Leon ne kadar anneannesiyle karşılıklı üzülmeler yaşıyorsa
da onu çok seviyor. Neden? Çünkü sabahtan akşama kadar Leon ve Luka’yla oyun
oynuyor! Eh, anneanne gidince gözyaşı döken iki çocuğunun keyfini yerine
getirmek hiç de kolay olmuyor…
Yatakta kitap okumalar, banyoda arabalarla kurgular,
kahvaltının ardından Lego, hamur, puzzle, kutu oyunlar, bahçede salıncak,
koşuşturmalar… Luka ve Leon ne oynamak
istiyorsa anneanneleri hep onların yanında, çoğu zaman onlarla birlikte oynuyor
zaten. Ayrılma vakti gelince tabi ki gözyaşları kaçınılmaz. Biz de anneanne ve
dedeyi havalimanına bıraktıktan sonra hep yoğun bir program gerçekleştiriyoruz.
Başka türlü Leon ve Luka üzüntülerini unutmuyor çünkü.
Bu hafta sonu Luka için sandalet almaya gittik. Haftaya
başlayacakları ve heyecanla bekledikleri yüzme kursu için mayo, yüzme tahtası
ve bone seçtik. Bunu sonra detaylı anlatacağım. Ama en güzeli, Leon’un
amcasının doğum günü hediyesini seçmeye gittik: bisiklet! Seçmişken de
alıverdik tabi ki…
Pazar günü keyif günüydü! Kahvaltıdan hemen sonra çıktık
köyü bisikletle gezmeye! Luka’nın da ne kadar iyi sürdüğünü görünce alırken
bile şaşırmıştım. Luka’ya da alındı tabi ki, madem sürebiliyormuş… Kasklar da
almıştık. Ne olur, ne olmaz! Leon zaten bu günlerde hız yarışına merak sarmış
durumda. Bizde düşe kalka bisiklet sürmeyi öğrendik zamanında, tabi ki onlar da
öyle yara bere öğrenecekler. Ama kafa sağlam kalsın, bizim zamanımızda kask
yoktu yoksa biz de takardık ya da bize de taktırılırdı daha doğrusu.
Misafirlerimiz de vardı ve Leon ve Luka bu arada Cumartesi
günü kullanamadıkları haftalık televizyon iznini kullanmaya karar verdi. Mina
ve Yuki hemen yanlarına yerleşti! Zita ise o arada çocukların tünelinin
gölgesinde kestiriyordu. Yani, herkesin keyfi yerindeydi Pazar günü!
Yerim onların kasklarını :) güle güle eğlene eğlene binsinler :)
YanıtlaSilben de oğluma bisiklet alıcam azcık daha büyüsün :)