8.04.2013

İstanbul’da köpek gezdirmek


Eskiden köpek gezdirmek İstanbul’da bir sinir harbine dönüşebiliyordu. Zando küçükken merkezi bir semtte yaşıyordum ve o her gün benimle beraber gelirdi her yere. İşe, alışverişe, bara, lokantaya, hemen hemen her yere birlikte gidiyorduk. Neler yaşadık, neler. Bugün hala öyle mi acaba diye merak ediyorum…

O günlerde “kazaya sebebiyet vermekten” Zando ile ceza alırsak, bunun bizim suçumuz olmayacağını düşünüyordum. Demek istiyorum ki, köpekten korkan kişiler bazen öyle tepkiler veriyordu ki, kaza artık “geliyorum” diyordu. Örneğin, bakkalın önündeki merdivenlerden çıkan bir bayan Zando’yu fark edince o kadar panikledi ki, az kalsın merdivenlerden düşüyordu. Halen aramızda yaklaşık 10 metrelik mesafe vardı!

O günlerde sokaklar çok pisti. İnsanların sokakları ne hale getirdiklerini biliyorsun. Ama bugün kat kat daha iyi. Bugün insanların attığı sigara izmaritine ceza var – kesiliyor demiyorum - çöp ve atıklar artık çöp konteynırlarında toplanıyor. Zando ile İstanbul’un merkezinde oturduğum zamanda çöpler direk sokağa atılıyordu ve her gece çöpçüler küreklerle çöpü toplardı.

Dün gibi hatırlıyorum, “hanımefendi” kelimesini duyduğumda, beni kastettiklerini ve ardından sinirleneceğimi biliyordum. Herkes gibi montumun cebinde poşetlerle dolaşıyordum. Zando dışkısını her yaptığında hemen topluyordum. İshal olduğunda yeri ıslak mendille bile sildiğimi biliyorum. Nasıl oldu da aklıma gelmedi! Çamaşır suyu ve bir kovayla dolaşmam gerekiyordu! Çünkü bir gün ikinci kattan bir pencere açılmıştı ve “hanımefendi” kelimesinin ardından, “hafif bir iz kaldı, temizlik dediğiniz bu mu” şeklinde azarlanmıştım. Herhalde bu bayan, üçüncü kattan çöp poşetlerini olduğu gibi sokağa atan bina sakinlerini hiç ama hiç fark etmemiş olsa gerek…

Parka giden yolda Zando’nun  sokak veya kaldırımda ihtiyacını gidermek yerine, 20 metrelik bir yeşil şeridi seçtiğinde “hanımefendi, köpeğiniz burayı pisletmesin” diye bağıran biri olmuştu. O sokakta her gece dolaşan 6 köpeklik sürünün ve orada yaşayan onlarca sokak kedisinin ihtiyaçlarını nereye giderdiği konusunda, herhalde hiç aklını yormamıştı… 

2 yorum:

  1. Köpek sahibi olmayanlar genelde böyle. Ben de geçen gün Paşa nın kakasını poşetle aldım, Poşet elimde konteynıra varmayı bekliyorum. Arkadan bizim buranın kızı 'O elindekini atsak mı?' diyo itici itici.! Zaten çeyizimi koymicam, atıcam yani di mi? Alsan suç, bıraksan suç.

    'Şeyda Tüylüoğlu'

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güldüm şimdi :) Ama demek ki hala bir şey değişmemiş...

      Sil