“Vejetaryen anne olmak” yazımdan sonra tepkiler aldım. Bunu
çocuklarımın kararına bırakamazmışım, alkol ve uyuşturucu ya da suçsuz cinayet
söz konusu olunca da mı özgür iradeyi savunacakmışım, tavukların çocukları da kendi
kararlarını vermeliymiş, etçil koca ve çocuklarla hayat zormuş diye yazılar
geldi, başka vejetaryenler tarafından. Ben buna çok üzüldüm. Tepkilerin
geleceğini biliyordum, neticede daha önce et pişirilmiş yenmiş tava, çatal,
bıçak, tabakları bir daha kullanmayan vejetaryenlerin olduğunu biliyorum. Ben
asla o uç noktalara varmadım. Bana göre temizlik kuralları diye bir şey var ve
onları yerine getirildiğinde iş çözülüyor. Bunun ötesi mantıkla bir alakası
kalmamış ancak inançla bağdaştırılıyor bence. İnançlar da tartışılmaz. En
azından ben tartışmam. Ama yukarıda yazdığım tavırlarla daha fazla insanların etsiz
beslenmesini teşvik etmiş olmazlar… Hele onların ileride olacak çocuklarına
daha çok üzüldüm.
Her şeyden önce verilen benzetmeler alakasız konular bence.
2,5 ve 4 yaşındaki oğullarıma tabi ki alkol, sigara ve uyuşturucu vermem,
isteseler bile. Bunlar vücutta bağımlılık yapan maddeler. Ayrıca yasa bu konuda
çok nettir. Belli bir yaşa gelmeyen, sorumlu olduğumuz kişileri onlardan uzak
tutmalıyız yoksa anne baba olarak suç işlemiş oluruz. Ancak belli bir yaşa
geldiklerinde yasaklayamam da. Evet, özgür iradeye inanıyorum. Devletin verdiği
çerçevesi içerisinde özgür iradeye inanıyorum. Verilen çerçeve diyorum, çünkü
yasalar bizi kısıtlıyor. Ama yasalara uymak ya da uymamak yine de özgür iradeye
bağlı bir şey. Başka birinin söylediklerini şartsız koşulsuz yapmak da özgür
iradeye bağlıdır, çünkü bunu yapmamaya yönelik karar verebilirdi. Neyse, bunlar
felsefi tartışmalar…
Etçil beslenme insanlardan uzak tutulması gereken, vücutta
bağımlılık yapan bir şey değil, vücuda zarar veren bir beslenme tarzı olduğunu
da düşünmüyorum. Çok fazla tükenmemekle birlikte dengeli bir beslenmedir.
Sadece ben hayvanları düşünerek et ve et ürünlerini yememeye karar verdim. Bu
nedenle küçük çocuklarım için karar vermek zorunda değilim diye düşünüyorum. Vejetaryen
beslenmenin daha sağlıklı olduğuna inanıyorum, çünkü vejetaryenler genelde daha
dengeli besleniyorlar. Araştırmalar bunu göstermiştir zaten. Yani daha sağlıklı
olan et yememek değil, daha dengeli beslenmektir. Az et içeren bir beslenme o
kadar sağlıklıdır bu yüzden. Çocuklarım az et yiyor. Benim mutfağımda bol
pişmediği için.
Bu şekilde diğer noktaya geldik. Dengeli beslenme. Tabi ki
bu vejetaryen beslenmede mümkün, hatta daha fazla dikkat edilen bir nokta. 28
yıldır öyle besleniyorum, hamileliklerimde herhangi bir sağlık sorunu
yaşamadım, hamilelik sırasında ve doğumdan sonraki tahlillerim doktorumu bile
şaşırtmıştı. Ancak fiziksel gelişimi tamamlanmamış bir insanda bu farklı. Dengeli
beslenmesi çocuklar için daha da önemlidir. Ben dengeli beslenebilirim çünkü
buna dikkat ediyorum. Ama çocuklarım söz konusu olunca buna garanti edemem.
Çünkü onlar da her çocuk gibi bazen bir şey yemek istemiyorlar ya da dışarıda
yiyorlar, örneğin şu anda Leon anaokulunda öğle yemeğini yiyor. Benimkiler
yemek konusunda hakikaten çok kolay, ama yine de… Bir de seçici olsaydılar ne
olurdu? Ben sevmediğim bir şey yerim eğer ona ihtiyacım olduğunu düşünüyorsam,
çocuklarıma zorla yediremem, zorla yedirmek istemiyorum zaten.
Takıldığım üçüncü bir nokta çalışan anneler. Çalışan
vejetaryen bir anne üç öğün vejetaryen olarak büyüttüğü çocuğu için nasıl
dengeli ayarlayabiliyorsa bilemiyorum. Merak ederim ama. Çünkü Türkiye’de
çocuklar anaokulu çağında bile kahvaltıyla başlamak üzere evin dışında yemek
yemeğe alışıyor. Kahvaltıyı geçelim, her öğlen yemeği anaokuluna mı götürecek?
Yoksa soğuk beslenme paketi mi olacak o çocuğun? Yoksa sadece etsiz yemekleri
mi yesin, ki dengeli beslenme anında bitiyor. Hakikaten, çalışan bir anne baba
çocuğunu nasıl vejetaryen olarak büyütsün? Psikolojik etkileri bir tarafa
bırakıyorum… Yemek seçmek zorunda olan, beslenme paketiyle gelen ya da
herkesten farklı bir yemek yiyen bir çocuk kendini dışlamış hissetmez mi? Diğer
çocukların yediği yemekleri merak etmez mi? O da onları yemek istemez mi? Gıda alerjisi olan çocuklar bunu
zaten yaşıyor, ama kendi isteğimizle bunu çocuğa yaşatmak mı? Hatta anne
babadan gizlice yemez mi? Tıpkı McDonalds piyasaya girdiği ilk yıllar her anne
babanın bu beslenme şeklini kötü diye çocuklarına yasakladığı gibi. Çocuklar ne
yapmış? Haftalık harçlıklarını biriktirip gizli gizli McDonalds’ta harcamıştı.
Yasak olandan daha ilgi çekici bir şey yoktur…
Söyleyebileceğim çok şey daha var ama burada bitireyim artık.
Çocuklarımın uyumlu bir şekilde büyümelerini istiyorum. Farklı olmak güzel bir
şey bence, kendileri bir noktada farklı olmak istediklerinde onlara yol
göstereyim ve destekleyim, ama bunu ben empoze edemem. Bugünkü Türkiye’de
vejetaryen çocuk büyütmek farklılık empoze etmekten başka bir şey değil bence.
Belki bir gün gelir, etsiz beslenme sunan anaokulları ve öğle yemeğinden önce
dersleri biten liseler olacak. O zaman her yemeği evinde yiyebilirler tıpkı benim
küçüklüğümde yediğim gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder