Cumartesi günü yazdığım gibi Perşembe akşamı Luka’nın kulağı
arıyordu. Tam onu yatırıyorduk ağlamaya ve kulağını tutmaya başladı. Yatakta
kendini sağdan sola atıyordu. İtiraf etmeliyim, biraz affaladık çünkü kulak
ağrısı hiç yaşamamıştık. Oturduğumuz yerden iyi bir çocuk doktoru ya da kulak
burun boğaz uzmanına gitmemiz neredeyse 1,5 saat yol demek. Dönüş hariç tabi
ki. Bu durumda acil olmayan durumlarda önce başka yöntemlere başvuruyoruz. Yani
araştırmaya koyuldum. Ama önce ağrısını geçirmeliydik. Bu yüzden ona ağırlığına
uygun miktar ibuprofen şurubu verdik. Hem ağrıyı alacaktı hem de olası bir
enfeksiyon başlangıcına karşın yangı azaltan etkisi de var. Burnu açılması için
iki burun deliği serum fizoloji yani tuzlu su sıktık. Ardından da bilgisayarın
başına geçtim…
Luka’nın burnu da aktığı için bu kulak ağrısı nezleden
kaynaklandığını söylemek pek zor değildi. İşitme sorunu yoktu, tüm dişleri
çıktı, herhangi bir yerinde şişlik veya kulaktan akıntı yoktu, ateşi de yoktu. Ama
onu nasıl rahatlayabilirdik? Nasıl devam etmeliydik? Böyle durumlarda
antibiyotik vermek gerekiyor mu acaba?
Küçük çocuklarda boğaz ile kulak arasındaki östaki borusu
henüz kısadır. Bu nedenle nezle durumlarında orta kulak ağrısı oluşması
yaygındır. Buna karşı bir önlem alınmadığı sürece orta kulak iltihabına
dönüşebilir. Orta kulak iltihabı durumlarında genelde antibiyotik tedavisi
kaçınılmaz oluyor, ancak ondan önce gerek yok. Çünkü Luka’nın durumunda olduğu
gibi nezlelerin nedeni bir virüstür ve antibiyotikler virüslere karşı etkili
değildir. Orta kulaktaki basıncı dengelemek için biriken sıvının boğaza akması
ve borudaki şişliğinin indirmesi gerekiyormuş. İşte bunu ibuprofen ile
yapılabildiği gibi serum fizyolojiyle de yapılabilir. Yani burnu açık tutmamız
gerekiyordu Luka’nın. Ertesi gün sabah
kulağı yine ağrıyordu. Tabi ki hemen burnuna bu sıvıdan sıktık. Öğlen de devam
ettik.
Öğlen ayrıca soğanlı kompres yaptık. Yani bir yarım soğan
küçük küplere kestikten sonra onu ılık olana kadar ısıttık ve pamuklu bir beze
sardık. Bu soğanlı bezi de Luka’nın ağrıyan kulağının üstüne bağladık. Bunun
için kumaşlı geniş saç bantlarından kullandım. 20 dakika bir süre gibi Luka
buna izin verdi. Akşam ağrısı olmamasına rağmen burnuna yine serum fiziyoloji sıktık.
Zavallı oğlum çok anlayışlıydı. Bu sıkma işinden nefret etse de, ardından biraz
ağlasa da, hemen ardından sonra kulağı ağrımasın diye bir daha yapmama izin
vereceğine dair söz veriyordu. Ertesi
gün de sıvıya devam ettik, ancak kulağı bir daha ağrımadı.
Şimdi kulak ağrısı deyip geçme lütfen. Bunun birçok nedeni
olabilir. Bizde nezleden kaynaklandığı belliydi. Ağrı geçmemiş olsaydı ya da
herhangi başka bir belirti olsaydı ertesi gün akşamüstü İstanbul’un yolunu
tutacaktık. Sen sen ol ve emin olmadığın
durumlarda uzman doktoruna başvurmayı ihmal etme lütfen.
aah aah.. Kulak ağrısı kabusumdur her zaman. Küçükken sürekli orta kulak iltihabı olurdum. Büyüdüm 1-2 senede bir yokluyor. 20 yaşında oldum daha yeni atlattım.. Şunu söyleyebilirim 'yok böyle bir ağrı!!' Çok geçmiş olsun Luka ya..
YanıtlaSilÇok teşekkürler, çok tatlısınız :) Ben bir kere bile kulak ağrısı çekmediğim için hiç bilmiyorum nasıl bir ağrı olduğunu... size de kocaman bir geçmiş olsun!
Silteşekkür ederim :)
Sil