Eski günlerden bahsetmişken aklıma bir tarz insanlar geldi.
Zando ile yaptığım yürüyüşlerimizde neler yaşadığımı dün anlatmıştım. Bir de
köpeklere meraklı kişiler vardı. Onlar yürüyüşümüzü engelli bir koşuya
dönüştüren kişilerdi. Umarım bu kişiler artık çok fazla yok…
Köpeklere meraklı kişiler dedim, çünkü köpekler hakkında
fazla bilgileri yoktu. Zando’cum, büyük köpeklerden küçük köpeklere, sokak
köpeklerinden ev köpeklerine kadar, istediği her köpekle bolca oynayabiliyordu.
Öte yandan, sıkı bir eğitim veriyordum. Yanımda yürüyor, ben bakkalda alışveriş
yaparken hemen yanıma oturup sabırla bekliyor, vapura bindiğimizde kalabalığa
rağmen, çok uslu davranıyordu.
Ta ki, köpek seven bir kişi uzaktan ellerini hava kaldırıp
“sen ne kadar güzelsiiiiin”, “şşşşt, gel, geeeeel” diye bağırıp çağırana ya da
ellerini çırpana kadar… (Nedense ben bugün aynısını oğullarımla yaşıyorum) İşte
o zaman, her şey çığırından çıkıyordu. Neticede henüz bebek olan Zando, o anda
tüm öğrendiklerini unutup seviniyordu ve o kişiye doğru çekiştiriyordu.
Ben, sanki bunu görmemiş gibi yoluma devam etmeye çalışıyordum.
O zaman söz konusu olan kişi bakışlarıyla adeta sırtımı bıçaklıyordu. “Ukala
kadın, köpeğini sevmeme izin verseydin ne olurdu” dercesine bakıyorlardı. Ama
Zando’ya izin verdiğimde sonuçlarına katlamaya razı olmuyorlardı. Zando bir
Labrador ve sevinç gösterisi sırasında, o kişinin üzerine atlayacağını
biliyordum. Çünkü kimse yere çömelip onu karşılamazdı. Elleri yukarıda tutarak
Zando’nun atlamasına sebep bile oluyorlardı.
Yağmurlu bir günde, Zando’yu engellemekte geç kaldığımda o
kişinin üstünü başını batırdığında yine o kötü bakışlarla karşılaşıyordum.
“Köpeğinin kıyafetime yaptığına bak” diyen bakışlarla. Tanımadığı bir köpeği sahibini
uyarmadan yanına çağıranın kendileri olduğunu, böyle bir anda hemen
unutuyorlardı.
Üstelik Zando’yla olan tüm çalışmalarım, o hareketler
yüzünden bizi eğitim konusunda bir
adım geri atıyordu! Bana ise maalesef tek bir şey kalıyordu;
günümün bu şekilde mahvedilmesine izin vermemek için, kendimi “boş ver,
Zando’yla yürüyüşün keyfini çıkar” diyerek sakinleştirmek…
Bugün tüm bunları yaşamıyor olmamdan çok ama çok mutluyum.
Buralarda kimse köpeklere bir şey demiyor. Yürüyüşlerimizi ormanda veya plajda
yapıyoruz. Orada rastladığımız kişileri takmıyorum zaten. Bir sürü sokak köpeği
de dolaşıyor orada. Gerçi Zando koşarken, yukarı aşağı yavaşça sallanan
yanaklar ve simsiyah cüssesi oldukça korkunç bir görüntü oluşturabiliyor…
Köpeğimi gezdirirken çocuklarını getirip "Bak kızım köpek hadi git sev" diyen anne-babalarla, köpeğimi sevmeye gelip sonra bağıra bağıra kaçan çocuklarla uğraşmaktan bıktım. Ha bi de köpekle köpek olup havlama taklidi yapan çocuklar var ki akıllara zarar! Geçen gün yine köpeğimi gezdirirken uzaktan "Pireli mi?" diye bağırıp duran çocuğa "Sensin pireli" diye bağırdım. Pişman değilim :)
YanıtlaSilÇok güldürdünüz beni şimdi :) Havlama taklidi yapan çocuklarla biz de az uğraşmadık. Çite gelip havlayıp kaçan çocuklar (bir arada cesaret oyununa döndürmüşlerdi)... Köşedeki oyun parkından bahçemizdeki köpekleri görünce havlayan çocuklar... Hepsine bunun yapmamalarını anlatana kadar canımız çıktı!
SilBen bunu tamamen unutmuştum :)
Sil