Geçen gün eşimle 4,5 ve 5,5 yaşındaki oğullarımla sinemaya gittik. Sabah matinesi olduğundan salon boştu. Ne güzel eğleniriz derken film benim için stres kaynağına dönüştü. Çünkü bir anda üç çocuk üç anne geldi. Ondan sonra olanlarının karşısında “Acaba ben yanlış filmde miyim?” dedim…
Oturduğumuz sıradan bizden önce bilet almış üç anne üç çocuğunu güzelce yanımıza yerleştirdi. Üçü de 4-5 yaşlarında. Hepsine bir şeyler izah edildi, birine cep telefonu verildi ve bir anda annelerden biri bana dönüp: “Cebimi oğluma bırakıyorum. Rica etsem, sorun olursa o cepten … kişiyi arar mısınız? Biz dışarıda cafede olacağız. İlk denememiz de.”
Böyle bir şey asla ve asla tanımadığım birinden istemeyeceğim için bana sorulduğunda adeta şok etkisi yaptı. Bu şaşkınlıkla her seferde “tamam” dan başka bir şey diyemem. Tabi ki “tamam” dememem gerekirdi! Ancak durumumu değiştirmezdi. Çünkü böyle durumlarda daima ve daima çocuklara bakıyor oluyorum. Yani sorulmasaydı bile ister istemez iki çocuk yerine beş çocuğa bakıcılık yapıyor olurdum.. Ne yapayım, “Bana ne, onlar ne yapıyorlarsa yapsınlar” diyemem işte. Küçük kız kalkıp dışarıya çıkmayı hedefleyince tabi ki peşinden gittim. Anneleri kim bilir nerede? En azından aynı katta değiller ve sinemanın başka çıkışları da var.
Filmin 4. boyutu
Ancak bundan da ziyade bu durumun bence farklı bir boyutu da var. Devamı için tık tık...
Çocukları sinemaya bırakıp gitmek neyin nesidir hiç anlamam? Büyük bir sorumsuzluk ve rahatlık. Hele hele başkalarına emanet etmeleri inanılır gibi değil. Oğlum küçükken hep beraber seyrettik filmleri, şimdi de yeğenimle beraber seyrediyoruz. Muhakkak kendi başlarına bırakılan çocuklar oluyor sinemada ve inanılmaz rahatsızlık duyuyorum. Başıboş kalıp rahat durmayarak diğer seyircileri rahatsız ettikleri yetmiyormuş gibi bir de vicdanlı, sorumluluk sahibi insanlara ne yazık ki yük oluyor o çocukcağızlar. Çok yanlış çok! İki saat kafaları rahat edecek diye davranılıyor böyle.
YanıtlaSil