Kediler hakkında bir Çin miti

Tanrılar dünyayı yarattıklarında, kedilere önemli bir görev vermişler. Çünkü üstün bir varlık olarak görülüyorlardı. Dünyayı yönetecek ve çıkacak yaratıklara göz kulak olacaklardı. Bu nedenle kedilere, konuşma kabiliyeti ve Tanrılarla iletişim kurabilme yetileri verilmiş. Bu düzen uzun çok süre bu şekilde sürmüş.

Bir gün dünyanın işleyişini merak eden tanrılar dünyaya gelmiş. Her şey yolundaymış gibi görünüyormuş. Zira kediler, kedi naneleriyle mis gibi kokan yemyeşil otların içerisinde güneşleniyorlarmış. “Dünyayı yönetmek zamanımızı almıyor ki.” Demişler kediler, günlerini çimlerde yuvarlanarak ve kelebekleri kovalayarak geçirdiklerini anlatmışlar. Tanrılar kedilere dünyayı yönetme görevini biraz daha dikkatli yapmalarını istemişler. Ardından dünyadan ayrılmışlar.

Bir süre sonra tanrılar dünyayı yine merak etmeye başlamış. İkinci ziyaretlerinde kedilerin bazıları kiraz ağaçlarının altında uyukluyormuş, bazıları kiraz taneleriyle oynuyormuş. Bu sefer kedileri biraz daha sıkı sorgulamışlar. Onlar bu kez “Dünyayı yönetmek aslında çok sıkıcıdır.  Güle oynaya hoplayıp zıplamak, meyvelerle oynamak veya mırıl mırıl uyumak çok daha keyiflidir. Ama yine de çok daha dikkatli olacağız.” diye anlatmışlar dürüstçe. Tanrılar iç geçirmişler ve ayrılmışlar.

Üçüncü ziyaretine geldiklerinde kediler güneşinin altında otlarının etrafında koşup oynuyormuş. Tanrılar usanarak sormuşlar gidişatın nasıl olduğunu. Kediler çok şikayetçiymiş. “Biz dünyayı yönetmekten sıkıldık. Biz sadece keyif ve eğlencelerden yanayız. Ama bizim yerimize dünyayı canı pahasına yönetecek biri var. İnsan adındaki o yaratıklara verin, biz de bu dünyada sadece keyifle yaşayalım” demişler.

Tanrılar ise onlara hak vermiş. O günden sonra, kedilerin konuşma yeteneğini ve dünyayı yönetme görevi insanlara verilmiş. O günden beri kediler konuşamıyorlar ama tanrılar onlara zamanın koruyuculuğu görevini vermişler. Bu nedenle insanlar kedilerin gözlerine bakınca zamanı söyleyebilmişler. Sabah altınla kaplı, simsiyah bir havuza benzeyen kedi gözleri öğlenleri tamamen altın olur. Geceleri ise siyah bir havuz haline geri dönermiş. Kedilerin mırıldanmalarının dünyanın etrafını çevreleyen cennetin sesleri olduğuna inanırlarmış. Kedilerin bir gün mırıldanmasının kesilmesi, dünyanın sonunun geldiğine dair bir işaretmiş.