Almanya’nın
birkaç eyaletinde karnaval beşinci mevsim olarak adlandırılıyor. Sokakların
dolup taşması, barların adım atamayacak kadar dolu olması, caddelerden geçen
kenardan izleyen binlerce kişi ve dolu dolu şeker atılan törenler her yılın bu
döneminin olmazsa olmazıdır. Bazı insanlar özellikle bu deli dolu günler için o
şehirlere akın ederken, başkaları karnavaldan kaçmak için o şehirleri bilerek
terk ederler. Çünkü birkaç gün için kılık değiştiriliyor, mütevazılık ve
muhafazakarlık bir kenara atılıyor, tüm insanlar bir ve herkes herkesle dalga geçebiliyor.
Geçmişi 15
yüzyıla kadar dayanan bir gelenektir bu karnaval. Hıristiyan oruç dönemi
başlamadan önce bozulacak tüm gıdaları tüketmek için başlatılmış bir tören olsa
da tüm kuralları çiğneyip güçlü ve yönetici sınıfla alay ederek rahatlamak bu
geleneğin daha güçlü basan yanıdır.
Kılık
değiştirmek, çocuklar için bu günlerin tabi ki en güzel yönüdür. Almanya’nın
birçok yerinde çocuklara yönelik partiler düzenlenilir. Herkes kostümleri
giyip, makyaj yapıp bir partiye katılır. Bu yıl hangi kostümün giyileceğine
haftalar önce karar verilir ve ona göre hazırlıklar yapılır. Çocuklar için bu
müthiş bir heyecan ve zevk!
Biz de bu yıl
Leon ve Luka’ya az da olsa bunu yaşatalım dedik. Neredeyse 4 ve 2,5 yaşındaki
oğullarımız bundan zevk alır dedik. Almanya’dan gelen misafirimizden makyaj
malzemeleri getirmesini rica ettik. Dükkanların kostüm malzemeleriyle dolup
taştığı bir dönemde makyaj malzemeleriyle yetinmek tabi ki zor. Peruklar,
korsan kostümleri, kovboy şapkalarıyla geldi arkadaşımız. Makyaj konusunda hiç
ama hiç tecrübemiz olmasa da biz işe
başladık: Leon ve Luka önce birer korsan olup evin içinde sanki baskına
gelmişlercesine bağıra bağıra dolaştılar. Ardından birer kaplana dönüştüler, en
sonunda da zıplayan kurbağalara… İşte bizim deli dolu karnaval günümüz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder