Eskiden köpek gezdirmek İstanbul’da bir sinir harbine dönüşebiliyordu.
Zando küçükken merkezi bir semtte yaşıyordum ve o her gün benimle beraber
gelirdi her yere. İşe, alışverişe, bara, lokantaya, hemen hemen her yere birlikte
gidiyorduk. Neler yaşadık, neler. Bugün hala öyle mi acaba diye merak ediyorum…
O günlerde “kazaya sebebiyet vermekten” Zando ile ceza alırsak,
bunun bizim suçumuz olmayacağını düşünüyordum. Demek istiyorum ki, köpekten
korkan kişiler bazen öyle tepkiler veriyordu ki, kaza artık “geliyorum” diyordu.
Örneğin, bakkalın önündeki merdivenlerden çıkan bir bayan Zando’yu fark edince o
kadar panikledi ki, az kalsın merdivenlerden düşüyordu. Halen aramızda yaklaşık
10 metrelik mesafe vardı!
O günlerde sokaklar çok pisti. İnsanların sokakları ne hale
getirdiklerini biliyorsun. Ama bugün kat kat daha iyi. Bugün insanların attığı
sigara izmaritine ceza var – kesiliyor demiyorum - çöp ve atıklar artık çöp
konteynırlarında toplanıyor. Zando ile İstanbul’un merkezinde oturduğum zamanda
çöpler direk sokağa atılıyordu ve her gece çöpçüler küreklerle çöpü toplardı.
Dün gibi hatırlıyorum, “hanımefendi” kelimesini duyduğumda,
beni kastettiklerini ve ardından sinirleneceğimi biliyordum. Herkes gibi montumun
cebinde poşetlerle dolaşıyordum. Zando dışkısını her yaptığında hemen topluyordum.
İshal olduğunda yeri ıslak mendille bile sildiğimi biliyorum. Nasıl oldu da
aklıma gelmedi! Çamaşır suyu ve bir kovayla dolaşmam gerekiyordu! Çünkü bir gün
ikinci kattan bir pencere açılmıştı ve “hanımefendi” kelimesinin ardından, “hafif
bir iz kaldı, temizlik dediğiniz bu mu” şeklinde azarlanmıştım. Herhalde bu
bayan, üçüncü kattan çöp poşetlerini olduğu gibi sokağa atan bina sakinlerini
hiç ama hiç fark etmemiş olsa gerek…
Parka giden yolda Zando’nun
sokak veya kaldırımda ihtiyacını gidermek yerine, 20 metrelik bir yeşil
şeridi seçtiğinde “hanımefendi, köpeğiniz burayı pisletmesin” diye bağıran biri
olmuştu. O sokakta her gece dolaşan 6 köpeklik sürünün ve orada yaşayan onlarca
sokak kedisinin ihtiyaçlarını nereye giderdiği konusunda, herhalde hiç aklını
yormamıştı…
Köpek sahibi olmayanlar genelde böyle. Ben de geçen gün Paşa nın kakasını poşetle aldım, Poşet elimde konteynıra varmayı bekliyorum. Arkadan bizim buranın kızı 'O elindekini atsak mı?' diyo itici itici.! Zaten çeyizimi koymicam, atıcam yani di mi? Alsan suç, bıraksan suç.
YanıtlaSil'Şeyda Tüylüoğlu'
Çok güldüm şimdi :) Ama demek ki hala bir şey değişmemiş...
Sil