. Eğer herhangi bir şişlik hissederseniz yarayı yakından incelemeye çalışın. ‘Muayene’ sırasında dostunuzun solunum hızında bir artış gösterip, nefes almada zorluk çekerse, göbek çok sert ise veya acı duyduğunu düşünürseniz, onu veteriner hekime götürmeniz gerekir.

Deri testi:

Sağlıklı hayvanlarda deri sıkıştırılınca hemen düzelirken dehydrate, vücudunda yeteri kadar sıvı olmayan hayvanlarda deri eski pozisyonunu hemen almaz. Bunu deneyebilmek için parmaklarınızı dostunuzun sırtına koyun ve bir parça deriyi kıvırarak yukarı doğru çekin. Boyundaki deri daha kalın olduğundan bu test için uygun değildir.

Nabız:

Dostunuzun nabzını tutmayı öğrenmenizde fayda vardır. Nabzın en kolay ölçülebileceği yer arka bacaklarda, kalçaların altındaki iç kısmındadır. Dört parmağınız içeride olup başparmağınız bacağın dışında olacak şekilde dostunuzun bacağı önden tutunuz. Elinizi şimdi göbeğine değene kadar yukarıya doğru çekin. Parmaklarınızı biraz öne ve arkaya doğru oynatarak dostunuzun atardamarını bulun ve nabzını hissedin. 15 saniye onun nabzını sayın ve dörtle çarpın. Küçük ve orta boy köpeğin normal nabzı dakikada 80–120, büyük köpeğin 60–90, kedininki ise dakikada 80–140 arasındadır. Nabız hızı her hayvanda biraz farklı olabileceği için nabzı sıkça kontrol etmeniz gerekir. Ancak, o zaman dostunuz sakin olduğunda normal nabız hızını tespit edebilirsiniz ve anormal durumları hemen anlayabilirsiniz.           
İlave olarak, dostunuzun nabzını sayarken öteki elinizle onun kalp artışını hissetmeye çalışın. Normal durumlarda her kalp artışı ile beraber nabız atışını da hissedersiniz.

Vücut sıcaklığı:
  
Dostunuzun vücut sıcaklığını ölçmek önemli bir sağlık önlemidir. Dijital termometre ile aslında kolayca yapılır. Fakat dostunuz bundan pek hoşlanmayacağı için ikinci bir kişinin onu tutması size büyük kolaylık sağlar. Vücut sıcaklığını anüsten ölçeceğiniz için dostunuza fazla rahatsızlık vermemek amacıyla termometre ucuna vazelin sürmelisiniz. Termometre kolayca anüse 1–2 cm. (dostunuzun büyüklüğüne bağlı) girmelidir. Kesinlikle zorlamayın! Dijital termometre vücut sıcaklığını buluna kadar bekleyiniz. Çıkarılan termometre temiz olması gerekir. İshal, kan veya siyah dışkı görmeniz normal olmayan bir durumun işaretidir.
Köpeğin normal vücut sıcaklığı 37,5 – 39,0°C arasındadır. Kedinin normal vücut sıcaklığı ise 38,0 – 39,3°C arasındadır. Kedi ve köpek yavrularının vücut sıcaklığı ise 39,5°C’ kadar normal sayılır.   

İlk Yardım

İlk yardım, yaralanan veya aniden hastalanan dostunuza hemen yapabileceğiniz müdahaledir. Böyle bir durumda sakin olmanız en önemli faktördür. Heyecanlı bir kişi farkında olmadan çok şeyi yanlış yapabilir ve gözünden önemli şeyleri kaçırabilir. Bu nedenle ilk olarak sakin kalıp olayı anlamaya çalışmalısınız. Kaza yeri, bulundurulan ilk yardım malzemeleri, dostunuzun ağırlığı, yaşı ve o anki sağlık durumu, sizin o anki psikolojik durumunuz ve yakında bulunan kişilerinki de uygulanabilecek yardım ve karar için önemli faktörleri oluşturuyor. 
İlk olarak olay yerini incelemelisiniz: Fark edilen bir şey var mı? Kırılan eşya var mı? Yakın çevrede bir anormallik var mı? Gibi sorulara cevap bulmalısınız. Dostunuza daha fazla zarar gelmesin diye çevreyi kontrol altına almalısınız. Bunu yaptıktan sonra ilk olarak yapılması gereken iş, köpeğin ısıramaması için ağızlık takmaktır. Dostunuz sizi ne kadar sevmiş ve hiç ısırmamış olsa da acı çekerken sizi ısırabileceği unutmamalısınız. Eğer yanınızda bir ağızlık yoksa ağzını bir kumaş parçası ile bağlayabilirsiniz. Bazı köpekler yaralandıklarında istifra edebilirler. O zaman hemen ağızlığı çıkartmalısınız.
Bundan sonra hemen üzerinde durmanız gereken noktalar; dostunuzun bilinç seviyesi, nefes alışı, kalp atışı ve nabzı olmalıdır.
Daha sonra gözlerini, kulaklarını, burnunu, boynunu, göbeğini, sırtını, ayaklarını, patilerini ve vücut sıcaklığını kontrol etmelisiniz. Dostunuza daha fazla zarar gelmemesi için artık onun durumunu sabitlemeye çalışmalısınız. Örneğin, vücut sıcaklığı yüksek ise, buz ile soğutmak, vücut ısısı düşükse onu battaniye ile ısıtmak, kanayan yerleri gazlı bez ile kapatmak gibi. Bu konular hakkında sonra daha ayrıntılı bilgi vereceğiz.
Yanınızda başka bir kişi varsa, sizin fark ettiğiniz anormallikleri hemen not almasında fayda var çünkü veteriner hekime ulaştığınızda birçok şeyi heyecandan unutmuş olabilirsiniz. Telefonla hemen ulaşabileceğiniz bir veteriner hekim varsa, yanınızdaki kişi sizin fark ettiklerinizi telefonda veteriner hekime anlatıp, size yapılması gereken adımları aktarmalıdır. Çünkü acil durumların çoğu profesyonel ilk yardım bilgisi ve deneyim gerektirir.
İlk yardım müdahaleleri yaptıktan sonra dostunuzu veteriner hekime götürmek zorunda kalabilirsiniz. Birçok ciddi durumların profesyonel bir taşıma gerektirdiğini unutmayın. Dostunuzu doğru şekilde taşımak durumunu ağırlaştırmamak açısından son derece önemlidir. Sizi zarardan korur ve veteriner hekime daha hızlı ulaşmanızı sağlar.
Dostunuzu doğru şekilde taşıyabilmeniz için onu sakinleştirmeye ve yatmasını sağlamaya çalışın. Dostunuz küçük ise onu rahatça taşıma çantasıyla veteriner hekime götürebilirsiniz. Nazikçe davranarak onu yavaşça taşıma çantasına yerleştirin. Ani ve sert hareketler duruma göre iç kanamasına, kırıkların kötüleşmesine, doku hasarlarına ve birçok başka karmaşaya yol açabilir. Mümkünse dostunuzun yan yatmasını sağlayın. Bunu reddeder veya solunumda zorluk çekerse, onu zorlamayın, rahat olduğu şekilde yatırın. Göğüs veya akciğerlerde bir sorun olabilmesi mümkündür.
Dostunuzun zor nefes alması, istifra etmesi veya göbekte ağrı hissetmesi gibi durumlarda özellikle göbeğine asla baskı uygulamayın. Eğer bilinci yerinde değil veya sırtında ağır yaralanmalar mevcut ise, yolculuk boyunca sinirlere hasar vermemek için onu sedye türü bir şeye bağlıyarak sabitlemeniz gerekir. Bu bir tahta veya masa üstü olabilir. Gerekli olmadan uygun bir ‘sedye’ bulmanızı veya satın almanızı tavsiye ediyoruz! ‘Sedye’’yi dostunuzun yanına koyduktan sonra yukarı kaldırıp değil, dostunuzun boyun ve sırt derilerinde tutarak onu tahta üzerine çekiniz. Çekerken ve bağlarken sırtının ve boynunun düz bir çizgi halinde yatıyor olmasına özen gösteriniz. Eğer dostunuz istifra etmişse, kafasını kalp hizasının altına duracak şekilde yerleştirmeniz gerekir. Kafadan yaralanan hayvanların çoğu bilinçsiz olduklarında bile istifra ederler.
Dostunuzun üzerine bir battaniye sermek onu biraz sakinleştirir. Daha önemlisi, vücudun ısı kaybını önler. Eğer sırtta bir yaralanma söz konusu değilse, battaniye taşıma aracı olarak kullanmak da mümkündür.
Dostunuzu taşıma kabı, sedye veya battaniye kullanarak arabaya taşıdıktan sonra arabayı sakin sürmeniz çok önemlidir. Panik içinde veya hızlı araba kullanmak sadece kaza yaparak veya polis tarafından durulmak gibi nedenler yüzünden veteriner hekime daha geç ulaşmanıza sebep olur. Üstelik dostunuzun çok fazla harekete uğraması sonucunda durumu ağırlaşabilir. Yola çıkmadan önce gideceğiniz veteriner hekime haber vermeyi de unutmamalısınız. Aksi takdirde kapalı olabilir!


İlk yardım seti:

Yapışkan bant
Gazlı bez çeşitleri
Bandaj
Gazete
Dijital termometre
Elizabet yakalığı (kendini yalamaması için boyuna takılır)
Antiseptik yara temizleyici
Ateş ölçen dijital termometre
Göz yıkama solüsyonu
%3 oksijenli su
Makas
Battaniye
İnce uzun bir parça kumaş (ağzı bağlayabilmek için)
Sedye olarak kullanılabilen herhangi bir taşıma aracı
Buz torbası
Aktif kömür antidotu
Cımbız
Şırınga
Veteriner Hekiminizin telefon numaraları
24 Saat açık olan en yakın veteriner kliniğinin telefon numaraları

Zoolistan Dergisi, Nisan 2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder