Leon’a
hamileyken kedilerimiz ve köpeklerimizi bebeğe nasıl alıştıracağımızı düşünmeye
başladık. Hele Zando, o güne kadar onsuz neredeyse hiç bir yere gitmemişim, bir
gün bile ben olmadan geçirmemişti. Kıskanacak mıydı minik oğlumuza?
“Zando’ya
güvenebiliriz, bir şey yapmaz” demek yanlış olurdu. Bugüne kadar ilgi odağım
oydu! Artık ikinci plana düşmüş gibi hissederse ne olacaktı? Temel
kuralımız şuydu: Kedi veya köpek, ASLA bebekle yalnız kalmaz. Neden? Kediler
sıcak yerlere yatmayı severler. Hele kalp atışları duyabilecek yerlere yatmayı
daha çok severler. Bunun için kedi bebeğinin boynuna yatar. Böyle olunca sonuç
korkunç olur. Çünkü olaya karşı koymak için henüz çok küçük olan bebek
boğularak ölür. Köpek ise, kıskançlıktan bebeği ısırıp öldürebilir. Sadece
merak edip patilerini yatağın kenarına koyarak yatağı istemeden devrilebilir.
Ya da bizim Zando (gözümün önünde) yaptığı gibi bebeği korumak için yatağa
atlayıp yanına yatar. Ki böyle yapınca da bebeğe zarar verebilir veya
boğabilir. Zando o güne kadar bizim yatağımıza pati bile atmamıştı. Yani bu
tarz şeyleri sen de yaşayacağın. Yaşanınca orada olmak istersin, olmalısın zaten.
"Bir
şekilde anlaşırlar” da diyebilirdik. Ama demedik. Kedilerimizin yatak odasına
girmeleri ben hamileyken yasaklamaya başlamıştık. Buna erken başlamamıştık
çünkü kedilerin bu yasağın bebeğiyle ilişkilendirmelerini istemiyorduk. Leon
dünyaya gelince bu yeni kurala çoktan alışmışlardı. Kedilerimiz bebek yatağı
hariç hiçbir yerden kovmadık. Aslında o yataktan da kovmadık çünkü direkt
yanında üzerine sineklik gerdirdik, ki kediler bundan çekiniyordu. Salondaki o
yatak ile yatak odamız yasaklı bölge oldu. Ama bunun dışında hiçbir yerden
kovmadık. Ben emzirirken kucağımda yatan kedi bile oldu.
Zando’yu da
ben hamileyken alıştırmaya başladık. Hamilelik boyunca Zandoya karnımı gösterdim,
yalattım, koklattım. O göbeğin değerli bir şey olduğunu anlamıştı. Doğumdan sonra
eve gelir gelmez Zando’ya Leon’u gösterip koklattık. Mutluluğumuzu
hissedebiliyordu zaten. O da çok heyecanlıydı. Sonra sakin sakin bizimle
oturdu. Ardından normal hayatımız başladı. Leon uyurken Zando da uyudu ya da
bahçede Lili ile oynadı. Lili henüz yavru olduğu için onu dert etmiyorduk
zaten. Ciddi anlamda kıskanabilen sadece Zando vardı. Ama hiç kıskanmadı. İki
oğluma hep göz bebeği gibi baktı ve hala da bakıyor.
“Önce bebek”
demek yanlış geliyordu bana. Bugüne kadar Zando benim için her şeyden önce
geliyordu. Tabi ki öyle devam edemezdi ama yinede benim için çok önemliydi.
Hala da öyle! Normal hayatımızda Zando için şu anlama geldi: Yatak odamızda
bizimle ( o yerde) yatmaya devam ediyordu ama ancak biz varken. Sadece Leon ve
sonra Luka da orada uyuduğunda Zando yatak odasında kalamazdı. Bez
değiştirirken, Leon’u giydirirken, emzirirken hep çağırdım onu. “Hadi Zando,
şunu bunu yapalım” dedim. Bu şekilde günlük bebek bakımının bir parçası oldu ve
benden özel ilgi de görmüş oldu. Ta ki o işlerinden sıkılana kadar benimle
birlikte yaptı bu tür işleri. Öyle koruyucu oldu ki, misafir gelip Leon’u
kucağı alıp bahçede gezince biz terasta kalmamıza rağmen o kucağında Leon’u
taşıyan misafirin yanından bir metre olsun bile ayrılmadı.
Dokuz aylık evliyim ve çocuğumuz olunca acaba köpeğimizi duruma nasıl alıştırırım diye düşünüyordum bu aralar. Benim için bilgilendirici bir yazı oldu, teşekkür ederim :)
YanıtlaSilSüper! Çok sevindim. Bebeğinize bu arada hayırlı olsun, kolay bir doğum deliyle :)
Sil