Sabah erken saatlerde plaja gittiğimizde hep Labradorlardan
birini götürmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, onlar suyu ve yüzmeyi çok
seviyorlar. Bu hafta sıra Liz ve Lili’de idi!
Liz için plaj çok zevkliydi. Bizim için de. Çünkü Liz öyle uslu bir kız ki!
“Suya gir” desek suya giriyor. “Yerine geç” desek yerine gidip yatıyor. Tek
kusuru, bunu yaparken daima ve daima havlularımızın üstünden geçiş yapıyor
olması.
Lili havlulara asla basmıyor. Daima etrafından geçerek
gidiyor. Ancak onunla plaja gitmek ilginç oluyor. Çünkü güzel kızımız eskiden
suya girmiyordu.
Bahçede sırılsıklam olana kadar fıskiyeyle oynuyordu. Ama
deniz? Asla! Ta ki çocuklar dünyaya gelene kadar. Dün gibi hatırlıyorum,
Lili'nin bakışı hepimiz suya girdiğimizde. "Sürümü kaybediyorum! Nereye
gidiyorsunuz? Gidemezsiniz ama! Ama... Hayallah başka çare yok galiba..."
dermiş gibi çaresiz bir bakışla peşimizden denize atlamıştı. Suya girmeyi artık
seviyor ancak o telaşı üstünden bir türlü atamadı. Sürüsünün dağılmasına dayanamıyor.
Daima dördümüz yanında olmamızın istiyor. Yoksa yerinde veya bir buna bir şuna
koşup inliyor. Bir de çocuklar dünyaya geldikten beri koruma köpeği kesildi
bizim Labrador kızımız.
Plajda yanımıza gelen dokuz aylık erkek Rottweiler yavrusuna bile hırladı. Ah
be Lili, güzel kızım Lili...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder