Kedi/Köpek
Dostlarımızın sağlığıyla ilgili bir değişikliği fark etmek hayvan
severlerde endişe uyandırıyor. Bazı durumlarda, veteriner hekime başvurana
kadar geç bile kalmış olabileceğimizi düşünürüz. Bu nedenle evcil hayvan besleyen
kişinin dostunun acil müdahale durumunda oluşacak değişiklikleri doğru
yorumlaması son derece önemlidir. Her şeyden önce hastalıkları erken fark
etmemiz çoğu zaman dostlarımızın daha uzun yaşamalarını sağlar. Fakat hastalık
belirtilerini anlayabilmek ve gerekirse ilk yardımı yapabilmek için dostunuzun bedeni
ve normal hareketleri hakkında iyi bilgiye sahip olmanız gerekir. Siz,
dostunuzu herkesten daha iyi tanıyorsunuz. Profesyonel yardımın ne zaman
gerekli olup olmadığına da siz karar vermek zorundasınız. Bazı zamanlarda, bu
kararı vermek kolay olurken, öyle durumlar vardır ki, ne yapacağınızdan emin
olamazsınız. Profesyonel yardıma hangi durumlarda başvurmanız gerektiği konusundaki
bilgilerinizi bu dosya ile sınamanızı istiyoruz. Acil müdahale gerektiren
durumlarda yapılması gerekenleri size ‘’İlk Yardım Dosyası’’nda anlatacağız. Kedi
ve köpekte ilk yardım çok farklı olmadığından dolayı ikisini de beraber ele
aldık.
İlk yardım gerektiren bir durum olup olmasın, veteriner
hekiminizin size daima daha kolay yardım edebilmesi için dostunuza ait bütün evrakları
düzenli tutmanızda fayda var. Önemli evrakların kopyalarını toplayın ve bu
şekilde röntgen, kan tahlilleri, aşılar, önemli test sonuçları, verilen ilaçlar
vb. belgeleri içeren bir dosya hazırlayın. Dostunuzu veteriner hekime
götürdüğünüzde daima bu dosya yanınızda olsun.
Kısa Muayene
Dostunuzun hasta olup olmadığını tespit edebilmeniz için
onun sağlık durumunu iyice gözlemlemiş olmanız gereklidir. Bu nedenle, her şey
yolundayken dostunuzu arada bir aşağıdaki şekilde ‘kısa muayene’ edebilirsiniz.
Herhangi bir sorun olduğunu düşündüğünüz de veteriner hekimine başvurmanızı
tavsiye ederiz. Kısa muayeneye başlamadan önce dostunuzu birkaç dakika
gözlemleyin. Duruşu, hareket seviyesi ve genel görüntüsü size çok şey anlatabilir.
Dostunuzu ne kadar sık gözlemlerseniz, sıra dışı durumları kolayca fark
edebilirsiniz.
Burun:
Dostunuz sağlıklıysa burnu temiz ve hafif nemlidir. Çatlak
veya kuru olması normal değildir. Burun akıntısı veya kanlı akıntı da dostunuzun
sağlığında bir sorun olduğunu gösterir.
Gözler:
Sağlıklı dostlarımızın gözleri hafif nemli ve temizdir. Göz
bebekleri aynı boyutlarda olup, ışık alınca eşit küçülür ve kısa bir süre için
kapatılınca eşit şekilde de büyürler. Gözün beyaz kısmında ise sadece az sayıda
damar görülür. Gözlerin kuru ve akıntılı olması, göz bebeklerinin eşit olmaması
ve ışığa yanıt vermemesi bir hastalık belirtisidir. Gözün beyaz kısmı sarı,
kahverengi veya kırmızı olması da dostlarımızın gözlerinde bir sorun olduğu gösterir.
Kulaklar:
Kulaklar kuru ve temiz olmalı, neredeyse kokmamalı ve dokunduğunuzda
dostunuza acı vermemelidir. Kulaklarında akıntı, nemlik, koku, acı ve herhangi
bir yara veya şişlik fark ettiğinizde dostunuzu bir veteriner hekime
götürmenizde fayda var.
Ağız:
Diş etlerinin pembe; dişlerin de temiz ve beyaz olması
dostunuzun ağız sağlığının yerinde olduğunu gösterir. Eğer dostunuz izin verirse,
diş etine parmağınızı hafifçe bastırıp çekin.
