Bizim anaokulumuzda dün farklı bir aktivite vardı. Daha
doğrusu oturduğumuz yerde. Çünkü buradaki belediye orman işletme müdürlüğü ile her
yıl orman haftası nedeniyle öğrenciler için ağaç dikimi şenliği düzenliyor. Tabi
ki biz sadece Leon’la değil, ailece katıldık!
Böyle güzel bir girişiminin desteklenmesi gerektiğini
düşünüyoruz. Leon iki gündür çok heyecanlıydı ormanda ağaç dikeceği için. Dün
çocuklar okula değil bir ebeveynle birlikte ormanlık alana geldi. Leon’un sınıfıyla
gerçekten gurur duydum. 9 çocuklu
sınıftan 5 çocuk anne veya çoğunlukta babasıyla geldi. Büyüklerin iki 20’şer
kişilik sınıftan ancak üç çocuk katıldı. Diğer üç anaokulundan ise kimse
gelmedi. Katılan öğrenciler çoğunlukla ebeveyn gerektirmeyen ortaokul
yaşlarındaki çocuklardı. Tabi ki yine birkaç kız Leon ve Luka için “ayyyyyyy,
çok tatlııııı!” çığlıklarını attı. Orman bakanlığı yeri hazırlamıştı ve
fideleri de verdi. Ağaçlar dikildi,
resimler çekildi ve ardından yola geri dönüldü. Orada orman bakanlığının
hazırladığı şapkalarından her çocuğa verildi. Belediye ise çocuklara meyve
suyu, su ve sandviç dağıttı.
Bu kadar güzel bir etkinliğin maalesef benim için kötü olan
bir yanı da var. Türkiye’de asla alışamayacağım bir şey var çünkü. Ormanın
içinde ağaç dikimi şenliği için kurulan müzik sisteminden duyulan bangır bangır
çalan müzik mesela. Eh, bütün kuşlar, geyikler, yaban domuzları, çakal hatta
böceklerin bile bundan haberi olmazsa olmaz, değil mi? Ama unutuyorum, sistem aslında
müzik için değil, marş için gerekliydi. Çünkü 10:30’ta herkes toplandıktan
sonra saygı duruşu yapıldı ve ardından marş çalındı. 5 derecelik havada çocuklar o arada dondu
tabi ki. Ancak daha birkaç konuşma dinlemek zorundaydık. Orman işletme müdürü,
kaymakam ve belediye başkanı… Bütün 50 civarı köylerin muhtarları da
katılmıştı, iyi ki onlar da konuşmak istememişler!
Bu kadar konuşmada keşke biri, fidelerin içinde bulunduğu
plastik poşetlerin yere atılmaması, belli bir yere toplanması konusunda uyarıda
bulunsaydı. Çünkü çöplerini yere atmayan, toplayıp çöp kutusuna atan kişiler
her zamanki gibi sadece bizdik. Ne var ki, orada hazır bekleyen işçiler zaten
yeri elden geçirip düzenleyecekler. Bu düşünceye katılmıyorum ama. Bence çok yazık,
çocuklara ağaçların önemi ve ağaç ekilmesini öğretiliyor ama aslından bundan önce
öğretilmesi gereken çevreye iyi bakılmasına önem verilmiyor. Neyse, biz iyi
örnek olmaya devam edeceğiz!
Bu ülke hep tamamlanmamış bir tablo gibidir. Parçalar birkezde düzgün yerleşse güzel birşey çıkacak gibi ama olmuyor. İnsanıda insanlıktan çıkarır bu millet !
YanıtlaSilDüşünceleriniz ne kadar doğru... güzel şeyler yaparken önemli detayları da gözardı etmemek lazım...doğaya saygı ...
YanıtlaSilBlogunuz çok güzel yeni keşfettim
sevgiler,