Nihayet aşağı yukarıya sakin bir hafta geçirebildik. Luka saçının kesilmesini istedi ve ben
kestim. Alışmamız birkaç gün sürdüyse de Luka ilk günden beri kısa saçından çok
memnun. Çarşamba günü çok yorgun ve uykusuz dolaştım tüm gün. Geceleyin Leon’un dişi ağrıdı ve
herhalde iki saat onun yanında oturup onunla ilgilendim. İyi ki o günden beri o
diş bir daha ağrımadı, çünkü daha atlatmamız gereken 4-6 hafta var önümüzde. O
sürede bolca bahçede çalışacağız. Çünkü havanın güzel gitmesiyle birlikte artık bahçe işlerimiz başladı. Artık her gün bahçede çalışıyoruz. Yapılması gereken o
kadar iş var ki! Herkes bir yerden başladı. 4-6 hafta sonra işimiz ancak biter…
Kız istilası
Perşembe günü Leon’u anaokulundan almaya Luka da geldi. Leon’un
anaokulu bir lisenin direk yanında olup otoparkı ortaktır. Leon, Luka ve ben
anaokulundan çıkıp arabamıza doğru giderken tam teneffüse denk gelmişiz ki
arkamızdan “ayyyyyyyyyy” diye çığlıklar duyduk. Üçümüz ne oluyor diye arkamıza
baktık. Dört genç kız hızlıca üstümüze geliyorlar “bunlar ne kadaaar
tatlıııııı”, “onlar yabaaancı mııı?”, “siz yabancısınız galiba”, “öpebiliiiir
miyiiiiz” diye laflar birbirine girmiş yine de duyabildim. Benimkiler neye uğradıklarına
şaşırdılar, kız istilasından arabaya doğru kaçtılar, kızlar da peşlerinde. Leon
hemen arabanın içine atladı, Luka o kadar hızlı değildi. Neyse, bir kızın ona
öpmesine izin verdi hatta istek üzere onu da öptü. Havanın artık sıcak olduğu
günlerde teneffüs konusunda daha dikkatli olmam gerekiyor galiba…
Müslü ve Choco Pops
Dün sabah Luka choko pops, Leon ise müsli yemek istedi.
Kahvaltı yerine değil, kahvaltıda ekmek, vs ile birlikte! Bazen bir yerlerinde
delik olsa gerek ağızdan gireni direk oradan çıkıyor olmalı diye düşünüyorum, o
kadar yiyorlar sabahleyin. Müsli yemeleri tahmin edeceğin gibi benden
kaynaklanıyor. Türkiye’de hala “mü… ne???” gibi tepkilerle karşılandığım
sıralarda onu Almanya’dan getiriyordum ya da kendim hazırlıyordum. Müsli hep
sevdiğim bir şeydir. Küçüklükten beri gündüz, mesela öğleden sonra
acıktıklarında arada sırada sütlü veya yoğurtlu müsli veriyoruz. Bu şekilde
müsliye çok güzel alıştılar. Çünkü oğullarım kahvaltısız güne başlamak gibi
kötü bir alışkanlık edinmeleri benim kabusum. Genelde tek başına oturan
erkeklerin böyle bir alışkanlığı oluyor, en azından benim tanıdıklarım. Bu
nedenle kahvaltı sevmeleri için elimden geleni yapıyorum.
Choco Popsun hikayesi başkadır. Fransa’da yaşayan
arkadaşlarımız geçen yaz bizdeydi ve sekiz yaşındaki oğulları sabahleyin Choco
Popstan başka bir şey yemiyordu. Eh, hem tatlı hem de çikolatalı bir kahvaltıya
kim hayır der ki? Benimkiler tabi ki değil. Leon ve Luka kahvaltıda hiçbir şeye
hayır demez zaten. İşte o günlerde hayatımıza Choco Pops girdi.
Choco Pops ve Müsli bana göre çok da sağlıklı bir kahvaltı olmasa da, hiçbir
şey yememekten daha iyi, değil mi? O nedenle bizde kahvaltının bir parçası
olmaya devam ediyor. Hafta’da bir iki kere normal kahvaltımızın yanında ondan
da yiyebilirler. İleride, yani büyüdüklerinde tüm donanımlı bir kahvaltı
sofrasını kurmak için vakit yokken en azından bundan yesinler diye.
Sofrayı da kendileri kurdular bu arada. Renkli bir güne
giriş… Normal tabak ve metal çatal bıçak yerine hepimize plastik tabaklar ve
plastik çatal bıçaklar verildi. Neyse, arada bir farklılık güzeldir!
Kız istilasını biraz eleştirmek istiyorum :) Kızlar neden böyle düşüncesiz davranırlar anlayamıyorum. Okuldan çıkmışsın ve okul mikropların uçuştuğu bir yer. Gidip küçücük çocuklara bunları bulaştırmak niye? Tam hastalık zamanı ve herkes hastalığı taşıyor olabilir..
YanıtlaSilÇocukları çok seviyorsan sadece uzaktan gülümse, onlar anlar..