Diş etinin normal rengini almasını bekleyin. Bu şekilde
kapilar damarlarının dolma hızını ölçebilirsiniz. Kalp ve dolaşım sistemi iyi
çalıştığında 1–2 saniyede normal rengini alacaktır.
Diş etlerinin aşırı derecede kırmızı, renksiz, iltihaplı
olması veya diş etinin normal rengine yavaş dönmesi gibi durumlarda dostunuzu bir
veteriner hekime götürmeniz gerekmektedir.
Boyun, göğüs ve nefes alışı:
Normal soluyan, nefes nefese kalmayan bir hayvanın nefes
alışını hissetmek oldukça zordur. Nefes alırken ve verirken göğüs kafesinin
hareket ettiğini izleyebilirsiniz. Göbek civarında bir hareketlilik hemen hemen
hiç görülmez. Dostunuzun boynunu ve göğsünü okşarken herhangi bir şişlik olup
olmadığına bakınız. Bunu yaparken dostunuzun solunum hızında bir değişiklik
gözlenmemeli, son derece rahat olmalıdır.
Dostunuzun nefes alıp verirken anormal bir ses çıkarması,
göğüs kafesini şişirmesinde zorluk çekmesi ve solurken göbeğinin belirgin bir şekilde
hareket etmesi muhtemel bir hastalığın belirtileridir. Göğsünü ve boynunu
incelerken dostunuzun acı veya rahatsızlık hissetmesi bir sorun olduğu anlamına
da gelebilir.
Bir köpeğin normal solunum hızı dakikada 15–30, kedininki
ise dakikada 20–40 arasındadır. Bu hız, az da olsa her hayvanda farklılık
gösterebilir. Bunun için solunum hızı ölçümünü sıkça denemeniz gerekir. Ancak, dostunuzun
o zaman normal solunum hızını tespit edebilir ve anormal durumları kolayca fark
edebilirsiniz.
Göbek:
Dostunuzun arkasından kolunuzu dolayarak göbeğini yoklayın.
Ellerinizi hafifçe kaburga kemiklerine bastırarak muayeneye başlayın ve onu
okşuyormuşsunuz gibi elinizi arkaya doğru götürün. Şişlik veya yara olup
olmadığını ellerinizle anlamaya çalışın. Eğer dostunuz kısa süre önce mama
yediyse, sol kaburga kemiklerinin altında hafif bir şişlik hissedebilirsiniz. Bu
durumda endişelenmenize gerek yoktur. Eğer herhangi bir şişlik hissederseniz yarayı
yakından incelemeye çalışın. ‘Muayene’ sırasında dostunuzun solunum hızında bir
artış gösterip, nefes almada zorluk çekerse, göbek çok sert ise veya acı
duyduğunu düşünürseniz, onu veteriner hekime götürmeniz gerekir.
Deri testi:
Sağlıklı hayvanlarda deri sıkıştırılınca hemen düzelirken
dehydrate, vücudunda yeteri kadar sıvı olmayan hayvanlarda deri eski
pozisyonunu hemen almaz. Bunu deneyebilmek için parmaklarınızı dostunuzun
sırtına koyun ve bir parça deriyi kıvırarak yukarı doğru çekin. Boyundaki deri
daha kalın olduğundan bu test için uygun değildir.
Nabız:
Dostunuzun nabzını tutmayı öğrenmenizde fayda vardır. Nabzın
en kolay ölçülebileceği yer arka bacaklarda, kalçaların altındaki iç kısmındadır.
Dört parmağınız içeride olup başparmağınız bacağın dışında olacak şekilde
dostunuzun bacağı önden tutunuz. Elinizi şimdi göbeğine değene kadar yukarıya
doğru çekin. Parmaklarınızı biraz öne ve arkaya doğru oynatarak dostunuzun atardamarını
bulun ve nabzını hissedin. 15 saniye onun nabzını sayın ve dörtle çarpın. Küçük
ve orta boy köpeğin normal nabzı dakikada 80–120, büyük köpeğin 60–90, kedininki
ise dakikada 80–140 arasındadır. Nabız hızı her hayvanda biraz farklı
olabileceği için nabzı sıkça kontrol etmeniz gerekir. Ancak, o zaman dostunuz
sakin olduğunda normal nabız hızını tespit edebilirsiniz ve anormal durumları
hemen anlayabilirsiniz.
İlave olarak, dostunuzun nabzını sayarken öteki elinizle
onun kalp artışını hissetmeye çalışın. Normal durumlarda her kalp artışı ile
beraber nabız atışını da hissedersiniz.
Vücut sıcaklığı:
Dostunuzun vücut sıcaklığını ölçmek önemli bir sağlık
önlemidir. Dijital termometre ile aslında kolayca yapılır. Fakat dostunuz
bundan pek hoşlanmayacağı için ikinci bir kişinin onu tutması size büyük
kolaylık sağlar. Vücut sıcaklığını anüsten ölçeceğiniz için dostunuza fazla rahatsızlık
vermemek amacıyla termometre ucuna vazelin sürmelisiniz. Termometre kolayca anüse
1–2 cm. (dostunuzun büyüklüğüne bağlı) girmelidir. Kesinlikle zorlamayın! Dijital
termometre vücut sıcaklığını buluna kadar bekleyiniz. Çıkarılan termometre temiz
olması gerekir. İshal, kan veya siyah dışkı görmeniz normal olmayan bir durumun
işaretidir.
Köpeğin normal vücut sıcaklığı 37,5 – 39,0°C arasındadır. Kedinin
normal vücut sıcaklığı ise 38,0 – 39,3°C arasındadır. Kedi ve köpek yavrularının
vücut sıcaklığı ise 39,5°C’ kadar normal sayılır.
İlk Yardım
İlk yardım, yaralanan veya aniden hastalanan dostunuza hemen
yapabileceğiniz müdahaledir. Böyle bir durumda sakin olmanız en önemli faktördür.
Heyecanlı bir kişi farkında olmadan çok şeyi yanlış yapabilir ve gözünden
önemli şeyleri kaçırabilir. Bu nedenle ilk olarak sakin kalıp olayı anlamaya
çalışmalısınız. Kaza yeri, bulundurulan ilk yardım malzemeleri, dostunuzun
ağırlığı, yaşı ve o anki sağlık durumu, sizin o anki psikolojik durumunuz ve
yakında bulunan kişilerinki de uygulanabilecek yardım ve karar için önemli
faktörleri oluşturuyor.
İlk olarak olay yerini incelemelisiniz: Fark edilen bir şey
var mı? Kırılan eşya var mı? Yakın çevrede bir anormallik var mı? Gibi sorulara
cevap bulmalısınız. Dostunuza daha fazla zarar gelmesin diye çevreyi kontrol
altına almalısınız. Bunu yaptıktan sonra ilk olarak yapılması gereken iş, köpeğin
ısıramaması için ağızlık takmaktır. Dostunuz sizi ne kadar sevmiş ve hiç
ısırmamış olsa da acı çekerken sizi ısırabileceği unutmamalısınız. Eğer
yanınızda bir ağızlık yoksa ağzını bir kumaş parçası ile bağlayabilirsiniz. Bazı
köpekler yaralandıklarında istifra edebilirler. O zaman hemen ağızlığı
çıkartmalısınız.
Bundan sonra hemen üzerinde durmanız gereken noktalar; dostunuzun
bilinç seviyesi, nefes alışı, kalp atışı ve nabzı olmalıdır.
Daha sonra gözlerini, kulaklarını, burnunu, boynunu, göbeğini,
sırtını, ayaklarını, patilerini ve vücut sıcaklığını kontrol etmelisiniz. Dostunuza
daha fazla zarar gelmemesi için artık onun durumunu sabitlemeye çalışmalısınız.
Örneğin, vücut sıcaklığı yüksek ise, buz ile soğutmak, vücut ısısı düşükse onu
battaniye ile ısıtmak, kanayan yerleri gazlı bez ile kapatmak gibi. Bu konular
hakkında sonra daha ayrıntılı bilgi vereceğiz.
Yanınızda başka bir kişi varsa, sizin fark ettiğiniz
anormallikleri hemen not almasında fayda var çünkü veteriner hekime
ulaştığınızda birçok şeyi heyecandan unutmuş olabilirsiniz. Telefonla hemen
ulaşabileceğiniz bir veteriner hekim varsa, yanınızdaki kişi sizin fark
ettiklerinizi telefonda veteriner hekime anlatıp, size yapılması gereken
adımları aktarmalıdır. Çünkü acil durumların çoğu profesyonel ilk yardım
bilgisi ve deneyim gerektirir.
İlk yardım müdahaleleri yaptıktan sonra dostunuzu veteriner
hekime götürmek zorunda kalabilirsiniz. Birçok ciddi durumların profesyonel bir
taşıma gerektirdiğini unutmayın. Dostunuzu doğru şekilde taşımak durumunu
ağırlaştırmamak açısından son derece önemlidir. Sizi zarardan korur ve
veteriner hekime daha hızlı ulaşmanızı sağlar.
Dostunuzu doğru şekilde taşıyabilmeniz için onu
sakinleştirmeye ve yatmasını sağlamaya çalışın. Dostunuz küçük ise onu rahatça
taşıma çantasıyla veteriner hekime götürebilirsiniz. Nazikçe davranarak onu
yavaşça taşıma çantasına yerleştirin. Ani ve sert hareketler duruma göre iç
kanamasına, kırıkların kötüleşmesine, doku hasarlarına ve birçok başka karmaşaya
yol açabilir. Mümkünse dostunuzun yan yatmasını sağlayın. Bunu reddeder veya
solunumda zorluk çekerse, onu zorlamayın, rahat olduğu şekilde yatırın. Göğüs
veya akciğerlerde bir sorun olabilmesi mümkündür.
Dostunuzun zor nefes alması, istifra etmesi veya göbekte
ağrı hissetmesi gibi durumlarda özellikle göbeğine asla baskı uygulamayın. Eğer
bilinci yerinde değil veya sırtında ağır yaralanmalar mevcut ise, yolculuk
boyunca sinirlere hasar vermemek için onu sedye türü bir şeye bağlıyarak sabitlemeniz
gerekir. Bu bir tahta veya masa üstü olabilir. Gerekli olmadan uygun bir
‘sedye’ bulmanızı veya satın almanızı tavsiye ediyoruz! ‘Sedye’’yi dostunuzun
yanına koyduktan sonra yukarı kaldırıp değil, dostunuzun boyun ve sırt
derilerinde tutarak onu tahta üzerine çekiniz. Çekerken ve bağlarken sırtının
ve boynunun düz bir çizgi halinde yatıyor olmasına özen gösteriniz. Eğer
dostunuz istifra etmişse, kafasını kalp hizasının altına duracak şekilde
yerleştirmeniz gerekir. Kafadan yaralanan hayvanların çoğu bilinçsiz olduklarında
bile istifra ederler.
Dostunuzun üzerine bir battaniye sermek onu biraz
sakinleştirir. Daha önemlisi, vücudun ısı kaybını önler. Eğer sırtta bir
yaralanma söz konusu değilse, battaniye taşıma aracı olarak kullanmak da mümkündür.
Dostunuzu taşıma kabı, sedye veya battaniye kullanarak
arabaya taşıdıktan sonra arabayı sakin sürmeniz çok önemlidir. Panik içinde
veya hızlı araba kullanmak sadece kaza yaparak veya polis tarafından durulmak
gibi nedenler yüzünden veteriner hekime daha geç ulaşmanıza sebep olur. Üstelik
dostunuzun çok fazla harekete uğraması sonucunda durumu ağırlaşabilir. Yola
çıkmadan önce gideceğiniz veteriner hekime haber vermeyi de unutmamalısınız.
Aksi takdirde kapalı olabilir!
İlk yardım seti:
Yapışkan bant
Gazlı bez çeşitleri
Bandaj
Gazete
Dijital termometre
Elizabet yakalığı (kendini
yalamaması için boyuna takılır)
Antiseptik yara temizleyici
Ateş ölçen dijital termometre
Göz yıkama solüsyonu
%3 oksijenli su
Makas
Battaniye
İnce uzun bir parça kumaş (ağzı bağlayabilmek için)
Sedye olarak kullanılabilen herhangi bir taşıma aracı
Buz torbası
Aktif kömür antidotu
Cımbız
Şırınga
Veteriner Hekiminizin telefon numaraları
24 Saat açık olan en yakın veteriner kliniğinin telefon
numaraları
Zoolistan Dergisi, Nisan 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder