Çocukken Almanya'da çok sevdiğim Noel akşamın hediye heyecanı ile yılbaşı biz evimizde birleştirdik. Çocukların isteğiyle ağaç kuruldu ve akşam üstü onun altında Leon ve Luka için bir sürü hediye olacak. Günlerdir dört gözle bu akşamı bekliyorlar!
Luka geçen gün Noel babanın ne zaman hediye getireceğini sormuştu bana. Doğru ya da yanlış, daha önce Leon'a anlattığım gibi kitap ve televizyondan duyduğu noel babanın gerçek olmadığını anlattım Luka'ya. Bu benim tarzım, her şey hayal edilebilirler, ama çocuklarıma doğru olmayan bir şeyi doğruymuş gibi anlatamam. Ailemizdeki başından beri en önemli kural birbirimize doğru söylememiz çünkü. Neyse, Luka'ya da şimdi bunu anlatınca bana baktı ve dedi ki "Hmmm, yılbaşı ağaç babası ne zaman hediye getirecek?"
Çocuklarınız, aileniz, dört patili dostlarınız, kısaca tüm sevdiklerinize ve tabi ki sizlere de çok güzel bir yılbaşı akşamı ve sağlıklı, mutlu, huzurlu yeni bir yıl dileriz! Her şey gönlünüzce olsun!
31.12.2013
20.12.2013
Yetersiz hareket, öğrenme kabiliyetini azaltır
Alman basında bu başlığı okuduğumda resmen ürperdim;
ebeveynler çocuklarından artık daha hızlı koşabiliyormuş. Doğru söylemek
gerekirse hiç şaşırmadım çünkü çocuklarımız her yerde oturmaya mahkum ediliyor. Meğersem
onların hareket etme ihtiyaçları var! Hele Leon’a baktığımda yarım gün bol
hareketle bile geçse onun enerjisinin tükenmez olduğunu görüyorum.
18.12.2013
Çocuğun “anne, ben eşcinselim” derse?
Ben her türlü eşitliğe inanan bir insanım. İnsanların arasında benim için fark yoktur. Alternatif Anne'de 12.12.2013'te yayımlanan yazımı eşçinsellik üzerine hazırladım.
Leon ve Luka biri bir gün gelse ve “anne, baba, ben eşcinselim” derse ne yapacağız? Sizin çocuğunuz size bu konuda açılıyorsa ne yapacaksınız? Bunu hiç düşündünüz mü? Eşimle bu konuda hemfikiriz.
Leon ve Luka biri bir gün gelse ve “anne, baba, ben eşcinselim” derse ne yapacağız? Sizin çocuğunuz size bu konuda açılıyorsa ne yapacaksınız? Bunu hiç düşündünüz mü? Eşimle bu konuda hemfikiriz.
16.12.2013
15.12.2013
Çocuklarla evde bir hafta – Gün 5
Bu yazıyı yazmam biraz
geç oldu ama olsun. Leon ve Luka’nın tam bir hafta evde kalacağını bildiğimizde
önceden cuma günü için plan yapmıştık. Aslında Pazar günü için planlamıştık ama
çocuklar evde kalınca rica etmişti Leon, bunu erkenden yapalım diye. Çok da
heyecanlıydı. Altı aydır soruyordu, bunu ne zaman yapazağız diye. Bir ay önce
benden tarih almayı da başarmıştı ve takvime yazdırmıştı. Ben bu süsü çok sevmem
aslında ve yıllardır bundan kurtulduğum içim mutluydum. Ama böyle bir heyecan
karşısında ben bile heyecanlanıyorum ve… yılbaşı ağacımızı kurduk!
13.12.2013
Bilimsel araştırma: Çocuklarda televizyonun beyne olan etkisi
Her anne baba gibi biz de konu televizyona gelince çok
düşündük. Oğullarımız ne kadar televizyon izleyebilir? Çocukların fazla
televizyon izlemesinin iyi olmadığını herkes biliyor. Ama ne kadarı fazla
oluyor? İşte bu çok tartışılan bir konu. Gelişim ve eğitim uzmanları bu konuda
maalesef hem fikir değil. Herkesin hemfikir olduğu konu ne tür zararları
getirdiğidir. Fazla televizyon izlemek obeziteye, öğrenme zorluğuna, odaklanma
bozukluğuna veya agresif davranışlara neden olabiliyor. Yeterince araştırma
bunu ortaya serdi.
