Bizim işlerimizin hafta sonu yok maalesef, genelde de ani
olurlar. Bu nedenle (beklenmedik) üç gün tatil bizi zorlayabilir…
Evin işlerini geçtim zaten. Geçen gün Leon bana “Mama, iç
çamaşırım kalmadı” deyince, afalladım. O yığın çamaşırı yıkamaktan başka çarem
kalmadı galiba deyip madem havalar güzelleşiyor o zaman seri halde hallederim
diye bu işe giriştim. Günlerdir çamaşır yıkıyorum! Evde yapmaya vakit bulduğum
tek iş de o zaten. Çünkü Leon evde olunca hemen sıkılıyor.
Luka keyifini çıkartmaya seven biri, ama Leon'la sabahtan plan program yapmamız lazım hep. Ancak o zaman gün
rahat geçer. Yani son iki günümüz farklı işlerle geçti; salıncaktaki
salıncağını başka bir taneyle değiştirdik, hazır salıncaklarla uğraşıyoruz
derken ağaca ip ve tahtadan başka bir salıncağı da yaptık. Çim biçildi ve Leon
ile Luka dökülen çimleri topladı, benimle makasla kenarları kestiler. Tabi ki
kovmaya başaramadığımız köstebeğe kızıp durduk. Dün sabah onunla öyle bir
ilgilendiler ki daha kahvaltı sofrasını kurmamıştık ikisi öyle topraklı çamurlu
–ki onu da nasıl ürettiler hemen- bir halde içeriye geldiler ki yıkamak zorunda
kalık.
Leon tabi ki bazen tek başına da oynuyor ama genelde yorulmak bilmez ve onu meşgul eden bir oyuna konsantre olmadığı anda sıkılmaya başlıyor. Sakin sessiz ve uzunca oynadığı tek şey: puzzle. Yani Leon’un oynadığı tüm oyunlar gürültülü ve çok hareketli tarz oyunlar…
İki hafta önce geleceğimizi gördük. Fransa’dan misafirimiz vardı ve onların 9 yaşındaki erkek çocuğunda resmen Leon’un birkaç yıl sonraki halini gördük. O da tıpkı Leon gibi sabah başlıyor koşuşturmaya. Hızı asla kesmez. Bir arada içeriye girip “ooo, yoruldum” der, beş dakika oturarak bir oyun oynar veya bir şeyler yer ve ardından sanki pili şarj olmuş “şimdi ne yapayım?” sorduktan sonra bahçeye fırlayıp koşmaya devam ediyor. Leon da aynen öyle… Bize kolay gelsin!
İyiki eviniz bahçeli, çok büyük avantaj.. ;)
YanıtlaSil:) dairede düşünemiyorum Leon'u...
Sil