Autounfall, Bäume pflanzen und Zando im KiGa – unsere Woche

Das vergangene Wochenende war mal wieder viel los bei uns. Wir waren bei Freunden, als komplette Familie auf einem Seminar und hatten einen Autounfall. Alles an einem Tag…

9:30'da kahvaltı

Bugün müthiş bir hava var! Biz de yılın ilk açık hava kahvaltısını yaptık. Sabah 9'dışarıda 21 derece olunca kendimizi terasa attık...

Kediniz mağdur, köpeğiniz kıskanç mi?

Kedilerin kıskanç olduğu bilinen bir gerçektir. Genelde, kedi ve köpeğin aynı evde yaşadığı durumlarda, sorun çıkaran "belalı çocuk" da kedi olur. Peki ya sorun bunun tam tersiyse? Ya köpeğiniz, kedinizi deliler gibi kıskanıyorsa?

Evet, kediler krallıklarında hiç kimseyi istemeyen hükümdarlar olabilir. Ancak bu, köpeklerin de kıskançlıktan "yeşerecek" kadar hırslanabilecekleri gerçeğini değiştirmez. Onlar da kıskanç birer bombaya dönüşebilir. Çünkü mutlu etmek için her şeyi yaptığı sahibinin bir başkasının sevgisi ile istila edilmesi fikri, sevimli dostlarımızın hiç ama hiç hoşuna gitmez. Ve bu istila, elbette ki eve "yeni gelen" bir canlı olduğunda söz konusudur. Bir bebek, yeni sevgili ya da daha da kötüsü bir kedi!

Kaza, ağaç ekimi ve anaokulundaki Zando - Bizim hafta

Hafta sonumuz ve ilk iki günümüz dopdolu geçti. Cumartesi günü hem arkadaşlara gittik hem de permakültürü ile ilgili seminere katıldık. Hem de kaza yaptık. O sırayla… Hafta arası da koşuşturmamız neredeyse kesilmeden devam etti!

Zando'yla anaokulundaydık

Leon’un anaokulundaki aile katılım sırası bugün bizdeydi. Geçen defa çocuklara su dolu bardak ve şişelerden nasıl ses çıkartabileceklerini göstermiştim. Çocukların hepsi az da olsa ses çıkartmıştı. Bu hafta kara kara düşünüyordum ne yapayım diye. Bu sabah ise Leon’u anaokuluna bırakırken Luka’yı da aldım Zando’yu da!

Çocuklar hayatıma renk kattı

Bunu mecaz anlamda söylemiyorum. Çocuklar gerçek anlamda hayatıma renk kattı. Eskiden saçımı koyu kahveye boyardım ve gardolabıma göz atmış olsaydın sadece siyah giysi görürdün. Evim mobilyaları ahşap, her türlü dekorasyon kahverengi ve bej tonlarındaydı. Giysilerim gibi tabi ki kesinlikle desensiz! Taş çatlasın belki birazcık turuncu bulurdun. Ama daha fazla renk değil. Bugün ise evim ve ben sanki sulu boya kutusuna düşmüş gibiyiz…

Çocuklar için kahvaltı gevrekleri testte

Çocukların ilgisi çizgi film karakterleri ve oyuncaklarla çekiliyor. Ebeveynler ilave edilen vitaminler ve tahıllarla ikna ediliyor. Foodwatch geçen son bahar çocuklar için satılan kahvaltı gevrekleri yakından incelemiş ve içerdikleri şeker oranlarını kontrol etmiş. Sonuçlar, tahmin edebildiğimiz gibi korkunç…

K9 Amca

Göktan Eker’i dergi zamanlarımdan tanıyorum. Köpeklerle müthiş projeler geliştiren bir insan. İlk Öğretim Okullarındaki çocuklara köpek sevgisini ve köpek eğitimini kazandırmak için okullara seferberlik ilan ettiğini duyunca hiç şaşırmadım. İşte süper bir proje daha!

Ev yapımı yoğurdumuz

Battaniyeye sarılmış, fırında ya da makinede biz her şekilde kendi yoğurdumuzu yaptık. Fakat sonuçtan asla tam mutlu olmadık. Yine de istediğimiz yoğurdu elde ettik. Bu yolda sütler arasındaki farklar ve yoğurt yapımında dikkat edilmesi gerekenleri öğrendik. Evde yoğurt yapmaya düşünenler için paylaşalım dedim!

Danimarka’da 2,5 yılda 1400 köpek itlaf edilmiş

Geçen gün okuduğum bir haber dehşet vericiydi. Danimarka’daki ırk katliamı bir türlü sona ermiyormuş. 1. Temmuz 2010 tarihinden itibaren 13 ırkı yasaklayan yasa nedeniyle safkan ve melez bir sürü köpek öldürülmüş ve öldürülmeye devam ediyor.

“Ama bu benim!” Paylaşmak nasıl öğretilir?

Leon mavi arabayla oynuyorsa, Luka da sarı, yeşil ve kırmızı arabalar değil, mavi arabayı ister. Üstelik herhangi mavi bir araba değil, Leon’un elindekini ister. Okumak için iki hikaye sunarsam, Leon hangisini seçiyorsa, Luka diğerini ister. Oyuncaklar bir türlü paylaşılmıyor, hikayeler de. Anlaşılan paylaşmak çok zordur. Hele iki üç yaş arasındaki çocuklar için bu imkânsız görünüyor. Peki, bu durumda biz anne babalar ne yapmalıyız?

„Ama bu benim! Ben oynuyordum!“ diye Luka veya Leon bağırdığında aklımdan geçen düşünceler belliydi. Bu sahiplenme davranışları doğuştan mı var yoksa bizi izleyerek mi öğreniyorlar. Ama nasıl olsun ki, eşim ve ben sahiplenici bir davranış sergilemiyoruz, hele gündelik hayatımızda bunun için örnek verebileceğimiz durum aklıma bile gelmiyor. O zaman doğuştan var olan bir davranış mı bu? Yine ama diyeceğim, çünkü bilim adamları bunun için henüz bir kanıt bulabilmiş değiller. Tam aksine, çocukların sahiplenme davranışı toplum tarafından geliştirildiğini düşünüyorlar.

Dün ormanda ağaçlar ektik

Bizim anaokulumuzda dün farklı bir aktivite vardı. Daha doğrusu oturduğumuz yerde. Çünkü buradaki belediye orman işletme müdürlüğü ile her yıl orman haftası nedeniyle öğrenciler için ağaç dikimi şenliği düzenliyor. Tabi ki biz sadece Leon’la değil, ailece katıldık!

Evcil hayvanı olmayan çocuk kalmasın

Sorumlulukları bilen meraklı ve üstelik okulda iyi olan bir çocuk birçok anne babanın hayali. Onun için çok şey yaparlar. Yabancı bakıcılar, pahalı okullar, özel ders ve aklıma gelmeyen birçok yola daha başvuruluyor. Almanya’da bakıcısı olan çocuk sayısı Türkiye’ye göre çok az, çocukları özel okula finansal açıdan gönderebilen ebeveyn sayısı daha da az. Orada yapılan bir ankete göre evcil hayvanlar önemli bir rol oynuyor. Nasıl mı?

Unutma, bu hafta sonu saatler değişiyor!

Her yıl Mart ayının son hafta sonunda saatler değişiyor. Yani bu Cumartesi Pazara bağlayan gece 2:00’de saatler bir saat ileri alınacak. Leon ve Luka bu konuda hiç zorluk çekmiyor, ama saat farkına zor alışan çocuk ve bebekler var tabi ki.

Senin çocuğun saat farkına zor adapte oluyorsa onu bugünden itibaren her gün 10 dakika daha erken kaldırırsan, Pazar günü zorluk çekmeden normal vaktinde kalkacak. 

Zıtların dünyası

Önceki akşam Leon’un ne kadar zıtlarla dolu bir çocuk olduğuna tanık olduk. Hem basıldık hem de ürktük. Hayatımızda sanki hiç yeterince gelirim yokmuş gibi eşimle The following dizisini seyrediyorduk. Ben polisiye ve gerilimlere bayılırım. Nerede katil varsa ben oradayım, film, dizi, kitap hiç fark etmez. Tam seri katilin başka bir cinayet işlemek üzereyken yanımda bir ses duydum. Bir baktım ki yanımda biri var. Ürkmem eşime “televizyonu kapat” dememle aynı andaydı herhalde. Eşim ve ben resmen afalladık.

Pipet güneşi

Pipet güneşi yapmak oldukça basittir. Birkaç pipet, biraz karton kağıt ve sıvı tutkaldan başka bir şeye ihtiyacın yok. Luka henüz 32 aylık olduğu için bu faaliyet için fazla küçüktü. Ama Leon ve ben onunla güneşi hazırlarken oldukça eğlendi!

Kedilerin bizi nasıl oyuna getirdikleri

Zita bir fındık faresinin topraktaki deliğin başında saatlerce hareketsizce bekleyebilir. Ancak iş ilgimizi çekmeye gelince sabrı inada dönüşüyor. Sabırla beklemek hiç ona göre değil! Hele bizi kandırmak için bu kadar yol varken…

Tıpkı Zita gibi Gümüş de gençken ilgimizi çekmeyi biliyordu. Şuanda sevilmek için tam zamanı olduğuna karar verdiğinde o ŞİMDİ’yi çok net anlatabiliyorlar. Örneğin, Gümüş okuduğum gazetenin tam ortasına inatla yerleşiyordu. Kaç kere onu kovduğum hiç önemli değildi. Her defasında geri gelip “mırık” deyip aynı yere yatardı.

Bu sabah Leon ve Luka'ya yetişilmiyor

Bugün iki arkadaşımızın ziyaretine gideceğiz. Onları göreli birkaç hafta oldu ve çocuklar bir haftadır rica ediyorlar onlara gitmemizi. Uzun süren kahvaltı ile vakit kaybetmeden arkadaşlarımıza kahvaltıya gideceğiz. Çocukların sabah normalden biraz daha erken kalkmaları o kadar da sürpriz olmadı. Heyecanlı ve sevinçli olunca bunu her çocuk yapar. Ama ardından yaşananlar bizim evimiz için bile normal değildi...

Kopftücher, Choco Crossies und Sauerteig – unsere Woche

Diese Woche ist mit vielen Kleinigkeiten so dahin geflossen. Bei schönem Wetter haben wir, wie auch bereits letzte Woche, im Garten gearbeitet. Ich hatte ein paar Blumenzwiebeln gekauft, die ich schnell noch unter die Erde bringen wollte. Und Blumensamen musste ich ebenfalls noch sähen. Auch wenn ich die letzten zwei Jahre damit kein Glück hatte, ich versuche es jedes Jahr wieder. Vielleicht klappt es ja irgendwann mal. Unseren grünen Daumen haben wir eher beim Gemüse. Aprospos Gemüse, dieses Wochenende gehen wir auch eine Info-Veranstaltung über Permakultur. Darauf hatte mich eine Leserin aufmerksam gemacht. Klar, dass wir das nicht verpassen! Mal sehen, vielleicht gibt es ja was Spannendes zu erfahren. Ich werde es Dich wissen lassen!

Başörtüleri, Choco Crossies ve 5 günlük bir hamur – işte bu haftamız

Bu hafta ufak tefek işlerle geçti. Havanın güzel olduğu günlerde bahçede çalışmaya devam ettik. Çicek soğanları ektim ve tohumları serptim. Son iki yıldır ektiğim tohumlardan çiçek çıkartamadım gerçi, ama neyse denemeye devam ediyorum. Meyve ve sebze konusunda çok daha iyiyiz. Sebze derken, sebze ekimi ile ilgili bir toplantıya katılacağız bugün. Bir okuyucumuz bundan bahsetti. Biz merak etmez olur muyuz? Tabi ki katılırız! Permakültürü denen ekimle aramızın nasıl devam edeceğini sonra anlatırım.

Salı günü Leon’u anaokuluna bıraktığımda öğretmenlerden iki tanesinin başörtülerini taktıklarını gördüm. Başlarını örttüklerini gezilerden biliyordum. Ama anaokulunda? Galiba bir şeyler kaçırmış olmam gerek diye eşime sordum. O da bilmiyordu.

Kralların hediyesi: Pug

Küçük dağları ben yarattım dercesine, göğsünü gere gere yürüyen bir ufaklık. Zeka ve oyunculuğun en somut hallerini taşıyan bir minik. O, Pug!

Minik olduğuna bakmayın, cesareti ve kendini vahşi bir aslan zannettiğini düşündüren özgüveni ile “bıçkın bir delikanlı” o. Ya da sizin bildiğiniz bayanlardan olmayan, karakter sahibi bir leydi… Eee, hem dünyanın en eski köpeklerinden biri hem de kraliyetlerin gözbebeği olmak kolay değil. Bir cüce olabilir, ancak için de şanlı bir tarih yatıyor!

En Değerli Hazine

Pug’ın orijinine inilmek istendiğinde, M.Ö 400’lü yıllara kadar gideriz. Çünkü koskoca Çin İmparatorluğu’nu ve Budist rahipleri büyüleyen bu köpeğin varlığına dair ilk kanıtlar, o yıllara dayanmaktadır. Araştırmacılar, o yıllarda Çin’de üç tür basık burunlu köpeğin bulunduğunu, bunların; Lion Dog, Pekingese ve Lo-sze olduğunu düşünmektedir. İşte, Lo-sze, nam-ı diğer Foo Dog, bu kaynaklara göre Pug’ın atasıdır.

Leon'un bitmeyen kahvaltısı

Bugünlerde anaokuluna hep geç kalıyoruz. Bizim derdimiz başka annelerin hayali olsa gerek. Leon o kadar çok yiyor ki kahvaltı bir türlü son bulmuyor!

Kedi ve köpek ısırıkları tehlikeli olabilir!

Dün çocukların köpek ısırılmasından ne tür davranışlara dikkat ederek korunabildiğini yazmıştım. Bugün ise işin ciddiyetine gireyim diyorum. Çünkü ben bir keresinde bir kedi tarafından ısırıldım ve hemen doktora gitmemiştim. Çok büyük bir ısırık değildi, ayrıca hemen bolca antiseptik dökmüştüm üzerine. Ancak birkaç gün sonra kendimi bakteriyoloji uzmanın karşısında otururken buldum.

Choco Crossies

Başta Leon ve Luka olmak üzere ailece bayıldığımız bir tatlı var: Choco Crossies,  Almanya’dan bildiğim bir tarz çikolatalı kurabiye. Genç yaşlarımdan itibaren yaptığım bir tatlıdır bu. Çünkü hazırlaması çok kolaydır. Bana hızlıca sıra dışı bir tatlı lazım diyorsan, Choco Crossies tam sana göre. Ama dikkat! Çocuğun ve eşin bunları süpürüp bitirmesin!

Çocuklar neden ısırılır? 8 davranış ipucu

İstatistiklere göre köpek tarafından ısırılan kişilerin üçte biri çocuk. Bunların çoğu da henüz beş yaşında bile değil. Ayrıca yarısı ya kendi ya da tanıdığı bir köpek tarafından ısırılıyor. Tüm bunların nedeni ebeveynlerin ve çocukların biraz bilinçsizce hareket etmesinden kaynaklandığı görünüyor. Senin çocuğunun başına böyle bir olayın gelmemesi için Leon ve Luka’ya çoktan öğrettiğimiz ipuçları paylaşalım dedik.

Şangır! Cam kırıkları şans getirirmiş...

Şangır! Kırılan bardak sesi duyulunca bizde her şey oto pilota bağlanıyormuşçasına işliyor. Tıpkı dün olduğu gibi.   

Mutfaktan o şangır sesini duyur duymaz başladım. “Kimse kıpırdamasın” diye seslenmeme herkes o kadar alışmış durumdaki Mina, Yuki ve Thea bile anında merdiven altındaki yerine koşup yataklarına yattılar. Leon ve Luka’dan bir “tamam, Mama” geldi. Dün bizimle aşağıda olan Liz olduğu yerde kaldı ve ne yapacağına şaştı. Onu kapıp yan odaya soktum. Sonra mutfağa baktım, acaba ne olmuştu?

Bugün ne giysek?

Luka 1,5 yaşındayken
Günümüzün reni maviydi :)

Kıyafet seçme hakkı oğullarımındır

Oğullarım adına kıyafet seçmek için birçok mantıklı neden bulabilirdim. Kendileri seçerlerse çok ince  ya da çok kalın kıyafet seçerler, hatta korkunç renkleri birlikte giyerler diyebilirdim. Ama demiyorum. 2,5 yaşındaki Luka ve Nisan’da 4 yaş olacak Leon giyeceği kıyafetleri kendileri seçer. Üstelik yaptıkları işten çok ta eminler! Hatta Leon bu yaz için kıyafet almaya gittiğimizde her şeyi kendisinin seçmek istediğini şimdiden ilan etti bile. Bana uyar!

192 keneyle başlayan bir aşk

Şiva hayatımıza bol keneyle girmişti. Hayatımda daha önce hem sayı hem de çeşit açısından bu kadar kene görmemiştim. Umarım ki bir daha da görmeyeceğim…

Akşam üstü eve giderken onu yan köyümüzde tarlada dolaşırken fark etmiştik. Esnafa göre tanımadıkları bir köpekti ve iki gündür oralarda başı boş dolaşıyormuş. Çağırılınca hem geldi. Kendini sevdirirken biraz inceleme fırsatı bulduk. Biraz zayıf ama sağlıklı görünüyordu. Kenelerden görünmeyen kulak içlerini saymasak tabi ki. Memeleri hala biraz süt dolu, yani yavruları vardı ama sütten kesilmişlerdi. Kız çok gençti, dişlere ve boyuna göre belki bir yaşı biraz geçmişti. Başına neler gelmişti acaba? Kaçmış mıydı yoksa atılmış mıydı?

Omega 3 gibi gıda takviyeleri gerçekten gerekli mi?

Reklamlar basit bir hapla sebze, meyve ve başka gıdalardan aldığımız yararlı maddeleri alabildiğimize bizi inandırmak istiyor. Ancak ben, vitamin hapları, omega 3 kapsülleri ve bilmem ne şuruplarının yararına inanan bir insan değilim. Hamilelik, yoğun spor, yaşlılık gibi durumlar hariç tabi ki. Ben, normal beslenen bir çocuğun ya da yetişkinin bunlara ihtiyacı yok diyorum. Hatta yarardan çok zarar getirebilirler. Bunu araştırmalar da göstermiştir.

Kediyle yaşamanın gerçekleri

Kediler bağımsız hayvanlar. Ne köpek gibi bize mama için muhtaçlar ne de şartsız sevmezler ne de itaat ederler. Fransız yazar Fernand Mery’nin dediği gibi kediler tembeldir. Ancak onları güçlü kılan da bu. İstediğimizi nerede istersek, ne zaman ve ne kadar istersek yapmayı kim arzulamaz ki? Mery çok doğru söylemiş bence. Temelde, kediler istedikleri şey istedikleri zamanda yaparlar. Sen onları sevmek istediğinde değil, sevilmek istediklerinde kucağında yatarlar. Söz dinlemek hiç onlara göre değil. Hele yaşlandıkça bu konudaki azıcık başarın varsa hiçe iniyor. Bu yüzden bir kediyle yaşamını paylaştığında çok şey umut etmemek lazım.

Doğumun mirasıyla barışık olmak

Leon 3 aylıkken

Geçen gün bana bir okuyucumuz çocuklarla ve köpeklerle yaşadığımız hayatın yoğun ama sanki kolay göründüğünü söyledi. Hiç öyle değil ama! Leon ve Luka birçok çocuktan belki daha kolay olabilir. Yine de yaşları bu kadar yakın olan iki çocuk büyütmek kolay değil. Muhtemelen her annede oluğu gibi doğumlardan sonra bende de bir takım değişiklikler yaşandı. Fiziksel ve sinirseldir. Bugün, bu “doğum mirasıyla” barışık olmaya çalışıyorum…

Hiç hırsız köpek gördün mü?

Evet, hırsızlık yapan köpek hiç gördün mü? Bende öyle bir tane vardı ki aklın hayalin durur. Kira’nın erkek kardeşi Kato vardı. O öyle bir hırsızdı ki gözümün önünden ayıramazdım. Bir de ustalaşmıştı, çalmadığı şey yoktu. Artık bizden bilecekler diye endişelenmeye başlamıştım, çünkü kim bunları bir köpeğin yaptığına inanır ki…

Bahçe işi, kız istilası ve müsli – işte bu haftamız

Nihayet aşağı yukarıya sakin bir hafta geçirebildik. Luka saçının kesilmesini istedi ve ben kestim. Alışmamız birkaç gün sürdüyse de Luka ilk günden beri kısa saçından çok memnun. Çarşamba günü çok yorgun ve uykusuz dolaştım tüm gün. Geceleyin Leon’un dişi ağrıdı ve herhalde iki saat onun yanında oturup onunla ilgilendim. İyi ki o günden beri o diş bir daha ağrımadı, çünkü daha atlatmamız gereken 4-6 hafta var önümüzde. O sürede bolca bahçede çalışacağız. Çünkü havanın güzel gitmesiyle birlikte artık bahçe işlerimiz başladı. Artık her gün bahçede çalışıyoruz. Yapılması gereken o kadar iş var ki! Herkes bir yerden başladı. 4-6 hafta sonra işimiz ancak biter…

Hayatı kolaylaştıran köpekler

Havhav dostlarımızı, yanımızda olan, sadık hayat arkadaşları olarak biliriz. Doğal felaketlerde can kurtarma, polis görevlerinde bomba arama ya da iz sürme ve tabi ki, koruma köpekleri olarak da biliriz. Peki, sahipleri için bundan çok daha fazlasını yapan köpekleri de biliyor musunuz? Sağlık problemi yaşayan ya da fiziksel engelli bazı kişilere, köpekleri tam anlamıyla yaşama özgürlüğü veriyor. İşte o muhteşem köpekler!

Stresle başa çıkmanın yolu – otojen gevşeme

Son iki yılda otojen gevşeme egzersizi çok yaptım. Sabah, öğlen, akşam olmak üzere 5şer dakika bana yetiyordu. Evdeki bitmez gürültü, çocuklarımın kavgaları, beni sinirlendirmeleri, arka arkaya yaşadığımız iki yaş sendromları, yani sinirlerim tepede olduğu zamanlarla bu şekilde başa çıktım. Sakinleşmeme ve güç toplamama çok yardımcı olan bir yöntem. Herkese tavsiye ederim!

İstanbul – isimlik ve haftalık harçlık olmadan asla

Önceki gün İstanbul’a gittik, arabamızın fren balatalarının değişmesi gerekiyordu. Bu tür işler randevulu yapılıyorsa da bizde yarım günlük program ister. Bize en yakın yer 45 dakika! İstanbul'a, büyük ve kalabalık yerlere gidersek oğullarımın isimlikleri ve harçlıkları yanımızda...

Zita neden köyümüzü ikiye böldü?

Bir gün komşularımızdan biri bana gülümseyerek diyor ki.: “Şu kedin var ya dışarıda gezen, onu çok seviyorum. Geçen gün onu gördüm ağzında öldürdüğü yılan. Aferin ona! Ben yılandan çok korkarım da…” Zita kedimiz köyümüzü ikiye bölmüş durumda. Bu komşumuz gibi onu çok seven var, ondan nefret eden de…

Olabildiği kadar doğal beslenme

İlk doğumumdan sonra herhalde her anne gibi ben de bebeğimin doğal beslenmesi hakkında düşünmeye başladım. Gıdalar hakkında çok şey fark ettim. Tabi ki değişiklik gıdalarda değil bende olmuştu. Nasıl oluyor bilmiyorum, ama anne olunca farklı düşünmeye başlıyorsun…

Köpeklerimiz hırsızlara karşı

Evde köpek varken alarma gerek yok. Kimse bize önceden haber vermeden gelmez zaten. Köpeklerin kapatılmış olmasından emin olmadan yani. Geçemeyecekleri bir çitin olmasına rağmen köpekler yüzünden bahçemizden geçmek istemeyen kişiler var. Sadece köyümüzde değil, tüm bölgede tanınıyoruz köpeklerimiz yüzünden. Bir keresinde hırsız bile kovaladılar…

Yıkıcı güçler

Kahvaltı sofrası kuruldu, tek eksik olan süt. “Ben getiriyorum!” Küçük oğlum Luka koşarak gidiyor süt almaya. Hazır gitmişken meyve suyu da getirmeye karar verdi herhalde. Çünkü kollarında bir süt ve bir kutu meyve suyu var. Yüzünden düşündüklerini okuyabiliyorum. ‘Puhh, bunlar ama zor… Bu kadar zor olacaklarını düşünmemiştim.’ ve….LOOOP! Yerde patlayan tetrapaktan akan süt yer karoların arasında her yere yayılmaya başlıyor. İnanamıyorum! Sabah sabah iş çıktı şimdi… Luka da inanamıyor. Bir şey yapmaya denedi ve yapamadı, bu onun için oldukça acı verici bir tecrübedir. “Bilerek yapmadım…” diyor oğlum üzgün bakan gözlerle. Yutkunuyorum. “Biliyorum canım, yarın bir daha denersin.”

Çocukla köpek - hijyen için ipuçları

Luka Thea ile oynadıktan sonra parmak emiyor. Zando Leon’un yüzünü yalıyor. Luka Yuki ile koltukta yatıyor. Birçok anne baba için bunlar korkunç düşünceler. Biz de ise bu sahneler gündelik gerçekler. Bu yüzden hijyen kuralları bizim için çok önemlidir. Peki onlar nelerdir?

Dün bahçe sezonu açtık

Hava güzel olunca bahçeyle ilgilenmeyi fırsat bildik. Aylarca içeride oynamaktan bıkmış bizim minik bahçıvanlarımız dün babamızla bu yılın sezonunu açtı. Havanın güzel olduğu her gün artık bahçedeyiz.

İşlerimiz çok. Abartmıyorum, gerçekten çok işimiz var. Önümüzdeki haftalar hep bahçe işiyle geçecek. Geçen yıl hem saksılarda teraslarda hem de mini tarlamızda ektiğimiz domatesler yetmeyince bahçenin başka bir bölümü domateslere ayırmaya karar verdik. İşte orasını dün bellemeye başladılar eşimle çocuklar. Luka daha çok bizi hiçbir yerde yalnız bırakmayan Mina ve Yuki ile ilgilenirken, Leon’un aklına tavuklar geldi. Onlara yem toplayabilirdi! Eşimin kaldırdığı her kürek ile toprakta solucanlar gözükünce Leon kovasını getirip onları toplamaya başladı.

Dün gibi çalışmalarımız artık gündelik hayat olacak evimizde. Topraklar belleyecek, makineyle çapalanacak, yapraklar toplanacak, ölmüş bitkiler çıkartılacak, tokuhlar ekilecek, fideler yetiştirilecek, çiçekler ekilecek, taşlar temizlenecek, ahşaplar verniklenecek, demirler boyanacak, bahçe mobilyaları zımparalanıp yağlanacak, ve ve ve… Ve tabi ki tavuklarımız için daha bol solucan toplanacak!

Evcil hayvanı bebeğe alıştırmanın kolay yolu

Leon’a hamileyken kedilerimiz ve köpeklerimizi bebeğe nasıl alıştıracağımızı düşünmeye başladık. Hele Zando, o güne kadar onsuz neredeyse hiç bir yere gitmemişim, bir gün bile ben olmadan geçirmemişti. Kıskanacak mıydı minik oğlumuza?

Küçük yaşta dişçiye gitmenin önemi

Bugün çok yorgunum. Çünkü uykusuzum. Dün gece Leon uyanmıştı, dişi ağrıyordu. Onu rahatlatmak için ona kitap okudum, birlikte hikayeler dinledik. Ağrısı geçtikten sonra bir saate yakın yanında oturmaya devam ettim. Derince uyuyana kadar kitap okuyarak vakit geçirdim.  

Annem bana hep anlatırdı. Kalıcı dişlerimin bazıları çıkarken çürük çıkmıştı. Kötü dişlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Daima çok iyi bakmalısın. Ben de hep bunu yaptım. 6 ayda bir en geç yılda bir kere dişçiye kontrole gidiyorum. Şimdi öyle görünüyor ki Leon dişlerini benden almış. İki kere pedodontist, yani çocuk diş hekimine gittik bile, ama esas iş için dört yaş olmasını bekliyoruz…

Mentol – 3 yaşına kadar asla!

Nane, naneli, mentollü ve okaliptüslü tüm ürünlerin 3 yaşına kadar sakıncalı olduğu söyleniyor. Çünkü hepsi mentol içeriyor. Peki, mentol çocuklarımız için ne oranda bir risk oluşturuyor?

Saçlar gitti!

Evet, saçlar gitti! Bugünkü diğer postumda belki görmüşün, Luka’nın saçları kesildi. Hiçbir şey deme bana, onun kararıydı! Ben suçsuzum! Yazdan beri saçını kesmemiştik. Ama her sabah ve akşam tararken ağlıyordu benim oğlum. Tabi ki, çünkü gün boyunca ellerini saçına sürüyordu ve yapış yapış kalıyordu. Bu tomakları açmak kolay değil… Neredeyse her gün soruyordum ona “Luka, çok dikkat ediyorum ama acımamasını istiyorsan, saçını kesmemiz lazım. Keselim mi?” Luka her seferinde kesin bir hayırla tavrını belirtmişti. Önceki güne kadar.

Hiç balon adamı yaptın mı?

Faaliyet yapalım dediğimizde bizde iş birkaç adım önceden başlıyor. İnternette girip Leon ve Luka’yla faaliyet örneklerinin resimlerine bakıyoruz. Bildiğiniz tartışmalar yaşanıyor o zaman. “Bak, bu çok güzel”, “Hayır ben bunu istemiyorum” “Ben yapardım ama, neyse” “Mama, geri git geri git, güzel bir tane gördüm” gibilerinden. Ta ki “Bu nasıl?” soruma tek ağızdan kocaman bir “eveeet” duyana kadar.

Köyde bizimle yaşayan canlılar çok!

Havanın güzelleşmesiyle birlikte köyümüzde hayat canlanmaya başladı. Bu sabah kahvaltı ederken bir inek sürüsü geçti örneğin. İnekleri gören Luka hemen banyoya ellerini yıkamaya koştu, Leon takipteydi. Ardından bahçe ayakkabılarını giyip terasa çıktılar. Onlar hazır olup çıkana kadar ineklerden sadece çan sesleri kalmıştı.... 

Bana bizimle yaşayan tüm diğer canlıları hatırlattı. Bu köye yerleştiğimde 5 kedi ve Zando’yla gelmiştim. Tabi ki öyle kalmadı. Hayvan sayımız yaklaşık 50 türle büyüdü! Nasıl? Böcek türleri, sincap, yılan, kertenkele, akrep…

Polizeilich gesucht, dicke Nase und kein Strom - unsere Woche

Die vergangene Woche war wieder eine aufregende. Es wird daher ein recht langer Post.

Eigentlich hatte unsere Woche ganz normal angefangen. Bis mein Mann am Dienstag Nachmittag nach Istanbul fuhr. Da änderte sich plötzlich alles. “Du wirst es nicht glauben” meinte er am Telefon zu mir “ich bin gerade auf dem Rückweg von der Polizei kontrolliert worden. Ich werde polizeilich gesucht!?” Klar, dass der Rest des Dienstags nicht so toll war. Wir hatten nicht den kleinsten Schimmer, warum er polizeilich gesucht werden könnte. Während ich versuchte, mich und die Jungs mit Spielen und Basteln bei Laune zu halten, wartete ich auf den klärenden Telefonanruf. Die Janarma hatte ihn zu uns in Polizeirevier und danach zum Gericht gebracht, wo er jetzt darauf wartete, dass die Akte Klarheit bringen würde. Unser Auto stand 30km entfernt bei der Jandarma. Abends um 18:00 hatte ich schon die Hoffnung aufgegeben, ihn an diesem Tag noch zu sehen. Also machte ich mich, wie abgemacht, mit den Kindern fertig, um mit einem Taxi zu unserem Auto zu fahren. Wir waren noch nicht aus dem Haus, da rief er an “ich hole jetzt das Auto. Die Sache ist für mich erledigt. Es hatte nichts mit mir zu tun, dafür aber mit dir.” Nu? Was hatte das denn zu bedeuten?

Krupp öksürüğünde yapıl(ma)ması gerekenler

Son günlerde Facebook gruplarında çocukların Krupp öksürüğü olan anneleri görüyorum. Konuyla ilgili almanca bir haber okuyunca herkesle paylaşayım dedim. Almanya’da eczanelerde ücretsiz verilen "Apotheken-Umschau" dergisinde yayınlanan makaleye göre Krupp öksürüğü söz konusu olunca eterik, yani uçucu yağlar ve soğuk algınlığında kullanılan krem ve pomadlardan uzak durulmasını vurgulanıyor.