Dün anlatmaya başladığım kaçamakların en büyüğünü Liz
yapmıştı. Kızımız Liz 5 haftalık yavrularıyla bahçenin içinde ahşap çit ile
çevirdiğimiz kısımdaydı, biz İstanbul’a gittiğimiz günde. Akşam döndüğümüzde
hava kararmak üzereydi. Liz orada bağlıydı ve yavrularından biri yok!
Nereye
gitmiş olabilir bu yavru? Liz neden bağlı? Kim bağlamış onu bahçemizin
ortasındaki bir ağaca? Bağlayan nasıl girmiş? Yavruları eve alırken fark ettik
ki bazıları hafif ıslak. Ne olmuştu biz yokken? Yavruyu aramaya çıkınca bir
komşumuz aydınlattı olayı:
Camiye giderken Liz’imiz ve yavrularını köy meydanında görmüş. Eve dönerken bize haber vermek istemiş ama yoktuk. Eve gelince Liz ve yavruları yan tarlada görmüş ve sağolsun toplamış. Kaçtıkları deliği bulmuş ve oradan içeriye soktuktan sonra deliğe elinden geldiğince kapatmış. Ama o komşumuz bizimkileri henüz tanımıyordu! Liz deliği açmış ve bebişleriyle gezine gezine adamın evine gitmiş. Yavruların ikisi havuza düşmüş. Komşumuz onları kurtarmış, hepsini geri taşımış ve bu sefer çalılardan geçip delikten kendisi girmiş Lizi bir ağaca bağlamış ve deliği bir daha kapatmaya çalışmış. Olaya bak! Kayıp yavruyu bulamadık.
Bulamadığımız o yavruya köy meydanından dönerken yetişememişti komşumuz ve o yavru başka bir komşumuzun sokakta baktığı köpeğin kulübesinin altına sığınmıştı. İyi ki sıcak bir yaz gecesiydi ve pencere açık yatıyorduk. Çünkü sırf bu yüzden gece birde o yavrunun ağlamasını duydum ve arayıp bulduk…
Pes ettik artık… İstesek de istemesek de bizimkiler köyde kafalarına
göre dolaşıp eğlenmeye devam ediyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder