Her çocuk yaratıcıdır. Sadece biz anne baba bu yaratıcılığa
izin vermemiz gerek. Çocuklar dünyayı keşfetmeli, meraklarını gidermeli ve bunu
tüm hislerle yapmalılar, yani dokunarak, duyarak, görerek, tadarak, koklayarak.
Eğitimciler, psikologlar ve gelişimciler, farklı materyallerle çalışmaları,
onları denemelerinin çocukların gelişimi için ne kadar önemli olduğunu hep
vurguluyor. Eh, bizde tam bu anlamda Leon ve Luka’yi oldukça özgür bırakmayı
çalışıyoruz. Tamam, bu hep kolay olmayabilir çünkü masada unutulan makasla göz
kaş arasında not tuttuğumuz kağıdı okunmaz hale kadar kesildiğini fark
ettiğimizde bir çok şey hissederiz, ancak sevinç bunların arasında olmadığı
kesin…
Sınır hücreleri birbiriyle daha iyi bağlanması için bebekken çocuklarımızın
eline farklı materyaller, farklı ses çıkartan, değişik renklerde oyuncakları
verdiğimiz gibi ilerideki yaş ta da bu olanak sunmamız gerekmez mi? Küçük bir
bebekte bu kolaysa, 2 veya 3 yaşındaki çocuk söz konusu olunca bu bazen bir
meydan okumaya benzer. Yine de, yaratıcılığı yaşamak ve deneyler yapmak
çocuklarımızın öz güveni, odaklanma süreleri ve hayal gücünü artırıyorsa, buna
engel olmak istemeyiz, değil mi? Kolay mu oluyor dersin? Hem de hiç!Onlar yazı tahtasına resim çizerken kendime bir kahve yapayım demiştim. Ne büyük hata! Nereden böyle uçuk fikirlere kapılıyorum bilemiyorum. İlgimi tekrar onlara verdiğimde yazı tahtası değil arabalarını boyuyorlardı. “Bir daha çıkar mı?” diye sorarken “iyi ki koltukları ya da duvarı boyamadılar” diye düşünüyordum. Gerçi o yollardan aylar önce geçmiştik. Leon üst kattaki duvarları ve kütüphane, Luka da koltukları resim kağıdı olarak kullanmıştı. Neyse, zaten boya yapmak istemiştim deyip geçmiştim o gün. Koltuk kılıfı olarak ondan sonra daha renkli desenler tercih etmeye başladım, çünkü onlarda bu tarz boyama çalışmaları pek belli olmuyor. Eline bizim kalemlerimizden geçmediği sürece sadece yıkanabilir kalemler aldığıma hep sevinmiştim. Benim makyaj yaptığımı gören Leon yüzüne çizgiler de sürmüştü. Bir arada “Parmak boya yapalım!” diye istekte bulunan Leon kağıtta değil mutfak camında da çalışmak istemişti.
Yine de, Leon bir buçuk yaşından beri tüm faaliyet malzemelerimiz mutfaktaki çekmecede duruyor; kağıtlar, boyama kitapları, pritt, makas, pastel boyalar, keçeli kalemler, kuru kalemler, sulu boya, parmak boya, hatta çocuklar için ahşap/cam/kumaş boyamız bile orada duruyor. Leon’un “faaliyet yapmak istiyorum” deyip çekmeceyi açtığında bendeki o ani hareketlilik artık görülmüyor. Yani birkaç ay kadar önce, her defasına o anda ne yapıyorsam bırakıp, yanına koşup onu gözetliyordum. Hele makasla olan çalışmalarında da daima! Ama bunun üzümlerinin de yedik. Çünkü erkenden bu konuda çok iyi bir becerikliliğini kazanmış oldular. Bir de hayal gücü.
Örneğin, Leon faaliyet için bir şeyler toplamayı seviyor. Anaokulu başladığı günde oyun parkındaydık ve oradaki kozalakları görünce hemen toplamak istediler. Alışveriş için çantamda bulundurduğum bez çantasını ağzına kadar doldurduk. Evde ikiye böldük çünkü ertesi gün öğretmenlerine götürmek istediler. Bizde hep öyle. Bir yerde bir kap dolusu taş, deniz kabuğu veya bugünlerde meşe palamudu hep duruyor.
Zamanla pratik yolları da geliştirdim. Örneğin, Luka da bu sanatı aşağı yukarı temiz yapmayı öğrenene kadar parmak ve sulu boya ancak banyo yapacağımız günlerin akşam üstünde yapıyoruz. Prittle yapılan tüm faaliyetlerde olduğu gibi kuru boya dışındaki tüm boya çalışmalarımız için masanın bir kısmını kağıtla kaplıyorum. Bunun için IKEA'dan 10TL'ye satılan resim kağıdı rulosundan alıyorum. Masanın üstüne iki şerit kağıtla kaplıyorum, uçları da maskeleme bandıyla masanın altına yapıştırıyorum. Leon bu hazırlığa öyle bir alıştık ki neredeyse tek başına yapabiliyor artık. Faaliyetimiz bitince tüm kağıtları hızlıca söküp çöpe atıyorum. Saklamak istedikleri bir resim olursa onu kesip asıyoruz.
Bu sefer ise Leon ve Luka’yı geçtim ama! Çünkü onların bile akıllarına henüz gelmemiş bir boyama şeklini buldum. Arabaların tekerleklerini sulu boya ile boyadık. Sonra arabalarla kağıtta rengarenk yollar çizdiler. İnanılmaz eğlendiler. Hele ardından arabaları yıkamak için duşa girmek ayrı bir zevkti onlar için…
------------------------------
Bizi burada da varız!
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
Bizi burada da varız!
Google+ sayfamız: Xlargeaile
Facebook: Xlargeaile veya ben
Twitter: @xlargeaile
Instagram: @xlargeaile
Pinterest: xlargeaile
Copyright 2013 - Ticari olmadığı ve bizi kaynak olarak gösterdiğin sürece yazılarımızı ilgili resimlerle birlikte paylaşabilir veya bloguna koyabilirsin. Sadece resimlerimizi kullanmak istiyorsan, ticari olmayan kullanımı için de bizden yazılı iznimizi almak zorundasın.
Çok keyifli geçmiş gününüz, bizde parmak boyaya arabaların tekerleklerini batırarak yapmıştık, fırçayla boyamak da güzelmiş :)
YanıtlaSilTeşekkürler :-) önümüzdeki sefer ben özellikle Luka ile boyaya batırarak yapmayı planlıyorum :-)
Sil