Ancak televizyon izlemenin çocukların beyinlerine ne tür bir
etki veya zarar getirdiğini tam olarak bilinmiyordu. Kasım ayında yayımlanan
bilimsel bir araştırma televizyon izlemenin çocuklarımızın beyinlerinin üzerine
korkunç etkisini ortaya çıkarttı. Japonya’da yapılan uzun süreli araştırma
çocukların 5 yaştan itibaren 18 yaşına kadar izleyerek, onların televizyon izleme
süreleri ile beyindeki gelişimini araştırdı. Japon bilim adamlarının yaptıkları araştırmanın
sonucu, her aile için bir uyarı niteliğindedir.
12.12.2013
Çocuklarla evde bir hafta – Gün 4
Sabahleyin Leon’un “kar yağdı ve tuttu!” çığlığıyla uyandık. Hepimiz
sevindik ancak işlerimizi bitirip kahvaltı edene kadar kardan eser kalmamıştı. Kardan adam hayalleri suya düştü... Anacak moraller yine iyiydi çünkü bugün için Leon ve Luka'nın çok beğenecekleri, üç aşamalı bir faaliyet planlamıştım. Tuz hamuru!
11.12.2013
Çocuklarla evde bir hafta – Gün 3
Sabahleyin kalkar kalmaz ilk yaptığımız tabi ki dışarıya bakmak oldu. Ancak
hepimiz üzüldük. Çünkü akşam saatlerinde başlayan kar hiç tutmamıştı. Ama
yağmaya devam ediyordu. Leon’un günlerdir hayal kurduğu kardan adam daha çok
bekleyecekti. Güzelce kahvaltı ettikten sonra –bugün Leon’un kahvaltı faaliyeti
olarak kürdanda mandalina dilimleri vardı- birazcık defterlere devam ettik ki
kapı çaldı. Çamaşır makinesinin servisi geldi! Evet, çamaşır makinemiz yine
bozulmuştu, ancak bu sefer kapağın kolu kırıldı. Hayır, çocuklar onunla hiç
oynamadı, onlar düğmelerle oynuyor…
10.12.2013
Çocuklarla evde bir hafta – Gün 2
Bugün güne biraz daha alışmış şekilde girdik. Ancak Luka’cım hala “hayır” ve “istemem”
modunda. Bu nedenle sabah kahvaltı hazırlarken bile birbirimize girdik.
9.12.2013
Çocuklarla evde bir hafta – Gün 1
Henüz üç ay oldu ama Leon ve Luka’nın yani ikisinin anaokuluna gitmesinin bizi
ne kadar şımarttığını yeni fark ettim. Bu hafta arabamız serviste. Haftanın
çoğu için kar yağışı beklendiği için arabamız olsaydı da bir yere gidemeyiz.
Tüm bunlar Pazar günü şekillenirken içimizdeki dehşet büyüyordu. Köyümüzde bakkal
dahi olmadığı için alışveriş yapmak imkansız olduğu gibi anaokuluna, öğleden sonra
aktivitelerine gitmek de mümkün değil. Bir hafta boyunca çocuklarla evde ne
yapacağız?
Acil durumları oyunla öğretelim!
Geçen gün mutfaktan bir ses duydum
"şangırttttt" diye. Eyvah, bardak kırıldı! Tam o sırada Luka ve Leon
içecek almak için mutfağa doğru yöneltmişlerdi. Onlar henüz oraya varmadan
tezgahta dolaşan kedimiz Gümüş bir bardağı devirip düşürmüştü. "Hadi,
çıkın oradan" dediğimde ikisi beni hem çok şarşırttı hem de çok mutlu
ettiler. "Ama, Mama! Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz! Cam kırılınca
hareket etmeyeceğiz, size sesleneceğiz ve sonra gelir süpürürsünüz." demezler mi? Aferin oğullarıma. Yaşaya yaşaya öğrendiler demek ki...
6.12.2013
Dikkat, temiz hava var!
Leon doğduğunda Türkiye’de yaşadığım 20’nci yılımı doldurmuştum. Artık her şeye alıştım, hiçbir şey beni şaşırtamaz diye düşünen yanılıyor, hem de çok! Çünkü henüz “anneler ve çocuklar” ile bilinçli olarak tanışmamıştım. Temiz havanın çarptığını duymuştum ancak aynı zamanda tehlikeli de olabildiği benden kaçmıştı…
İki dilde çocuk büyütmek
Martı Dergisi'nin Ekim 2013 sayısı için çift dilli çocuk büyütme konusu kaleme aldım:
Leon ve Luka’yı çift dilli büyütüyoruz. Bana göre bu sadece dile kolay. Eskiden bir çocuğu iki dilli yetiştirmenin kolay olduğunu düşünüyordum. Bu yolda neredeyse 5 yıl geriye bıraktıktan sonra ne kadar da yanıldığımı artık biliyorum.
Leon ve Luka’yı çift dilli büyütüyoruz. Bana göre bu sadece dile kolay. Eskiden bir çocuğu iki dilli yetiştirmenin kolay olduğunu düşünüyordum. Bu yolda neredeyse 5 yıl geriye bıraktıktan sonra ne kadar da yanıldığımı artık biliyorum.
Leon ve Luka henüz konuşmazken bir kaç
anneyle sırf çocuklarımla Almanca konuşuyorum diye tanışmıştım. Yani bir
mağazada oğullarımla Almanca, eşimle Türkçe konuşmama tanıklık etmişlerdi ve
sohbet etmeye başladık. Hepsi aynı noktada ikinci dili bırakmıştı. Belli bir
yaştan sonra çocukları ikinci dili reddetmişti, anneleri de duruma boyun eğip
Türkçe konuşmaya başlamıştı.
Bu farklı bir aşk!
Martı Dergisi'nin Eylül 2013 sayısında çocukların evcil hayvanla ilişkisini yazdım:
Akşam televizyonun karşında kucakta veya ayak dibinde bir kedi veya köpeğin olması bence dünyanın en rahat anlarından biridir. Bu yüzden evimizin bol patili olmasından çok memnunum. Tabi ki oğullarım da onları çok seviyor. Tüm çocuklar gibi Leon ve Luka da kedi ve köpeklere bayılıyor. Hele yavru olunca onu sevmek, onunla oynamak, oynaşmak isterler. Tabi ki bazen çok fazla “iç içe” anlar yaşanıyor. Ancak bazı hijyen şartları yerine getirildiği takdirde bu “özel” anlar sorun olmak zorunda değil.
Akşam televizyonun karşında kucakta veya ayak dibinde bir kedi veya köpeğin olması bence dünyanın en rahat anlarından biridir. Bu yüzden evimizin bol patili olmasından çok memnunum. Tabi ki oğullarım da onları çok seviyor. Tüm çocuklar gibi Leon ve Luka da kedi ve köpeklere bayılıyor. Hele yavru olunca onu sevmek, onunla oynamak, oynaşmak isterler. Tabi ki bazen çok fazla “iç içe” anlar yaşanıyor. Ancak bazı hijyen şartları yerine getirildiği takdirde bu “özel” anlar sorun olmak zorunda değil.
4.12.2013
Ekşi maya nasıl yapılır?
Ekşi maya yapımı denememden beri ekşi mayalı ekmekler en sevdiğimiz ekmekler oldu. Çünkü tat olarak farklılar. Ekmek en güzel tadını ertesi gün alıyor. Bu yüzden gündüz ekmeği hazırlıyorum, ertesi sabah da yemeğe başlıyoruz. Açık şekilde mutfak dolabında saklandığında ekşi mayalı ekmeklerimiz 4-5 gün dayanıyor. Fazla yapıp dondurmak da mümkün.
Ekşi mayalı ekmek tarifim
Ekşi mayalı ekmeğin yapılışı normal mayalı ekmekten farklı değil. Ancak gerçekten güzel bir tarifi oluşturmak biraz zaman aldı. En güzel karışımımı bulmak için farklı tarifleri denedim ve sonra kendi ayarlarımı da ekleyerek favori ekşi mayalı ekmeğimizi yaptık. İşte tarifim...
2.12.2013
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)