5.03.2013

Bizim için bir ilk: Kulak ağrısı


Cumartesi günü yazdığım gibi Perşembe akşamı Luka’nın kulağı arıyordu. Tam onu yatırıyorduk ağlamaya ve kulağını tutmaya başladı. Yatakta kendini sağdan sola atıyordu. İtiraf etmeliyim, biraz affaladık çünkü kulak ağrısı hiç yaşamamıştık. Oturduğumuz yerden iyi bir çocuk doktoru ya da kulak burun boğaz uzmanına gitmemiz neredeyse 1,5 saat yol demek. Dönüş hariç tabi ki. Bu durumda acil olmayan durumlarda önce başka yöntemlere başvuruyoruz. Yani araştırmaya koyuldum. Ama önce ağrısını geçirmeliydik. Bu yüzden ona ağırlığına uygun miktar ibuprofen şurubu verdik. Hem ağrıyı alacaktı hem de olası bir enfeksiyon başlangıcına karşın yangı azaltan etkisi de var. Burnu açılması için iki burun deliği serum fizoloji yani tuzlu su sıktık. Ardından da bilgisayarın başına geçtim…

Luka’nın burnu da aktığı için bu kulak ağrısı nezleden kaynaklandığını söylemek pek zor değildi. İşitme sorunu yoktu, tüm dişleri çıktı, herhangi bir yerinde şişlik veya kulaktan akıntı yoktu, ateşi de yoktu. Ama onu nasıl rahatlayabilirdik? Nasıl devam etmeliydik? Böyle durumlarda antibiyotik vermek gerekiyor mu acaba?

Küçük çocuklarda boğaz ile kulak arasındaki östaki borusu henüz kısadır. Bu nedenle nezle durumlarında orta kulak ağrısı oluşması yaygındır. Buna karşı bir önlem alınmadığı sürece orta kulak iltihabına dönüşebilir. Orta kulak iltihabı durumlarında genelde antibiyotik tedavisi kaçınılmaz oluyor, ancak ondan önce gerek yok. Çünkü Luka’nın durumunda olduğu gibi nezlelerin nedeni bir virüstür ve antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir. Orta kulaktaki basıncı dengelemek için biriken sıvının boğaza akması ve borudaki şişliğinin indirmesi gerekiyormuş. İşte bunu ibuprofen ile yapılabildiği gibi serum fizyolojiyle de yapılabilir. Yani burnu açık tutmamız gerekiyordu Luka’nın.  Ertesi gün sabah kulağı yine ağrıyordu. Tabi ki hemen burnuna bu sıvıdan sıktık. Öğlen de devam ettik.

Öğlen ayrıca soğanlı kompres yaptık. Yani bir yarım soğan küçük küplere kestikten sonra onu ılık olana kadar ısıttık ve pamuklu bir beze sardık. Bu soğanlı bezi de Luka’nın ağrıyan kulağının üstüne bağladık. Bunun için kumaşlı geniş saç bantlarından kullandım. 20 dakika bir süre gibi Luka buna izin verdi. Akşam ağrısı olmamasına rağmen burnuna yine serum fiziyoloji sıktık. Zavallı oğlum çok anlayışlıydı. Bu sıkma işinden nefret etse de, ardından biraz ağlasa da, hemen ardından sonra kulağı ağrımasın diye bir daha yapmama izin vereceğine dair söz veriyordu.  Ertesi gün de sıvıya devam ettik, ancak kulağı bir daha ağrımadı.

Şimdi kulak ağrısı deyip geçme lütfen. Bunun birçok nedeni olabilir. Bizde nezleden kaynaklandığı belliydi. Ağrı geçmemiş olsaydı ya da herhangi başka bir belirti olsaydı ertesi gün akşamüstü İstanbul’un yolunu tutacaktık.  Sen sen ol ve emin olmadığın durumlarda uzman doktoruna başvurmayı ihmal etme lütfen.   

3 yorum:

  1. aah aah.. Kulak ağrısı kabusumdur her zaman. Küçükken sürekli orta kulak iltihabı olurdum. Büyüdüm 1-2 senede bir yokluyor. 20 yaşında oldum daha yeni atlattım.. Şunu söyleyebilirim 'yok böyle bir ağrı!!' Çok geçmiş olsun Luka ya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, çok tatlısınız :) Ben bir kere bile kulak ağrısı çekmediğim için hiç bilmiyorum nasıl bir ağrı olduğunu... size de kocaman bir geçmiş olsun!

      Sil
    2. teşekkür ederim :)

      Sil