Havhav dostlarımızı, yanımızda
olan, sadık hayat arkadaşları olarak biliriz. Doğal felaketlerde can kurtarma,
polis görevlerinde bomba arama ya da iz sürme ve tabi ki, koruma köpekleri
olarak da biliriz. Peki, sahipleri için bundan çok daha fazlasını yapan
köpekleri de biliyor musunuz? Sağlık problemi yaşayan ya da fiziksel engelli
bazı kişilere, köpekleri tam anlamıyla yaşama özgürlüğü veriyor. İşte o
muhteşem köpekler!
Köpekler bizi yalnız bırakmayan, koşulsuz seven, sadık
hayvanlardır. Boncuk boncuk gözleriyle bakan bu dostlarımız, bizi gördükleri
anda hissettikleri sevinci kuyruklarını oynatarak gösterdikleri her seferde,
onlarla ne kadar mutlu olduğumuzu bize hatırlatıyorlar. Fakat birçok kişi için,
beslediği köpek bundan çok daha fazlasını teşkil ediyor.
Lisa’nın Kulakları; Kenny
Örneğin, Amerikalı Lisa. Lisa 16 yaşından beri sağır. Bir
kaza sonucunda, duyma yeteneğini kaybetmişti. Bugün iki kız çocuk annesi Lisa,
eşiyle birlikte normal bir hayat yaşıyor. Hayatlarının tek kusuru Lisa’nın
sağır olması. Ailesi, bir gün mutfaktaki yangın alarmını duyamayan Lisa’yı, o
günden beri yalnız bırakmaktan korkuyordu. Çünkü o gün, bir felaketin eşiğinden
dönülmüştü. Artık biri, daima Lisa ile evde kalıyordu. Ta ki, Lisa’nın “yeni kulakları”
olana kadar. Lisa’nın “kulakları”, Kenny adında sağır köpeği olan bir Golden
Retriever.
Kenny ile yaşamaya başlayınca, Lisa ve ailesinin hayatı
tamamen değişti. Kenny, gün boyunca Lisa yerine duyuyor ve onu uyarıyor. Kenny’nin
günü sabah başlıyor. Lisa’nın yatağının yanında geceyi geçiren Kenny, her sabah
Lisa’nın duyamadığı çalar saat çalınca sahibini patisiyle uyandırıyor. Mutfak
işlerinde de tahmin edilemeyecek kadar çok yardımcı oluyor. Kenny, Lisa’nın
hayatına girmeden önce, Lisa fırında pişirdiği yemeklerinin birçoğunu yakıyordu.
Şimdi ise fırının alarmı çalınca, Kenny Lisa’ya yemeğinin piştiğini haber
veriyor.
Lisa, gün içerisinde yaptığı tüm işler için artık çalar saati
kuruyor. Saat çalınca da Kenny Lisa’yı uyarıyor ve saatin çaldığı odaya
götürüyor. Kenny, kapı çalınca da aynısını yapıyor. Lisa’ya pati atıyor ve onu
kapıya götürüyor.
Kenny, aileye katıldığından beri Lisa’nın hayatı daha rahat
ve özgür. Artık, evde tek başına kalmaktan korkmuyor. Kenny, aslında bütün aile
fertlerine özgürlüklerini geri kazandırdı. Özellikle de kızlara gençlik dönemlerini
yaşamalarına imkan tanıyor, çünkü bütün aile üyeleri gözleri arkada kalmadan artık
iş ve hobilerine zaman ayırabiliyor.
Kenny, her gün yerine getirdiği görevlerle sahibini mutlu
etmekten son derece memnun. Ama tabi ki, Kenny’nin de dinlenmesi gerekiyor.
Bunun için, kızlar her gün onunla bahçede yarım ile bir saat arasında oyun
oynuyor. Zira, evin içinde Lisa’dan başka birinin Kenny ile ilgilenmesi yasak. Çünkü
herhangi bir okşama, onun dikkatini dağıtabilir veya onu oyuna teşvik edebilir.
