Cuma günü Zando bizimle anaokuluna gitmişti. Hafta sonu da
kaçma eğilimlerini unutmuş tüm gün bizimle bahçede takılınca inanılmaz
mutluydu. Bu da bana gençliğini hatırlattı. Aslında temel davranışlarını kimden
öğrendiğini hatırladım bir anda. Sosyalleşmek önemli denir ya, işte başka
soydaşlarından o kadar çok öğreniyorlar ki…
18 yaşındaki oğlumuz Gümüş, zamanında nasıl dövüşüldüğünü,
nereye çıkılıp çıkılamayacağını ve çağrıldığında bize koşmasını rahmetli babası
Aloş'tan öğrenmişti. Aynen köpekler de birbirinden çok şey öğrenir. Üstelik
sadece seyrederek!
Zando örneğin çok şanslıydı. Bana geldikten bir ay sonra,
yani 6 aylıkken tanıştığı muhteşem bir öğretmeni vardı. Adı Kuçu’ydu. Kuçu, 5
yaşında bir Golden Retriever, Alman Çoban köpeği kırmasıydı. Özel bir eğitim
almamasına rağmen, çok iyi söz dinliyor, biraz dolaşıp oynadıktan sonra
saatlerce parkta oturup etrafını seyrediyordu. Yani "cool abi"lerdendi.
Kuçu, Zando'yu hemen evlat edinmişti. Her akşam onunla parkta buluştuk ve Kuçu
Zando’ya köpeklerle nasıl oyun oynaması gerektiğini sabırla öğretmişti.
Zando, sadece onu seyrederek Kuçu'dan çok şey öğrendi. Örneğin;
her köpeğe haldır haldır koşan Zando, Kuçu'yu izleyerek tanımadığı köpeklere
yavaşça yaklaşması gerektiğini öğrendi. Her köpek ile oyun oynamak isteyen Zando,
Kuçu'nun ondan çok küçük köpekleri sadece bir kere koklayıp uzaklaştığını görünce,
onları oyunda ezmekten vazgeçip, ilgilenmemeye başladı. Uzun süre parkta oturup
etrafı seyretmeyi de benimsedi. İki köpek kavga ederken, Kuçu gibi oraya gidip
ağırlığını ortaya koyarak kavgalıları ayırmayı da deniyordu, ancak bunda henüz
pek başarılı sayılmazdı. Çünkü Kuçu, bunu bir "hav"la yaparken
Zando'cuğumuz kavga eden iki köpeği yalayarak sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ancak sonra bu işi öğrendi ve artık yıllardır aynen o şekilde kavgalıları
ayırıyor.
Ve bu, arzu ettiği sonucu genelde pek getirmiyor. Yani Kuçu,
Zando'nun abisiydi. O, Kuçu'nun yaptıklarını taklit ediyor ve onu koşulsuz şartsız
dinliyordu. Kuçu da Zando'ya karşı inanılmaz bir sabır gösteriyor ve onun bir
tek havlamasında şimşek gibi yanına koşup durumu yokluyordu. Kuçu, bir gün
evimize geldiğinde, evinde ilk kez başka bir köpeği gören Zando, bizi
hayretlere düşürmüştü. Çünkü tıpkı küçük bir çocuk gibi, Kuçu'ya tüm evi dolaştırmış,
su kabını ve teker teker kedilerimizi gösterdikten sonra, oyuncak kutusuna
götürmüş ve yine de teker teker tüm oyuncaklarını kutudan çıkarıp abisinin
önüne koymuştu.
Köpeklerimizin çoğu, "otur" ve "yat"
komutlarını sadece Zando’yu taklit ederek öğrendiler. İşte bu durumu avantaj
olarak kullanabilirsin. Köpeklerimizin, arkadaşlıkları sayesinde birçok şeyi
kolayca öğrendiklerini aklında bulundurursan, birçok derdin, özellikle de korktuğu
durumlar, sabun köpüğü gibi yok olabilir. "İyi örnek olan" arkadaşının
köpeğinin korktuğu neyse hiç aldırmadığını görünce, korkulacak bir durumun
olmadığını kolayca anlayacak!
:) kuçu :) efsane zaten:) şuku anne sağolsun...
YanıtlaSilaaahhhh köpeklerimizin arkadaşları tanıdık çıkıyor :)
Sil