Sanırım her şey o sıkıntı anlarının birinde başladı. İki oğlumda
enerji seviyelerinin doruk noktasındaydılar ve bu enerji “hadi baba oyun oynayalım” cümleleri arasında,
oyuncakların barbar çığlıkları eşliğinde oradan oraya uçuştuğu tehlikeli bir
düzeye yükseliyordu.
Ben ise biraz sıkıntılı, gün yorgunu ve oyun oynama
isteğinden uzak, daha çok koltukla bütünleşme eğilimi gösteren bir ruh
halindeydim. Hem onların bu ruh haline uygun hem de benim ruh halime uygun bir oyun
bulmak zorundaydım. Liseyi askeri okulda okumuş ve geçte olsa zorunlu askerliği
yapmış biri olarak aklımda geçmişten anılar doluştu. Bir anda engebelerle dolu
bir parkur oluşturmak geldi. Zaten o koltuğa çık, burada yere yat, masanın
altından geç çocuklarım tarafından yapılıyordu. Bir kere parkuru yaptım mı, ruh halime uygun
olarak koltuktan kalkmam bile gerekmeyecekti. Hemen parkuru oluşturmaya
başladım.
Parkur Oluşturmak
Burada bir ara başlık açıp sana iyi bir parkur nasıl yapılır
ve nelerle yapılır anlatmak isterim. Salonda
bulunan eşyalar iyi bir parkur için yeterli malzemeyi oluşturur. Birkaç sehpa,
bir iki tabure, sandalyeler, masalar ve koltuklar. Bunların karmaşık bir şekilde sıralanması ve
hareketlerin anlatımı parkuru hazırlar. Sehpadan masaya geç, masadan sandalyeye
oradan yere in diğer sandalyenin altından geç, sıranın üstüne çık ve dolaba
kadar üstünden yürü, dolaba çık, koltuğa atla koltuktan diğer koltuğa ve parkur
bitti ama tekrar başlamak için parkur başlangıcına koş. Bunu istediğin sırada
ve şekilde yapman mümkün.
Hikayeye Devam
Ben parkuru oluşturup ne yapacaklarını anlattığımda büyük
bir hevesle yapmaya başladılar. Ben parkuru bitirdikleri her seferinde onlara
puanlar veriyordum. İşte bu puanlama anlarından birinde anneleri ustaca bir
dokunuş yaptı ve iki tabak dolusu yiyecek getirdi: Kuru üzüm, kayısı, erik,
fındık, badem gibi çerezler, dilimlenmiş meyveler, krakerler hatta salam bile
vardı. Her tur sonunda bunlardan bir tane veriyordum. Bu onları daha fazla
teşvik etti. Yorulmaları ya da ilgilerini kaybetmeleri ya da doymaları yarım
saatten fazla sürdü. Ben hem onlara eğlenceli bir ortam sağlamış, hem
dinlenmiştim, müthişti.
Şimdi onlarla parkur yapmak bir zevk. “Haydi baba, parkur
yapalım” cümlesiyle birlikte, parkuru kendileri hazırlıyorlar. Bana sadece
yiyecek bir şeyler hazırlamak kalıyor. İki günde bir mutlaka yapıyoruz. Parkur sayesinde
hareket kabiliyetlerinin daha hızlı geliştiğini, dengelerinin daha iyi olduğunu
fark ettik -İlk bir iki seferde yüreğimin ağzıma geldiği anlar oldu ama çocuk
bunlar düşe kalka büyüyecekler-. Parkur sayesinde çocuklar neşeli vakit
geçirirken, bir şeylerde atıştırmış oluyorlar o nedenle parkur saatlerinin
yemeklerin ortasında bir araya denk getirmeye çalışıyoruz. Enerjilerini boşaltmalarından,
yorulmalarından ve akşamları daha uzun ve kolay uyumalarından bahsetmiyorum
bile. Bizim çocuklarımızın yemek yememe sorunu hiç olmadı ama senin çocuğunun böyle
bir sorunu varsa; bazen başvurulabilecek bir yöntem olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder