Evimizde her gün müzik açık, bebeklikten itibaren hatta hamileyken bile
çocuklarla hep dans ettim. Ancak ne eşim ne de ben bir enstrüman çalıyoruz.
Okulda öğrenmiştik gerçi ancak artık nota okumayı bile unuttuk. Dolayısıyla
şarkı söylemeye de sesimiz yok. Anlayacağın, müzikle olan becerimiz müzik
dinlemenin önüne geçmez. Leon ve Luka'ya bundan fazlasını öğretmeyi
başaramayacağız demek. Müzik konusunda örnek bile olmayacağız.
30.09.2013
27.09.2013
Bu farklı bir aşk!
Martı dergisinin son sayısında çocukla köpek konusunu kaleme
almıştım. Bazı noktalara dikkat edildiği sürece çocuk varken köpek beslemenin
hiç bir sakıncası yok. Hele Luka gibi örneğin pug yavrumuz Masha ile mutlu olan
bir çocuğu görünce ne kadar yaralı bir ilişki olduğu bir daha gözümüzün önüne
serilmiş oldu. Kendisi henüz üç yaşında ama ona kitap bile okumaya çalışıyor!
Köpek deyince, ben bu hafta sonu havaların soğumasıyla birlikte evimizin düzenini gözden geçirdim. Köpeklere yer lazım! Son zamanlarda
akşamları bize koltuklarda yer bırakmıyorlardı. Eh, artık hava soğudu ve gündüz
de içeride takılacaklarına göre bir sürü yer yapsam iyi olur diye düşündüm.
Köpek yatakları için en uygun yer nerede? Hiç kullanmadığımız yerlerde tabi ki.
Dedik demesine, hemen işe konulmak lazımdı. Pencerenin önünde duran bankın altı
ve çocukların yazı tahtası altına toplam üç minder yaptım. Eski bir süngeri
uygun boyutlarda kestim ve ucuz yastık kılıflarına geçirdim. Ne kadar da
süpürsem ve yıkasam, nasıl olsa bir iki ayda atacak duruma gelecekler ve yeni
kılıf takacağım. Pia ile gelen yatağı setin üstüne köşeye koyduk ve isteyen
Labrador'a da yetecek kadar büyük olan plastik yatağa da bir minder koyup
çıkıntılı yere yerleştirdim. Mutlu kuyruklarımız artık daha da mutlu!
Martı dergisindeki yazımı "Bu farklı bir aşk" buradan pdf dergi formatında (sayfa 90-96) veya buradan blog formatında okuyabilirsin.
25.09.2013
Stres tepemizi attırdı galiba...
Gece saat 4:17. Çocukların odasında sallanan sandalyesinde
oturup cep telefonumda bu yazıyı yazıyorum. Leon'la bağırıştık, barıştık ve
şimdi uyumasını bekliyorum.
Aslında başından beri istediği buydu, uyuyana kadar yanında beklememi. Uzun zamandır yaşamamıştık böyle bir şey. Peki neden gecenin ortasındaki uyanması kavgaya dönüştü? Çünkü yatağımızın yanına kadar geldikten sonra bağırarak beni çağırdı ve bağırarak yanında beklememi söyledi. İşte beni çıldırtan oydu.
Aslında başından beri istediği buydu, uyuyana kadar yanında beklememi. Uzun zamandır yaşamamıştık böyle bir şey. Peki neden gecenin ortasındaki uyanması kavgaya dönüştü? Çünkü yatağımızın yanına kadar geldikten sonra bağırarak beni çağırdı ve bağırarak yanında beklememi söyledi. İşte beni çıldırtan oydu.
24.09.2013
Stevia şeker yerine geçer mi?
23.09.2013
Hadi, oyun odamıza!
Havalar bozuldu ve artık evde oynamanın vakti geldi. Bense
dün çok sıkı çalıştım. Çünkü oyun odamızı elden geçirdik!
19.09.2013
Hadi unlu kurabiye yapalım!
Birkaç hafta önce bu tarifi görünce gözüme kolay geldiği için saklamıştım.
Ardından bir gün hepimizin canı kurabiye çekince bir deneyeyim dedim. Hepimiz
şaşırdık! Ben, çünkü düşündüğümden de kolay oldu. Eşim, Leon ve Luka, çünkü
beklemedikleri kadar lezzetliydiler. Tadı öyle güzeldi ki dün hemen bir kere
daha yapıverdik!
18.09.2013
Suç delilleri saklayalım...
Hiçbir zaman hazır cevap bir kişi olamadım. Gerçi çocukların
beklenmedik çıkışları ve ürettikleri mantığa karşı hazır cevap olmak dün bir işe
yarar mıydı, bundan da emin değilim. Dün Leon onun için hassas
olduğunu bildiğim bir konuya aniden girdi. “Sizin
akşamları yediğiniz şeyden ben de istiyorum!” dedi.
17.09.2013
Havuçlu ürünlere dikkat, kansere neden olabilir!
Dün gece okuduğum haberi öyle dehşet verici buldum ki hem dolaptaki havuç reçellerini hemen attım hem de oturup bunu yazmaya başladım.
Hiç bir katkı maddesi kullanmadan muhafaza işlemini gerçekleştirmek için ısıtarak vakuum yaratmak, havuçlu gıdalarda kanserojen bir maddenin ciddi oranda üretilmesine neden olunduğunu dün akşam öğrendim. Kanserojen olarak bilinen maddenin adı benzol. Benzol, çok ufak miktarda bile lösemi gibi kansere neden olabildiğini kanıtlanmıştır. Benzolü gıdalara eklenmiyorsa da, iki şekilde gıdalarda rastlanabiliyor.
Hiç bir katkı maddesi kullanmadan muhafaza işlemini gerçekleştirmek için ısıtarak vakuum yaratmak, havuçlu gıdalarda kanserojen bir maddenin ciddi oranda üretilmesine neden olunduğunu dün akşam öğrendim. Kanserojen olarak bilinen maddenin adı benzol. Benzol, çok ufak miktarda bile lösemi gibi kansere neden olabildiğini kanıtlanmıştır. Benzolü gıdalara eklenmiyorsa da, iki şekilde gıdalarda rastlanabiliyor.
16.09.2013
Anaokulu başladı!
Bu
haftaya çok heyecanlı bir giriş yaptık. En azından ben. Çünkü eşime göre,
anaokulun başlamasına heyecanlanan tek kişi benmişim bizim ailede. Nasıl
olmayayım ki!
13.09.2013
Kedide Alzheimer olur mu?
Ne zaman yemek yediği odaya sabahleyin girdiğimi görürse Gümüş miyavlıyor.
Artık öyle bir duruma geldik ki günün yarısı mama bekliyor şekilde takılıyor.
12.09.2013
Yeni aile içeceğimiz; Frappe
Frappe aslında yazlık bir içecek ama olsun, biz ancak keşfettik. Bunun
nedeni, yazın bizim iki genç kız misafirlerimdir. Onları veda ederken hep
birlikte bir şeyler içmiştik. Kızlar Frappe içmişti. Kabul ediyorum sırf kelime
açısından bile çok cezbedicidir. O gün bugün özellikle Leon hep Frappe denemek
istedi. Eh, artık yapmamın zamanı gelmişti!
11.09.2013
Şu sosyal paylaşım ağları var ya…
Son günlerde Pinterest ve Instagram’a merak sardım. İtiraf edeyim, bir kaç
ay önce Twitter'a giriştiğimde onu kullanmasını öğrenmem birkaç günümü almıştı.
Eh, artık o kadar genç değiliz. Gençken anne ve babam hakkında söylediklerimi
on yıl sonra Leon ve Luka bizim hakkımızda söylemesin (galiba her halikarda
söyleyecekler ama), teknolojiden uzak kalmayalım deyip bu iki ağa da adım
attım.
10.09.2013
İlk kalıcı dişimiz çıkıyor!
Açıkçası bunu hiç beklemiyordum. Leon iki hafta önce "dişim
ağrıyor" deyince biraz ürkmüştüm. Bu kadar kısa sürede tekrar mı
yaşayacaktık şu dişçi maceralarını?
9.09.2013
6.09.2013
Süpermeniz, peki uçuşa hazır mıyız?
Erkek çocukların yaklaşık 5 yaşındayken kendilerini süpermene
benzettikleri bir döneme girdiklerini biliyor muydun? Ben bilmiyordum,
arkadaşım söyledi. Süpermen derken, şöyle her yere tırmanıp, yükseklerden
atladıkları bir dönem değil bu. Çok emin olup, kendilerinin dünyanın en akıllı
insanı olduğunu sanıyorlarmış.
5.09.2013
4.09.2013
Anaokulu başlasın artık!
Muhtemelen her anne gibi ben de artık dört gözle anaokulunun
başlamasını bekliyorum. Bu yıl Luka da gideceği için sabahlar bize kalacağından
çok sevinçliyiz. Hele upuzun bir yazın ardından sabahtan akşama kadar iki minik
canavarla uğraşmaktan ne kadar yorulmuşuz!
3.09.2013
Kaos kaseleri
Dün akşam uzun zaman sonra tekrar içeride yemek yedik. Ondan
olsa gerek gözüm kaos kaselerimden birine takıldı hep. Evimizin muhtelif
yerlerinden böyle kaseler bulunuyor. Sende de var mı onlardan?
2.09.2013
Çiş denemelerinde ikinci tur
Hatırlarsan, Luka ile bezlere yazın başında veda etmiştik.
Biraz tutucu bir tavrı var küçük oğlumuzun, Leon’dan çok daha uzun süre
bezlerle dolaştı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)