“Banyoda çişimi
kaçırdıııım – şakaaaa!” diyor Leon ve gülerek yanımdan salona koşuyor. Bu gibi
sözlerin karşısında artık irkilmiyorum. Tıpkı “Zita kedimiz bugün çok havladı
ama” dediğinde gibi. Leon’un sadece şaka yaptığını biliyorum. Çocuklarımızın
mizah anlayışı bizden çok farklı çünkü.
Şüphesiz ki çorbaya bandırılmış parmaklarla “ben bir
canavarım” demeği de biz komik bulmuyoruz. Oğlumun biri bunu yapınca diğeri buna
kıkır kıkır gülüyor ama. Peki, neden? Çünkü yaşa göre insanın mizah anlayışı
değişiyormuş!
İlkokul şakaları da bize göre değil bu yüzden. Yoksa “Çizgili ve
kırmızı olan nedir? Pantolon askısı giyen bir çilek!” gerçekten komik buluyor
musun? Aynı şakayı da 20 kere duymaktan hoşlanmayız. Oysa çocuklar her gün aynı
espri yapmaktan yorulmazlar. Çocuklar mizah konusunda kafa yormazlar ve
başkalarının düşündükleri, şakayı komik bulup bulmadıklarına da önem vermezler.
Çünkü mizah anlayışı her yaşa göre çok değişkendir. Biz anne baba olarak
çocuklarımızın yaşı gereği içinde bulundukları mizah evresini biliyorsak
gündelik hayatımız da kolaylaşabilir, değil mi? Neticede çok daha “verimli”
şakalaşabiliriz. Ya da duyduğumuz şakaların karşısında “çocuğuma ne oldu, bunu
biliyordu hani” kafa yormamızın gerek olmadığını anlarız en azından. Çünkü beş
yaşındaki oğlum çoktan altına kaçırmadığı gibi kedinin havlamadığını da
biliyor.
Ancak okul öncesi yaşlarında çocuklar dille oynamaya
bayılıyor. Bilerek yanlış demek onlara göre çok komik. Leon bana kaç kere “ama
Mama, bu şakaydı, tabi ki bunu biliyorum” dediğini hatırlamıyorum. En sonunda
anlamıştım: çok iyi bildiği bir şeyi yanlış diyorsa, bilerek yapıyor. Bunu
neden yaptığı aklımın ucundan geçmemişti. Meğer komik buluyormuş! Kedinin
havlaması, balığın uçması… Leon kaç defa anında dikkatimi üstüne
toplayabilmişti! “Çişimi kaçırdım – şaka”, “Kaka yaptım – şaka”, “İçeceğimi
koltuğa döktüm – şaka”… Hala bunu dönem dönem yapıyor. Çünkü aniden akıllarına
geliyormuş.
Uzmanlara göre bir insanın en çok güldüğü yaş 3 yaşmış.
Çünkü o yaşta gerçek ile hayal gücü arasındaki farkı anlamaya başlıyorlar. Tam
o yaşta işte masal tarzı hikayeleri de sevmeyi başlıyorlar ve bizi dinlememek
aslında çok da eğlenceli olduğunu da düşünüyorlar. Ardından da Leon gibi
bilerek yanlış demek komik hale geliyor. Yaklaşık yedi yaşından itibaren bir
kelimenin farklı kullanım alanlarını biliyorlar ve şakaların tarzı
değişiyormuş. O zaman “Neden cetvelle yatılır? Başka nasıl ne kadar uyuduğunu
ölçeceksin ki!” tarz esprilerin arkası kesilmez. Uzmanlara göre okulda
öğretmenin sorularını doğru cevapları bilmenin önemini kavramaya başlamakla
birlikte gelen stresi bu tarz şakalarla başa çıkıyorlar. Yani, başta bilmece
şakaları ve şakadan sorular revaçta oluyor. İroni ve sarkazm gelişmeye
başlıyormuş. Şakalar artık bilerek kullanıyorlar. Sırf arkadaşları eğlendirmek
için şakalar ezberleme dönemi başlıyor. Yaklaşık sekiz dokuz yaşındayken mizah
tipleri de belli oluyor. Bazı çocuklar sınıfın soytarısı olurken başkaları pek
şaka yapmaz ve sadece başkaların anlattıkları şakalara gülerler. On, on bir yaşından itibaren ise biz
yetişkinler gibi mizah anlayışı olmaya başlıyor.
Mizah ve gülmek aslında çok güzel bir şey. Maalesef biz
yetişkinlerde biraz kayboluyor. Eskisi kadar espri yapmıyoruz, eskisi kadar
gülmüyoruz, değil mi? Haydi, çocuklarımızla birlikte gülelim ve espri yapalım
gene! Hayatta ciddiyetten daha önemli şeyler var. Mizah bizi olumsuz olaylar ve
hislerle başa çıkmayı öğretiyor. Ayrıca, espri yapmak çocuklara istediklerimizi
yaptırmanın hala en kolay yolu. Sabah bir türlü hazır olmayan çocuğu “roket
kalkışa hazır, astronotların giyinmesi için son iki dakikası başlıyor” eminim
harekete geçirir. “Şimdi benimle yukarıya gelmeyene hikaye okumaaaaam” ben daha
derken koşmaya başlıyorlar Leon ve Luka. “Şaka, şaka” diyorum. “Ama şimdi tren
kalkıyor, cuf cuuuuuf” diyorum ve hep birlikte kıkırdaya kıkırdaya yukarıya
banyoya ardından yatmaya çıkıyoruz…
------------------------------
Hayatımda çok
zevk aldığım şeylerin arasında bu blogum, Alternatif Anne ve Martı Dergisindeki
yazılarım geliyor. Bunun dışında beğendiğim veya paylaşmaya değer gördüğüm her
şeyi başta Facebook hesabımdan takip edebilirsin.
Facebook: Xlargeaile veya ben
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
ayyy ne guzel bır sakaaaaa yetenegıı ben cok sevdım hahha hatta okurken guldum :)) masumm meleklerın her seyı
YanıtlaSil