7.11.2013

Çok, çok, daha çok!

Dün anlattığım hareketlilik erkek çocukların dillerine de vuruyor sanki. Leon susmuyor. Sanki nefes almadan konuşuyor. Geçen gün dikkat ettim, evden çıktığımız andan anaokuluna girene kadar olan 10 dakikalık yolumuzda 2 saniye için olsa bile susmadı. Luka bana bir şey söylemek için çabalıyordu ama nafile. Leon’un anlatmalarının sonu bir türlü gelmedi. Tıpkı soru sorması gibi. Tam “neden” dönemini atlattık gibime gelirken tam hızla bir daha içine girdik. Hem de nasıl!

Bazen sırf bizimle olan diyalogun o anda kesilmemesi için “neden” dediğini düşünüyorum. Çünkü nedenlerin bazen mantıklı bir nedeni yok. Örneğin, Leon bana öğrendiği bir şey anlatıyor. Bense bunu “evet öyledir canım”, “evet, öyle değildir”, “haklısın” ya da “iyi öğrenmişin” diye onayladığımda bana ne diyor? “Neden?”!

“Mama bak, ben ne yapıyorum!”

Yani “neden” kullanımı konusunda kesinlikle abartıyor Leon. Hemen hemen her konuda yaptığı gibi. Bundan da yüksek testosteron seviyesi sorumlu olsa gerek. Yeni bir şey yaptığında ise takdir istiyor “Mama bak, ben ne yapabiliyorum!” diye bana sesleniyor bir kasa çiçek taşırken. “Bunları ektiğimizde büyüyecekler, değil mi?” diyor ve abartmaya başlıyor “önce buraya kadar, sonra şuraya kadar, sonra oraya kadar, taaaaa…”.

Bu günlerde her şey abartılı gözlerle bakıyor zaten. Beş dakika beklemek “saatlerce” oluyor ki ona çok uzun geliyor olsa gerek. Pazar günü birlikte film izlemek önceki zamanlar çok uzunken “ama bu çok çok kısaydı” oluyor artık. Tabağını doldurmak konusunda onu zor durduruyoruz. “Daha çok yiyeceğim, daha çok, çoook yiyeceğim!” Bizde yemeğin kısıtlı ve sayılı olduğunu sanırsın. Bu listeye herhalde sonsuza kadar devam edebilirim… Kısacası, alçak gönüllülük diye bir şey yok. Her şey gösterişli ve asla yetmez.  

Bize düşen ise sabırlı davranmaktır. Bazen çok zor olsa da… Hiç susmayan Leon’a karşı bazen, daha önce asla yapmadığım bir şeye başvuruyorum; duymazlıktan geliyorum. Ama o anlarda başka türlü sakinliğimi koruyamayacağımı biliyorum. “Artık sus” demekten iyidir bence, ayrıca genelde de dinliyorum zaten. 

Tüm bunlar bizi zorlayıp yormuyormuş gibi, çocukların sosyal kavramları da bu yaşta gelişiyor ve onları geliştirmek lazım. Ama bunu artık yarın anlatırım.  


Dünkü yazımı kaçırdıysan:
5 yaş sendromu mu?


------------------------------
Biz burada da varız!
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder