Babaannelerimiz gitti ve eski düzene döndük. Yani bugün yine çok gürültülü bir gündü. Bir şeyi isteyen
bağırıyor, istemeyen de. Leon şarkı söylüyor, bağırarak. Luka sesini duyurmaya
çalışıyor, gitgide sesini yükselterek.
Sonra Leon ve Luka kavga ediyorlar, tabi
ki oldukça sesli bir şekilde. Bir bakıyorum, barışmışlar arabalarıyla birlikte
oyun oynuyorlar. Bağıra bağıra!
“Arabalarınız daha alçak sesle konuşamaz mı?” diye soruyorum. Ağız
birliği var: “Hayır!”
Peki, ben de duymazlık konusunda biraz daha ustalaşmaya
çalışayım bari… kulaklarımı hayal gücümle tıkamaya çalışıyorum. Ve yemek
pişirirken düşüncelerime dalıyorum. Başka
çocuklar da mı öyle acaba? Bu kadar gürültüye dayanmak bazen gerçekten zor
oluyor. Eşim kulağıma “böyle günlerde alkolik olmamak güç, bu şişe şarap bana
bakıp duruyor” fısıldıyor. Ah, canım, içimden geçeni söylüyorsun. O
kadar erken olmasaydı, ‘birer kadeh içelim’ derdim.
İyi ki yarın arkadaşımız geliyor! Bizden tavsiye: genç
yaşta çocuk yap, bu gibi günlere gençken çok daha kolay dayanılır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder