Almanya’dan gelen iki genç kız misafirimizde benim çoktan,
tamamen unuttuğum bir şeyi gözümün önüne sermiş oldular. Paylaşmak, daha
doğrusu paylaşmamak. Bu Almanya’da maalesef çok fazla sevilmeyen bir şey
çünkü…
Fark etmem biraz sürdü yine de. Her şeyi ortaklaşa alıp
tüketmeye öyle bir alışmışım ki, o eski günleri unutmuşum. Evet, Almanya’da bir
arkadaş sana paketinden bir sigara vermek yerine bir paket almak için parayı
ödünç vermeyi tercih eder. Almanya’da öyle işte… Biz ise dışarıdayken su veya
simit alınca hep birkaç tane alıp paylaşıyorduk. Yürüyüşlerimizin birinde
herkes susayınca eşim her sefer yaptığımız gibi iki üç şişe su aldı. Biz tam
bunları paylaşırken, kızlar kendi şişlerini almak istediler. İşte o anda aklıma
dank etti…
Aynı gün plaja gidince bu işin nasıl yapıldığını da gösterdiler.
Simitçi geçince bu sefer kızlar simit almaya karar verdiler. Biz hep 5-6 tane
alıp ortalaşa yiyorduk. Misafir kızlarımız ise herkese simit isteyip
istemediğini sordular. Ardından da çıkan sayıya göre simit aldılar. Sonra da
aldıkları simitleri herkesin eline verdiler. Peki…
Ben ise bir kere daha Türkiye’yi ne kadar çok sevdiğimi
hatırladım. Ortaklaşa yemeyi severim.
Çocuklarımın da bu şekilde büyümelerini isterim. Çünkü paylaşmak güzel
bir şeydir!
Haklisiniz.siz her iki kulturude sahip olarak iyi analiz ediyorsunuz.bu arada bu plaj neresi? Deniz temiz gibi gouzukuyor.bayramda bir iki kez kacmak iyi olabiloir.sevgiler,iyi bayramlar
YanıtlaSilDenizimiz tertemiz :) Şile/Ağlayankaya plajı
Sil