20.03.2013

192 keneyle başlayan bir aşk


Şiva hayatımıza bol keneyle girmişti. Hayatımda daha önce hem sayı hem de çeşit açısından bu kadar kene görmemiştim. Umarım ki bir daha da görmeyeceğim…

Akşam üstü eve giderken onu yan köyümüzde tarlada dolaşırken fark etmiştik. Esnafa göre tanımadıkları bir köpekti ve iki gündür oralarda başı boş dolaşıyormuş. Çağırılınca hem geldi. Kendini sevdirirken biraz inceleme fırsatı bulduk. Biraz zayıf ama sağlıklı görünüyordu. Kenelerden görünmeyen kulak içlerini saymasak tabi ki. Memeleri hala biraz süt dolu, yani yavruları vardı ama sütten kesilmişlerdi. Kız çok gençti, dişlere ve boyuna göre belki bir yaşı biraz geçmişti. Başına neler gelmişti acaba? Kaçmış mıydı yoksa atılmış mıydı?

Biz telefon numaramızı esnafa bıraktık ve onu eve götürmeye karar verdik. Buraların köpeğiyse biz sahibini bulacaktık, ondan şüphemiz yoktu. Arabada Zando oturuyordu. Düşüncemizin aksine bu hiç teşvik edici olmadı. Kız katiyen arabaya binmek istemedi. Zando’nun tasmasını kıza taktık ve eşim onunla eve kadar yürümeye karar verdi. 45 dakika sonra evde buluştuk.

Evde ilk olarak ona kene ilacı uyguladık. Ama ertesi gün baktık ki bu kadar kene var ki spot on ilacı yetersiz kalmış. Veteriner hekimimizin söylediği ilacı alıp onu yıkadık. Ardından tam 192 kene çıkarttım. Nereden biliyorum? Kene bulup çıkartmam bir türlü sona ermeyince en sonunda merak ettim ve saydım.
  
Güzel kızımız yanımdan hiç ayrılmıyordu. Diğer köpeklerimizle çok iyi anlaşıyordu ve bizi bildikleriyle şaşırttı. Otur, yat, gel, yanımda yürü ve sürün – bu komut nereden aklıma geldi bilmiyorum, ama geldi işte ve kız süründü!), hepsi bildiği komutlardı. Yani birinin onunla çok iyi çalıştığı belliydi. Ancak sahibini bulamadık. Kız çipli değildi. Buranın veteriner işleri müdürü dahil, tanıdığımız herkese haber verdik, ilanlar astık, ama sahibini bulmadık.

Kıza Şiva adını vermiştik. Şiva birkaç gündür bizdeyken bir gün ateşlendi. Yüksek ateşle birlikte arka ayakları tutmamaya başladı. Kenelerden dolayı Lyme-Borrelliosis hastalığına yakalanmıştı! Hiç vakit kaybetmeden antibiyotik tedavisine başladık. Kızımız tam 4 hafta boyunca tedavi gördü. Ama iyileşti ve bugüne kadar bir daha hastalanmadı. Tabi ki onu vermedik. Veremedik daha doğrusu. Çünkü o kadar akıllı ve sevecen bir köpek ki Şiva! Bir de hastalanınca yaşadığımız telaş ve üzüntü bizi ona çok bağladı, tıpkı o ilk günden beri bize bağlandığı gibi…    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder