Çocuklarımız
dünyaya geldikleri andan itibaren bu sözle yaşıyoruz! Güneş, rüzgar, yağmur,
kar, hiç fark etmez, biz çocuklarımızla her havada dışarıya çıkıyoruz. Üstelik
başından beri. Leon bir haftalıktan itibaren benimle pazarı dolaştı. Her havada
pazara gelen çocuk olarak tanınıyordu. Luka üç haftalıkken plajda ilk
saatlerini geçirdi. Tabi ki pusette ve gölgede, ama olsun. Korunduktan sonra
güneşe de ihtiyacımız var.
Çocukları hasta olacak diye eve tıkayan, anneleri yüzünden her şeyden alerji kapan ve hasta olan çocuklara çok üzülüyorum. Bu tip annelere gelsin bu yazı..
YanıtlaSilÇok haklısınız, hasta olmasınlar diye o kadar koruyorlar ki, çocuklar ileride hep hasta oluyor... Bir anneye bile ulaştıysak ve ikna etmişsek ne mutlu bize :)
YanıtlaSilBu sözü görünce yüzümde bir gülümseme belirdi:)
YanıtlaSilBizim evde ve benim çevremdekilere sık söylediğim sözlerden biri.
Bloğunuzu bulduğum için çok sevindim. Bizim aile sizin tam ters versiyonunuz! Baba Alman, anne Türk!
Bursa`da yaşıyoruz, büyük oğlum Peer Ole 11, Kai Felix 8 yaşında. İki dilli, iki kültürlü büyüyorlar. Sizin dil konusundaki yazınızı okuyunca ben de bir post hazırlasam iyi olacak diye düşündüm:)
Ben de beklerim blog ziyaretine. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey olabilir:)
Sevgiler:)
Hoş geldiniz Semi Hanım! Bize katıldığınız harika olmuş :) Blogunuza hızlıca baktım (daha sonra detaylı okurum), ellerinize sağlık :) Leon ve Luka büyüyünce yapmayı düşündüğüm şeyler siz yapıyormuşsunuz Peer ve Kai ile! Çift dilde çocuk büyütmek konusunda maalesef az paylaşımlar var internette. Almanca olarak da bir iki post yazmıştım, isterseniz onlara da bakın. Genelde evde bir dil, dışarıda diğer dil konuşuluyor, ancak bizim evimizde bu maalesef mümkün değil... Sizde nasıl? Zahmet olmasa ilgili postun altında yaşadığınız zorluk ve kolaylıkları paylaşabilir misiniz? Ya da kendi blogunuzda paylaşınca ben link vereyim :)
SilSevgilerle