“Kenny benim kulaklarım” diyen Lisa, bugün onsuz bir hayat hayal edemiyor bile.
Sağır Köpekleri
Kenny gibi, tüm sağır köpekleri ihtiyaç duyulan belli
seslerin ardından sahiplerini uyarmak için eğitiliyorlar. Bunlar, örneğin;
kapının zil veya yumruk ile çalınması, yangın alarmı, penceredeki vurma
sesleri, mikrodalga, fırın ve çalar saat alarmı, bebek ağlaması, aile
fertlerinin sahibini adıyla çağırması, telefonun çalması ve bilgisayarın uyarı
sesleri gibi seslerdir. Sağır köpekleri, dışarıdaki hayat için de eğitilebilir.
Dışarıda; arabaların korna çalması, polis, itfaiye, vs. sirenleri, büroda
sadece sahibinin çalışma masasındaki telefonun çalması, cep telefonunun çalması
ve belli kişilerin sahibine seslenmesi gibi durumlarda bu köpekler sahiplerini
uyarır.
Amerika’daki sağır köpeklerinin birçoğu, barınaktan alınmış
köpeklerdir. 3 ile 5 ay arasında süren bir eğitimden sonra, köpekler öğretilen
sesleri duyunca sahiplerinin ilgisini çekmeyi hedeflerler. Tabi ki bunu havlayarak
değil, sahibiyle fiziksel temasa geçerek yaparlar. Örneğin, kucağına veya
bacağına patisini koyarlar. Bu şekilde, sağır veya zor duyan köpek sahibi, bir
yerden bir sesin geldiğinden haberdar olur. Yeri bilmediği için, köpeği onu
oraya götürür veya kafasını ses kaynağına doğru çevirerek yeri belli eder.
Bazı sağır köpekleri, bundan da fazlasını yapar. Örneğin;
yanlışlıkla düşürülen eşyaları ağızlarına alıp sahiplerine götürür, bir kişiden
diğerine not taşır ve karanlıkta eve dönüşte ilk olarak eve girip, ışığı açarlar.
Tanımadıkları bir kişi eve girmeye çalıştığında, sahiplerini uyarma konusunda
da eğitilebilirler, bu şekilde sahiplerinin hırsızlıktan korumuş olurlar.
Duyabilen bir kişi için, bunların yararlarını hayal etmek
güç olabilir. Bir gün kulaklarınızı tıkayın ve gününüzü normal yaşamaya
çalışın. Hayatın bu durumda ne kadar zor olduğunu ve böyle bir köpek ile nasıl
bir anda kolaylaştığını göreceksiniz.
Richard’ın Bacakları;
Philip
Köpekler, değnek veya tekerlekli sandalye ile yaşayan, fiziksel
engelli kişilere de büyük yardımlarda bulunurlar. Budapeşte’de tekerlekli
sandalyede yaşayan Richard’ın hayatının, Philip adlı Belçika Çoban köpeğinden nasıl
etkilendiğine beraber göz atalım.
Philip, tekerlekli sandalyeye bağlı Macar sahibinin hayatını
her yönden kolaylaştırıyor. Eve baktığınızda, tüm kapı kolları ve dolap kulplarına
uzun bantlar bağlandığını görürsünüz. Çünkü Philip, bu bantları ağzıyla çekerek
kapıları, dolapları ve çekmeceleri açıyor. Onları kapatmak ise hiç sorun değil,
bu Philip’in en kolay görevlerinden biri. Açtığı kapıları ve çekmeceleri
burnuyla ya da patileriyle iterek kapatıyor.
Richard, bir şeyi çöp kutusuna atmak istediğinde Philip,
Richard’ın ona verdiği şeyi ağzına alıyor, çöp kutusuna gidiyor ve patisiyle
kapağı açtıktan sonra içine atıyor. Telsiz telefon ya da cep telefonu çalınca,
Philip onu Richard’a getiriyor. Richard’ın ayakkabılarını dolaptan çıkartıp,
sahibine getiriyor veya Richard’ın ona verdiği ayakkabıları dolaba
yerleştiriyor. Buzdolabını açıp, bir şişe içecek çıkartıyor. Çamaşırları ağzına
alarak teker teker makineye yerleştirmek ve makineden çıkarmak gibi konularda
da yardımcı oluyor. Ama Philip daha fazlasını da yapıyor. Philip, duvara asılan
dört nesneyi Richard’a getirerek “ne istediğini” sahibine anlatabiliyor. Bir
nesneyi dışarıya çıkmak istediğinde, başka birini susadığı ve suyu kalmadığında,
diğerini yorgun olduğunda ve dördüncüsünü ise oyun oynamak istediğinde
getiriyor.
Ancak, bazı zamanlarda Philip görevini yerine getiremiyor.
Örneğin; bir misafir düşünmeden Richard’ın telefonunu yüksek bir rafa
koyduğunda, Philip’in çalan telefona ulaşıp onu sahibine getirmesi imkansız
hale geliyor. Bu durumda, eski bir film kutusu devreye giriyor. Philip, kutuyu
sahibine getiriyor ve bu şekilde istenilen görevin, istem dışı bir durum nedeniyle
yerine getiremediğini anlatıyor. Evde misafir varsa, Philip kutuyu misafire
getiriyor, yani ondan yardım istiyor. Yani Philip, tek kelimeyle muhteşem bir
köpek.
Hizmet Köpekleri
Philip gibi, hizmet köpeği olan dostlarımızın eğitimi daha
uzundur. 6 ay ile 1 yıl arasında süren eğitimin sonunda, 50’ye yakın görevi
yerine getirmeyi öğrenen köpekler bile var. Bu harika köpekler, Multiple
Skleroz, Parkinson hastalığı veya başka nedenlerden tekerlekli sandalyeye ya da
değneklere mahkum olan kişilerin hayatlarını epeyce kolaylaştırıyorlar. Yaygın
inanışa karşın bu köpekler, sadece “ağır” engelli kişiler için değil. Hareket
imkanları az veya orta derecede sınırlı olan kişilerin, bu köpekler sayesinde
tek başlarına bir yaşam sürdürmesi, işe devam etmesi veya çocuklarını büyütmesi
mümkün.
Hizmet köpeklerinin öğrenebileceği görev sayısı oldukça
yüksektir. Kapı, pencere, dolap, buzdolabı açıp kapamak, telefon, şişe, çöp, kıyafet,
vs. eşyaların getirilmesi ve yerine götürülmesi, video kasetlerin değiştirilmesi,
yüksek tezgahlarda ödeme yapılması, poşetlerin taşınması ve kirli çamaşır
sepetinin istenilen yere itilmesi gibi işler, yapabildiklerinin sadece birkaçı.
Kapıların açma düğmesi, asansör düğmeleri, telefonun acil
butonuna basmayı, lambaları ve ışık düğmelerini açıp kapamayı da
öğrenebilirler. Hatta sahibiyle birlikte, evi toplamayı bile öğrenebilirler. Tabi
ki, sahibinin yataktan çıkıp tekerlekli sandalyeye oturması veya yatağa
yatması, giyinmesi ve soyunmasına olduğu kadar, düştüğü veya sandalyeden
kaydığında da ona destek olup, kalkmasına ve oturmasına yardımcı oldukları gibi.
Anlaşılan, bu köpeklerin yapabileceklerinin listesi epeyce uzun. Köpek
dostlarımızın öğrenemeyeceği görev neredeyse yok gibi.
Kriz Habercisi; Bono
Başka bir hizmet köpeği türü, hastalık krizlerini haber
veren köpeklerdir. Epilepsi, yani sara gibi hastalığı olan kişilerin kriz
geçireceğini önceden anlayıp, sahibinin önüne oturarak onu çok yüksek sesle
havlayarak uyarırlar. Alman Andrea ve köpeği Bono, bunun nasıl işlediğinin
mükemmel örneğidir. Andrea, epilepsi hastasıdır. Ne zaman bir sara krizine
gireceğini ve krizin ne kadar ağır olacağını asla bilemez. Hayatını Jack Russel
terrier Bono ile paylaşmaya başladıktan sonra, Andrea’nın hayatı 180 derece
dönmüş. Çünkü Andrea, Bono sayesinde ne zaman bir kriz geçireceğini artık
biliyor ve gerekli önemli önlemleri hemen alabiliyor. Bono, sara hastalığı için
teşvik edilmiş bir köpektir.
Bono, Andrea sabah kaldıktan akşam yatana kadar onu izliyor.
Bir dakika için bile, ondan gözünü ayırmıyor. Çünkü Andrea’nın fark etmesi
mümkün olmayan birçok hareketten, bir sara krizinin geleceğini anlayabiliyor.
Değişiklikleri fark ettiği anda, Bono havlamaya başlıyor. Andrea ise kriz
gelene kadar, en fazla on dakikası olduğunu biliyor. Bono havlar havlamaz
Andrea ilacını alıyor ve yatağa uzanıp, güvenli bir yerde krizin gelmesine bekliyor.
Bono ise kriz boyunca, sakin bir şekilde Andrea’nın göğsünde yatıyor ve kriz
sonrasında kendine gelen sahibinin ‘Bono, her şey yolunda.’ cümlesini
söylemesini bekliyor. Ancak o cümleyi duyduğunda Andrea’nın tamamen iyi
olduğunu biliyor ve aşağıya iniyor.
Bono ile Andrea’nın, ani krizler sırasında yüksek olan
yaralanma tehlikesi sıfıra inmiş durumda. Andrea, daha önce kriz sırasında
merdivenden düşmüş ve duşta kaymış. Fakat Bono ile bu riskler ortadan kalkmış. Ayrıca,
Andrea artık güvenle dışarıya da çıkabiliyor. Daha önce Andrea alışveriş için
dışarıya çıktığında, sokağın ortasında kriz geçirmiş ve bir araba ona çarpmış.
O zamandan beri, kazaya neden olmaktan veya yaralanmaktan korkuyordu. Ama Bono
ile dışarıda olmak artık güvenli. Çünkü Bono dışarıda havlamaya başlıyorsa,
Andrea hemen çimen gibi yatabileceği bir yer arıyor ve orada krizin gelmesine
bekliyor.
Bono, Andrea’nın hayatını inanılmaz derecede kolaylaştırdı
ve güvenli kıldı. Ama dahası da var. Daha önce, ortalama haftada bir kriz
geçiren Andrea yanında Bono olduğundan beri, sadece 1-2 ayda bir kriz
geçiriyor. Yani Bono, Andrea’nin hayatını daha stressiz bir hale getirdiği için,
bir anlamda ona destekleyici tedavi yapmış oldu.
Nöbet Belirten
Köpekler
Krizleri önceden haber veren köpekler nöbetten dakikalar,
bazen saatler öncesinde sahibindeki değişikliği fark eden köpeklerdir. Sara
hastalığı gibi Diabetes ve panik atak olan kişiler de bu tarz köpeklerden
faydalanabiliyor. Köpek, zamanla bu değişikliklerin bir kriz ile
sonuçlanacağını anlayıp, belli değişiklikleri fark edince sahibine haber
vermeyi öğreniyor. Köpeklerin bunu nasıl yaptıkları konusunda, maalesef henüz
bilimsel bir bilgi yok. Bazıları, köpeğin sahibinin vücut dilindeki en ufak
değişiklikleri fark ettiğini savunurken, başkaları köpeğin kriz öncesinde,
sahibinin ter kokusundaki farklılıkları aldığını düşünüyor. Krizi önceden
algılama zamanlamaları bunu yapan köpekler arasında değişiyor. Ve tüm bunlar
yüzünden, bir köpeği bu konuda eğitmek zor bir hale geliyor. Çünkü aslında,
ortada köpeği eğitebilecek bir konu olmuyor. Bu konuda yetenekli olan
köpeklerin seçimi ne kadar zorsa, aynı oranda da önemlidir. Çünkü ancak bu
yeteneğe sahip olan bir köpekte, bu yetenek geliştirilebilir.
Üstelik bu köpekler, hem fazlası da öğrenebilir hem de
sahibine daha çok güven kazandırabilirler. Örneğin, kriz anında sahibinin
yanında beklemeyi öğrenen köpek, kriz sonunda aklı karışmış sahibine güvende
olduğunu hissettirir. Ayrıca, kriz geçiren kişilerin yabancılardan korkması ya
da utanması durumu da genelde ortadan kalkar. Zira, bir krize şahit olan
kişiler kriz sonrasında hasta ile değil, daha çok şaşkınlığa uğratan köpek ile
ilgileniyor ve hakkında biraz sohbet etmek istiyorlar. Yani, nöbet belirten
köpekler, hastalığı yüzünden utangaç ve çekingen olan sahibinin özgüvenini geri
kazanmasına da yardımcı oluyor.
Üstelik, her an yaşanabilen krizler nedeniyle işini kaybeden
kişilerin, yeniden normal bir iş hayatı sürdürmelerini, işte böyle köpeklerle
mümkün kılınıyor. Çünkü krizi önceden haber veren köpek ile işini yapan kişi,
iş yeri için artık bir risk oluşturmuyor.
Köpek Edinmenin Zor
Yanları
Sahiplerinin hayatını inanılmaz derece kolaylaştıran bu
köpekler, değişik süreli eğitimlerden geçmek zorundadır. Bu köpekler neticede,
sahibi için gerekli işleri yapmayı öğrenmelidir ve bu, ne kadar çok işi
kapsarsa, eğitim o kadar da uzun sürer. Yurtdışındaki, bu özel eğitime adanmış
köpek okullarının çoğunun 1 ile 2 yıllık bir bekleme listeleri var. Çünkü, bu
görevlerde eğitilebilen köpekleri bulmak kolay değildir. Herhangi ırktan bir
köpek bunu yapabilirken, melez köpekler de bunun için uyundur. Fakat buna
rağmen, her köpek bu görevler için uygun değildir. Zira köpek, dışarıdayken
yabancı insanlara alışık olmalı, ilgisini sahibinden asla ayırmamalı ve korkan,
utangaç, sinirli, aşırı koruyucu veya agresif bir yapıda olmamalıdır. Yani,
eğitim görecek yavru köpekler buna göre seçilir. Bundan sonra, yapacakları
görevlere göre değişen yaşlarda eğitime başlayabilirler. Yine de yerine getirilecek
görevlere göre, eğitim süresi 3 ay ile 1 yıl arasında sürebilir.
Uzun bir süre ve uğraştan sonra, işi için hazır olan
köpeklerin fiyatları ise çok değişkendir. Bağışlarla her şeyi finans eden
kurumlar, köpeklerini ücretsiz verirken, bu tarz köpeklerin fiyatları birkaç
yüz dolardan 18.000$’a kadar çıkabiliyor. Fiyatı ne olursa olsun, bu tarz köpeklerin sahiplerinin
hayatlarını çok kolaylaştırmalarının yanı sıra, başka olumlu etkilerinin olduğu
da biliniyor. Bu köpekler, fiziksel veya başka bir rahatsızlıkla yaşamak
zorunda olan sahiplerinin kendine olan güveni ve moralini arttırıyor, çevreyle
iletişimini geliştiriyor ve bakım masraflarını önemli oranla azaltıyorlar.
Amerikalı Dr. Karen Allen’in 1995 yılında başladığı, iki yıllık araştırma
sonucunda, fiziksel veya sağlık açısından engelli ve bir görev köpeği ile
yaşayan kişilerin psikolojik durumu, özgüveni, çevreyle iletişim ve
entegrasyonu önemli oranda artmış ve düzelmişken, başka biri tarafından
sağlanan bakım ihtiyaçlarının %78 oranında düştüğü kaydedildi.
Zoolistan Dergisi Ekim 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder