Çocuklar bizi bazen hakikaten zorluyor. Bizi derken
beyinlerimizi kastediyorum. Öyle durumlar yaşanıyor ki, hem tutarlı hem de
mantıklı bir çözüm bulmamız gerekiyor, üstelik bunu anında yapmalıyız ve
çocuklara bu çözümü o anda uydurduğumuzu çaktırmadan. Tıpkı benim bu sabah, yazın
3 yaşında olacak oğlum Luka’yla yaşadıklarım gibi.
Kahvaltıdan sonra dişlerini fırçalamaya giderken “terrible
two” döneminin tam ortasında bulunan Luka direndi. Son derece emin bir şekilde
“hayır” dedi. Luka bu kadar emin konuştuğunda hiç ama hiç bir şey ve ya kimse onun fikrini değiştiremez. “Luka’cım, diş fırçalamak önemli biliyorsun. Bak ve
Teri’yi bulup yok etmemiz lazım. Bunu yapmazsak daha fazla Bak ve Teri’nin
gelmesine izin vermiş oluruz.” diye anlattım. Bak ve Teri, diş fırçalarken
anlattığım hikayenin ana karakterleridir. “Hıhı” dedi Luka fazla umursamadan.
“Peki, canım” diye devam ettim “eğer dişlerini fırçalamazsan, bu gün dondurma,
bonbon ve diğer tatlıları maalesef yiyemezsin.” Aldığım cevap tıpkı bir Luka
cevabıydı “Peki” deyip çıktı banyodan.
Bu, olayın sadece başlangıcıydı. Esas direnişi biraz sonra
yaşayacağımızdan emindim. Aynen de
düşündüğüm gibi oldu. Yaklaşık bir saat sonra Luka mutfağa girip dolabı
karıştırdı . Elinde jelibonla bana geldi. “Maalesef, canım… Hatırlıyorsun,
değil mi? Dişlerini fırçalamadığın için bugün bunları yiyemezsin.” dedim. Luka
jelibonları elime sıkıştırdı ve “peki” diyerek gitti.
Şimdiye kadar her şey çok kolay görünüyor biliyorum ama bizim
kesinlikle bir soruna doğru ilerlediğimizden emindim. Luka’yı aradığımda onu
banyoda buldum. Bir elinde diş fırçası, diğer elinde diş fırçasına sürmeye
çalıştığı diş macunu. Şimdi ne yapacağım?
Banyodan dışarıya çıktım ve yine o anlardan birini yaşıyorum dedim Almanya’dan
misafir gelen dostumuza. “Luka’nı yaptığı aslında çok güzel ve anlayışlı bir
davranış. Bozmak istemiyorum. Karşı çıkarsam bu davranışın iyi olmadığını
düşünecek. Ama bir yasak koydum ve
davranışını bozmazsam yasağı çiğnemiş olurum. Off” diye banyoya döndüm. Tutarlı
ve mantıklı ol ve bunu şimdi hemen ol! Aklıma ani bir fikrinin gelmesini
diliyordum. Attığım o üç dört adımda ne yapacağıma karar verdim.
“Luka, dişlerini şimdi fırçalaman çok güzel. Ama bunu
sabahleyin kahvaltıdan sonra yapmalıydın. Bak ve Teri’ye imkan vermemiz lazım.
Yemekten hemen sonra fırçalamamız gerekiyor. Yemeden önce değil. Şöyle
yapabiliriz. Dişlerini fırçaladığın için şeker yiyemeyiz şimdi. Ama Leon
anaokulundan geldiğinde sen de yiyebileceksin. Çünkü anlayışlı davrandın ve
biraz geç de olsa yine de dişlerini fırçaladın.” Gene tıpkı bir Luka cevabı
geldi “Peki”. İyi ki, o anda derhal bulmam gereken tutarlı ve mantıklı çözümü
hemen bulabilmişim. En azından öyle olduğunu umut ediyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder